Views: 0
İki ülkenin Doğu Akdeniz bölgesindeki tutumlarından herhangi bir değişiklik olmadığına işaret eden Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun bu bağlamda en önemli araçlardan birini temsil ettiği vurguladı.
Kuzeybatı Mısır’daki el-Alameyn şehri, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis arasındaki görüşmeye ev sahipliği yaptı. Miçotakis’in Yunanistan parlamento seçimlerini ikinci kez kazanması ardından kaydedilen bu zirve, aynı zamanda Mısır ile Türkiye arasındaki yakınlaşmanın, iki ülke arasındaki diplomatik temsilciliğin büyükelçi düzeyine yükseltilmesinin ardından düzenlendi.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ahmed Fehmi, görüşmelerin ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel dosyalara ilişkin vizyon ve görüş alışverişine tanık olduğunu bildirdi. İki ülkenin Doğu Akdeniz bölgesindeki tutumlarından herhangi bir değişiklik olmadığına işaret eden Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun bu bağlamda en önemli araçlardan birini temsil ettiği vurguladı.
Sözcü Fehmi, yaptığı açıklamada, görüşmede Akdeniz havzasındaki yasadışı göç olgusundaki gelişmelerin de ele alındığını bildirdi.
Yunanistan Başbakanı, Mısır’ın milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaparak yüklendiği yükler dikkate alındığında, Mısır’ın bu fenomenle yüzleşme çabalarını takdir etti. Görüşmelerde karşılıklı çıkarları ilgilendiren bir dizi konu ele alınırken bunların başında Rusya-Ukrayna krizindeki gelişmelerin küresel sonuçları, başta Libya olmak üzere bölgedeki krizlerdeki gelişmeler kaydedildi.
Sisi; Mısır’ın Libya’da siyasi süreci, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini, tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya topraklarından çıkışını desteklediğini, Libya’nın egemenliği, toprak bütünlüğü ve istikrarının yeniden tesisine önem verdiğini vurguladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Sözcüsü’nün ifade ettiğine göre, toplantıda iki ülke arasındaki ikili iş birliğini artırmanın yollarına değinildi. İki ülke arasında imzalanan anlaşmaların hızlı bir şekilde uygulanması ile askeri, ekonomi, enerji, doğalgaz, yeşil dönüşüm ve kültürel alanlarda iş birliğine yönelik baskının sürdürülmesine ilişkin karşılıklı ilgi vurgulandı.
Mısır ile Türkiye arasındaki yakınlaşma, iki ülkenin yaklaşık 10 yıllık ayrılığı ardından geçen ay büyükelçiler düzeyinde diplomatik temsile yeniden başlamasıyla sonuçlanmıştı. Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi olarak Salih Mutlu Şen’in de geçtiğimiz haftalarda açıkladığına göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısırlı mevkidaşını ülkesini ziyaret etmeye davet etmişti.
Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs arasındaki son 10 yılda kayda değer bir gelişme gösteren ilişkilerin aksine, iki Avrupa ülkesi ile Türkiye arasındaki ilişkiler sık sık gerginliğe sahne oluyor.
Atina ve Lefkoşa, kendi egemenliklerine tabi olduğunu söyledikleri deniz alanlarında Türkiye’nin ‘hukuksuz faaliyetlerde’ bulunduğunu iddia ediyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Kahire Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Dr. Tarık Fehmi, söz konusu Mısır-Yunanistan zirvesinin önemini, Doğu Akdeniz bölgesinde etkin iş birliğinin çerçevelerinden biri olarak iki ülke arasındaki işbirliğini teyit etmedeki sembolizmi vurguladı.
Büyük gaz keşifleri ışığında giderek jeostratejik hale gelen bölgenin güvenliğini sağlamada etkili olduğu kanıtlanmış sütunlar arasında yer aldığını da ekledi.
