Views: 0
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında dün toplanan ve yaklaşık dört saat süren Ulusal Konsey toplantısında, Maraş konusunun ele alındığı haber verildi.
Fileleftheros gazetesi “İki Cephede Hamleler- Lefkoşa, Türkiye Aleyhindeki Önlemler İçin AB ve BM’ye Dönüyor” başlıklı haberinde, Lefkoşa Rum kesiminin, kapalı bölge Maraş’la ilgili Türk planlamalarına tepki olarak, iki cephede yapacağı hamleler üzerinde çalıştığını yazdı.
Gazete, Rum Ulusal Konseyi’nin dünkü bilgilendirilmesinden ortaya çıktığı üzere, Rum hükümetinin, Maraş’ta yeni oldubittilerin önlenmesi için hukuki önlemler alınmasıyla bağlantılı olarak, diplomatik aşamada iki gidişata yöneldiğini yazdı.
Rum hükümetinin, nihai kararların Ulusal Konsey’de alınacak “ortak karar” olmasını istediğini yazan gazete, Ulusal Konsey’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki hafta KKTC’ye gerçekleştireceği ziyarette yapacağı herhangi bir açıklamanın ardından olağanüstü toplanacağını bildirdi.
Gazete, Rum kesiminin üzerinde çalıştığı siyasi önlemleri “AB-Türkiye Olumlu Gündeminin Veto Edilmesi” ve “BM Güvenlik Konseyi’nden Yeni Bir Karar”; üzerinde çalışılan hukuki önlemleri ise “Yeni bir devletlerarası başvuru” ve “Lahey Adalet Divanına başvuru” olarak sıraladı.
Haberde, Rum kesiminin ilk aşamada AB Dış İlişkiler Komitesi’nin olağanüstü toplanmasını isteyeceğini ve Rum Yönetimi’nin komiteye AB tarafından Ankara aleyhinde alınması gereken belirli tepki önlemlerine ilişkin öneri sunulacağı kaydedildi. Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in dün Ulusal Konseyi bilgilendirmesi esnasında, AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in geçen pazartesi günü gerçekleştirilen AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısının ardından yaptığı açıklamaya atıfta bulunduğunu belirtti.
Gazete, Borrell’in açıklamasında Türkiye’yi dolaylı olarak uyardığını ve AB Dış İlişkiler Konseyi’nin olağanüstü bir şekilde toplanmasına gerek olmamasına dair umudunu dile getirdiğini anımsattı.
Habere göre, Anastasiadis, Haziran ayında gerçekleşen Avrupa Konseyi’nde, Rum kesiminin AB-Türkiye arasındaki olumlu bir gündeme razı olamayacağını netleştirdiğini vurguladı.
İkinci aşamada BM Güvenlik Konseyi’ne yönelik yapılması gereken hamlelerin Rum hükümetini düşündürdüğünü yazan gazete, senaryolar arasında, bir seçenek olarak, Maraş’la ilgili yeni bir karar talep edilmesinin bulunduğu kaydedildi.
Gazete, üzerinde çalışılan ve Başsavcı tarafından da izah edilen hukuki önlemlerle ilgili olarak ise, senaryolardan birinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yeni bir devletlerarası başvuruda bulunulması olduğunu belirtti.
Bununla ilgili olarak, Taşınmaz Mal Komisyonu’na çok sayıda başvuru yapılmış olması ihtimalinin göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydeden gazete, bunun başvuruyu zayıflatacak bir unsur olduğuna işaret etti.
Gazete, üzerinde çalışılan bir diğer senaryonun ise, Lahey Adalet Divanı’ndan bir tavsiye görüşü alınması için başvuru yapılması olduğunu belirtti.
Üzerinde çalışılan önlemler arasında, Maraş’taki mülk sahipleri ile tüm Kıbrıslı Rum göçmenlerin hukuki açıdan bilgilendirilmesinin bulunduğunu da yazan gazete, bilgilendirme esnasında, tüm Maraş kökenlilere Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmalarının bireysel hakları olduğu ancak mülklerinin sağlama alınmasını garanti etmediğinin açıkça belirtilmesi gerektiğine atıfta bulunduğunu yazdı.
Gazete, kapalı bölge Maraş’taki mülkleri EVKAF’ın da talep ettiğini ve bununla ilgili olarak KKTC’deki mahkemenin bir kararı bulunduğunu da anımsattı.
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC’de yapacağı herhangi bir açıklamanın ardından Rum göçmenlerin yönlendirilmesi için Ulusal Konsey’in ortak bir açıklama yapmasını önerdiğini de kaydeden gazete, Ulusal Konsey toplantısının 4 saat sürdüğünü ve Rum Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos’un toplantının ardından açıklamada bulunduğunu belirtti.
Pelekanos açıklamasında, Anastasiadis’in Ulusal Konsey toplantısı sırasında siyasi parti başkanları ve toplantıya katılan sözde “Maraş Belediye” Başkanı Simos Yoannu’yu, müzakerelerin yeniden başlaması ve TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti ışığında, Maraş’ta ilgili Türk faaliyetleri konusunda bilgilendirdiğini kaydetti. Pelekanos, Rum hükümetinin Cenevre’de yapılan son gayri resmi toplantıdan bu yana yaptığı ve yapmakta olduğu eylemler konusunda da bilgilendirdiğini belirtti.
Ulusal Konsey toplantısına katılan Rum Başsavcısının ise, Rum Hukuk Dairesi’nin bazı boyutlarla ilgili görüşlerini ortaya koyduğunu yazan gazeteye göre, Pelekanos, Ulusal Konsey’in Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın KKTC ziyareti esnasında yaşanacak gelişmelere bağlı olarak yeniden olağanüstü toplanması konusunda mutabık kaldıklarını söyledi.
