Views: 0
Amerika Birleşik Devletleri’nde ara seçimler tamamlandı ve sonuçlara göre Demokratlar 8 yıl sonra temsilciler meclisinde çoğunluğu geri aldı. Senato ise beklenildiği gibi Cumhuriyetçilerde kaldı. Peki şimdi ülkeyi, hakkında tartışmalar olan Başkan Trump’ı ve onun politikaları etkisi altında olan dünyayı neler bekliyor?
İç ve dış politikada ABD’yi ve dünyayı neler bekliyor?
Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele alan Demokratlar, önümüzdeki iki yıl boyunca bu durumu Başkan Donald Trump’ın iç ve dış politikalarını frenlemek için kullanacak. Özellikle dış politikada Rusya, Çin, Suudi Arabistan ve Kuzey Kore gibi ülkelerle girilen angajmanların yanı sıra dış ticaret ve iklim gibi alanlarda Trump’ın elini oldukça zorlayacak.
Örneğin ABD seçimlerini etkilemek, Ukrayna’yı bölmek ve Suriye’deki askeri varlığı nedeniyle Rusya’ya, Yemen’de işlenen savaş suçları ve Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudi Arabistan’a yönelik sert yaptırımlara kapı açılması zorlanabilecek. Yine Demokratlar vasıtası ile kamuoyu da Trump’ın Rus Devlet Başkanı Vladmir Putin veya Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile yaptığı görüşmeler ve pazarlıklar hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilecek.
Trump’ın İran nükleer anlaşmasını bozmasından rahatsızlık duyan Demokratların şu aşamada İran konusunda yapabilecekleri fazla bir şey yok ancak yaptırımların düzeyi noktasında söz sahibi olabilicekler.
Avrupa ve diğer müttefiklerle ilişkiler onarılmaya başlanabilecek. Türkiye politikasında fazla bir değişiklik görülmesi beklenmezken Demokratların Trump ile zıtlaşma adına ilişkileri daha zor durumlara sokma olasılığı da mevcut zira Demokratlar genel olarak Türkiye’ye karşı daha sert bir tutum takınılmasından yana.
İç politikada ise göçmen ve ekonomi politikaları başta olmak üzere Trump’ın kişisel vergi bilgilerinden seçim kampanyası hakkında yürütülen soruşturmaya kadar yine muhalefetin elini son derece güçlendiren bir gelişme olarak kabul ediliyor.
Trump’ın etkileri kalıcı olamayacak
Kongre’de ortaya çıkan durum Donald Trump’ı pek çok konuda daha fazla Başkanlık kararnamesi kullanmaya itecek. Ne var ki, Trump dönemi sonrası bu kararnamelerin geri döndürülmesi ve değiştirilmesi son derece kolay.
Özetle ara seçimlerin belki de en önemli sonucu Trump’ın bundan sonraki birçok politikasının etkilerinin kalıcı olamayacağı anlamına gelmesi.
Demokratlar nasıl bir güç elde etti?
Demokratlar, mecliste hangi mevzuatın görüşüleceğini belirleyebilecek ve bütçe politikasından yasa yapımına önemli alanlarda daha büyük bir role sahip olacak. Ne var ki, herhangi bir yasanın geçebilmesi için hala Cumhuriyetçiler tarafından kontrol edilen Senato’nun onayına ihtiyaç duyulacak dolayısıyla Demokratlar kendi istedikleri yasaları yapabilme gücünden ziyade Cumhuriyetçiler tarafından yapılması istenen yasalar üzerinde etkili bir gözlem ve denetim gücü ile sınırlı kalmış oldu.
Trump için azil sürecinin önü mü açıldı?
Demokratlar ara seçimler tamamlanana kadar azil meselesini pek gündeme getirmemeyi tercih etti çünkü bunun Cumhuriyetçi kanatta ve tabanda kenetlenme oluşturmasını istemedi. Ancak Temsilciler Meclisi’nin alınması Trump ve kampanyası hakkında yürütülen incelemelerin daha da derinleştirilebileceği ve incelemeleri yürüten özel soruşturmacı Robert Muller’ın yetkilerini rahat şekilde kullanabileceği anlamına geliyor.
Demokratlar kilit bölgeleri nasıl kazandı?
Azil süreci gibi kutuplaştırıcı konulardan ziyade sağlık sigortası, sosyal güvenlik gibi alanlara odaklanan Demokrat adaylar Pensilvanya, Kansas ve Kaliforniya gibi kilit eyaletlerdeki bölgeleri almayı başardı. Trump’ın sağlık politikaları nedeniyle pek çok kişi ‘önceden var olan sağlık sorunu’ nedeniyle sağlık sigortası kapsamı dışında kalma endişesi yaşıyor.
Ayrıca Trump’ın getirdiği vergi kesintilerinin de sosyal güvenlik alanında yardımların azaltılacağı anlamına geldiği seçmene etkili şekilde anlatıldı. Bununla birlikte seçim kampanyaları boyunca tarihi miktarda yüksek bağış alan Demokratlar, kampanyalarını daha güçlü şekilde sürdürebildi ve Cumhuriyetçiler de bunun yarışabilmek adına daha fazla harcama yapmak zorunda kaldı. Toplamda 5 milyar dolardan fazla seçim harcaması yapıldı. Bu miktar bugüne kadar olan en yüksek ara seçim harcamasından 1 milyar dolar daha fazla oldu.
Trump zafer olarak gördü
Başkan Donald Trump ve politikaları için adeta referandum olarak görülen ara seçimlerde Kongre’nin bir kanadını kaybetmiş olmasına rağmen Trump sonuçları ‘muhteşem zafer’ olarak nitelendirdi.
Yaşanan ilkler
Ara seçimlerde önemli ilkler yaşandı. Bunlardan biri 29 yaşında seçilen en genç kadın aday oldu. Daha bir yıl öncesine kadar ailesine maddi olarak destek vermek için bir barda çalışan Alexandria Ocasio-Cortez oyların yüzde 74,3’ünü alarak New York 14.bölgeden Kongre’ye girdi.
Bir diğer ilk Michigan ve Minnesota eyaletlerinden seçimlere katılan Filistin asıllı Rashida Tlaib ve Somali asıllı Ilhan Omar’ın bölgelerindeki yarışı kazanarak, “Temsilciler Meclisine giren ilk Müslüman kadın üyeler” olmaları oldu.
Yine bir başka önemli ilk de Amerikan yerlisi kadınların (Kızılderili) seçilmesi oldu. New Mexico’da Deb Haaland ve Kansas’da Sharice Daivds Kongre’ye girmeyi başararak ABD tarihine geçtiler.