Aynı zamanda, “Bölgesde sorumlu bir ülke olan Mısır, ikili ilişkilerini bir tür denge ve akılcılıkla yönetiyor. Bu nedenle Mısır-Türkiye ilişkilerindeki herhangi bir gelişme, Mısır’ın Yunanistan ve Kıbrıs ile olan ilişkileri değiştirmeyecektir. Bu ilişkiler, Kahire’nin öncelikli çıkarlarına ulaşmanın yanı sıra, uluslararası anlaşmalara göre köklü hale geldi. Avrupa arenasına açılım gösteren Mısır, kuzey Akdeniz ülkeleriyle ortaklığı daha da derinleştirmeyi amaçlıyor” ifadelerini kullanıyor.
Mısır-Yunanistan ilişkileri son yıllarda önemli bir gelişmeye tanıklık etti. Resmi Mısır istatistiklerine göre, iki ülke arasındaki ticaret değeri 2021’de yüzde 112,8 artış gösterdi.Mısır’daki Yunan yatırımları, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında beşinci sırada yer alıyor. Her iki taraf da yatırım hacmini beş kat artırmak için çaba gösteriyor.
Mısır, Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs, Medusa adı altında Akdeniz’de düzenli olarak deniz ve hava askeri tatbikatları düzenliyor. Bu, üç ülkenin silahlı kuvvetlerinin en önemli ortak faaliyetlerinden biri sayılıyor.
İngiliz Cardiff Üniversitesi’nde ekonomi ve kriz yönetimi profesörü Dr. Abdullatif Derviş, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır-Türkiye yakınlaşması Atina’yı kaygılandırabilir. Mısır ile Türkiye arasındaki anlaşmazlığı kendi çıkarına gören Yunanistan, Kahire ile Ankara arasındaki yakınlaşmayı olumlu bulmadı. Doğu Akdeniz bölgesinde Türkiye ile Yunanistan arasındaki atmosferi yatıştırma yönünde Avrupa ve ABD’nin ortak arzusu da dahil olmak üzere büyük değişiklikler yaşanıyor” ifadelerini kullanıyor.
Geçtiğimiz ay NATO Zirvesi çerçevesinde Türkiye Cumhurbaşkanı ile Yunanistan Başbakanı arasında kaydedilen son görüşme, Mısır ile Türkiye arasındaki yakınlaşma dahil olmak üzere bölgedeki gelişmelerin Akdeniz ülkeleri arasında ilişki kurmanın, deniz bölgesinin zenginliğinden yararlanmanın geleceğine yansımalarının olabileceğini de ekliyor.
Fehmi ise “Türkiye, foruma üye devletlerin onayı olmadan, bir dizi çözülmemiş meseleyi halletmeden Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na girmeyecek. Bunlar arasında Kıbrıs’ın tanınması, Yunanistan, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz ülkeleri ile deniz sınırlarının belirlenmesi gibi dosyalar var” ifadelerini kullanıyor.
2019’da kurulan Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nda (East Mediterranean Gas Forum – EMGF), Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs, İtalya, Ürdün ve Filistin yer alıyor. Merkezine Kahire’nin ev sahipliğini yaptığı foruma Kahire Bildirisi mucibince gerekli üyelik prosedürlerini tamamlayanlar girebiliyor.
Sınırların çizilmesi, Doğu Akdeniz ülkeleri arasında siyasi ve hukuki anlaşmazlıkları gündeme getiriyor. Türkiye daha önce Mısır ve Yunanistan’ın en az 15 yıldır kaydedilen 13 müzakere turunun ardından Ağustos 2020’de aralarındaki deniz sınırlarını çizmek için imzaladıkları anlaşmaya itiraz ettiğini açıklamıştı. Mısır Yunanistan ve Kıbrıs ise Türkiye’nin Aralık 2019’da Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile Akdeniz’de Türkiye ile Libya arasındaki münhasır ekonomik bölgenin sınırlarını çizmek için imzaladığı bir anlaşmayı reddetmişti.