BM’NİN MARAŞ’LA İLGİLİ POZİSYONU SABİT
Gazete “BM’nin Maraş’la ilgili Pozisyonu Sabit” başlıklı haberinde, BM Genel Sekreteri Sözcü Yardımcısı Farhan Haq’ın, geçen Salı günü yaptığı açıklamada, BM’nin Maraş’la ilgili pozisyonunun sabit olduğunu ve bunun BM Genel Sekreterinin Kıbrıs’la ilgili raporlarında ve BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarında ifade edildiği gibi olduğunu belirttiğini iletti.
ANASTASİADİS: “HEDEF YENİ OLDUBİTTİLERİN ÖNLENMESİ”
Gazeteye göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise dün akşam Fransız Büyükelçiliğinin düzenlediği resepsiyona gelişinde yaptığı açıklamada “çabalarının hedefinin, Türkiye Cumhurbaşkanının işgal bölgelerindeki varlığı veya Maraş’la ilgili açıklamalarıyla Türkiye’nin arzuladığı oldubittilerin önlenmesi olduğu” iddiasında bulundu.
Anastasiadis, bir soruyu yanıtında, “girişimlerde bulunulduğunu ve beklediği şeyin, BM ile AB’nin, Türkiye’nin davranışlarına göre tepki vermeleri olduğunu” ekledi.
PARTİLER
Rum siyasi partiler de konuyla ilgili açıklamalarda bulunurken, DİSİ Başkanı Averof Neofitu, bir yandan kapalı bölge Maraş’la ilgili olumsuz sonuçlara sahip olacak, diğer yandan da Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunması konusunda aşılamaz zorluklar meydana getirecek yeni oldubittilerin önlenmesi için herkesin ortak çaba göstermesi gerektiğini savundu. Neofitu, “durumların oldukça zor olduğunu” öne sürdü.
AKEL partisi ise açıklamasında, partinin Kıbrıs sorunuyla ilgili ortaya koyduğu öneriyi yineleyerek, girişimlerinin müzakerelerin yeniden başlamasına odaklanması gerektiğini belirtti.
DİKO ise açıklamasında, büyük resmi aynı zamanda Türkiye ile Erdoğan’ın hedefinin ne olduğunu görmeleri gerektiğine işaret ederek, Türkiye ile Erdoğan’ın hareketlerinden, mevcut aşamada KKTC’yi güçlendirmek istediklerinin görüldüğünü belirtti. DİKO, BM’nin “eşit mesafeler” politikasıyla ilgili ısrarıyla ilgili endişe de kaydetti.
EDEK Başkanı Marinos Sizopulos ise açıklamasında, Rum hükümetinin Maraş’la ilgili Türk açıklamalarının hayata geçirilmesi durumunda kararlılık sergilemesi gerektiğini ifade etti.
YOANNU
Gazeteye göre, dünkü Ulusal Konsey toplantısına katılan sözde “Maraş Belediye” Başkanı Simos Yoannu ise açıklamasında, Kıbrıs sorununun en zor virajında olduklarını ve Maraş’ın şu an her şeyden önce geldiğini öne sürdü.
Müzakerelerin başlamasının çok zor olduğunu aynı zamanda kapalı bölge Maraş konusuna da sahip olduklarını da belirten Yoannu, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kıbrıslı Rum yasal sakinlerin Türk idaresi altında dönüşlerini açıklaması durumunda, bunun Maraşlılar arasında kafa karışıklığı, sıkıntı ve bölünmeye neden olacağını öne sürdü.
“Bu parçanın Mağusa kentinin tamamının yüzde 16’sı olduğunu, belediye sınırlarının 38 kilometrekare olduğunu ve bu parçanın ise 6,4 kilometrekare olduğunu” ifade eden Yoannu “bunun kaybedilmesi durumunda tüm Kıbrıs’ın, aynı zamanda toprak ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilgisi olan her şeyin kaybedileceğini” öne sürdü.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “geri dönüşle ilgili olası çağrısının hangi bölgeyle ilgili olacağına” dair bir soruya karşılık ise Yoannu “bunun Agios Nikolaos kilisesinin kuzeyi ile Maraş ortaokulunun doğusunda bulunan, Agios Nikolaos kilise bölgesine ait bir bölge olduğunu” söyledi.
“Bunun Ermu caddesinin üzerindeki bir bölge olduğunu” dile getiren Yoannu, bu bölgeyle ilgili olarak Taşınmaz Mal Komisyonuna 36 başvuru yapıldığını ifade etti.
Yoannu, kapalı bölge Maraş’la ilgili olarak Taşınmaz Mal Komisyonuna 344 başvuru yapıldığını da ekledi.
Politis gazetesi ise konuyla ilgili haberinde, dün gerçekleştirilen Ulusal Konsey toplantısı esnasında, Maraş’ın açılması durumunda üçüncü tarafların dinamik tepkide bulunmasına ilişkin beklentilerin dile getirildiğini yazdı.
Konuyla ilgili haberler, Alithia gazetesinde “Maraş’la İlgili Zorluklar Yaklaşıyor- Erdoğan’ın Oldubittilerinin Önlenmesi İçin Hareketlilik- BM’nin Maraş’la İlgili Pozisyonu Sabit”, Politis’te “Kıbrıs Sorunu Zor Bir Virajda- Bütün Yumurtalarımız Biden’ın Sepetinde”, Haravgi’de ise “Maraş İçin Oybirliği” başlıklarıyla yer aldı.
