İftar çadırları da koronavirüsün gölgesinde kaldı…

49
Sultanahmet mosque and crescent during Ramadan in Istanbul/Turkey. .
reklam alani

Views: 0

13 Nisan’da başlayacak olan Ramazan ayı nedeniyle Kıbrıs Postası’na açıklamalarda bulunan Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, Teravih namazının süresinin kısaltılarak kılınacağını, iftar çadırlarının ise bu sene kurulmayacağını kaydetti.

Birlik ve beraberliğin arttığı, kardeşlik bağlarının kuvvetlendiği Ramazan ayının teması 2021 yılında ‘Şifa ayı ramazan’ olarak belirlendi. Müslümanlar 12 Nisan Pazartesi (bugün) akşamı ilk teravih namazını kılacaklar. İlk sahura ise 12 Nisan’ı 13 Nisan’a bağlayan gece kalkılacak.

Ramazan ayı 13 Nisan (yarın) tarihinde başlayacak. Müslümanlar bu tarihten itibaren farz olan oruç ibadetini yerine getirecekler. Son oruç ise 12 Mayıs’ta Ramazan Bayramı arifesinde tutulacak.

Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, pandeminin gölgesinde Ramazan ayının nasıl geçeceğine ilişkin Kıbrıs Postası’na açıklamalar yaptı.

Atalay, öncelikli olarak camilerin pandeminin başlangıcından bu yana geleneksel toplu ibadet düzenini Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde terk ettikleri, toplu ibadetlerin yerine genelgeyle belirledikleri hijyen, maske ve 2’şer metre mesafe kuralına uyularak uygulanan seyreltilmiş ibadet düzenine geçildiğini söyledi.

“TERAVİH NAMAZI NEDENİYLE YATSI NAMAZININ İLK SÜNNETİ KILINMADAN FARZ NAMAZINA GEÇİLECEK”

Ramazan ayı boyunca da bu kurala göre ibadetlerin gerçekleştirileceğine vurgu yapan Atalay, şöyle konuştu:

“Ramazan ayı boyunca da tedbirler sıkı bir şekilde uygulanacaktır. Bu doğrultuda Ramazan’a özel olan ve güçlü bir gelenek olarak ülkemizde de inananların çok önem verdiği Teravih namazı geleneğimizin yaşatılması, ama camide kalma süresinin artmamasını hedefledik.

Bu amaçla seyreltilmiş ibadet süresinin Teravih namazı nedeniyle artmaması için Yatsı namazının ilk sünneti kılınmadan doğrudan farz namaza geçilecek, ardından geleneğimizde 20 rekat olarak kılınan Teravih namazı, Peygamberimizin de zaman zaman kıldığı gibi 8 rekat olarak kılınacak, namaz bitiminde de tesbihat yapılmadan doğrudan duaya geçilecektir. Cemaatimizden isteyenler evlerinde Teravih namazını 20 rekata tamamlayabilir, tesbihatını gerçekleştirebilir.”

“İslamın şartlarından birisi de Ramazan ayında Oruç tutmaktır” diyen Prof. Dr. Atalay, “Müslümanların bu ayda yerine getirdiği oruç ibadetinin Allah katında kıymeti büyüktür. Bu ibadeti her Müslüman yapmakla yükümlüdür. Bu nedenle asırlardır Ramazan ayına büyük önem verilmiştir” ifadelerini kullandı.

“YANLIŞLARIMIZDAN TÖVBE EDİP, FİİLİ OLARAK YANLIŞIMIZI DÜZELTMEYE ÇALIŞALIM”

Din İşleri Başkanı Atalay, açıklamasının devamında şöyle konuştu:

“Çünkü Ramazan ayı insanlığın Kur-an ile tanıştığı gece olan Kadir gecesini barındırır. Allah-u Teala, herkese ve muhatap olduğumuz her duruma karşı duyarlı, sorumlu ve yanlıştan sakınanlardan olalım, verilen vahyin insanlığa ulaşmasına şükredelim diye bize Ramazan ayında oruç ibadetini bağışladı.

Bu nedenle öncelikle bu ayda vahiyle tıpkı Peygamberimiz gibi biz de buluşalım, Kuran’ı anlayarak okumaya başlayalım, kendimizi hesaba çekerek kendimize, çevremize, kainata karşı Rabbimizin bizden beklediği sorumluluğu, duyarlılığı, yanlıştan sakınıp iyi olanı yapma hassasiyetimizi test edelim. Unutmayalım Peygamberimizin ifade ettiği gibi, eğer yalan-yanlış işlere devam etmede ısrar edersek, Rabbimiz bizim aç/susuz kalmamıza kıymet vermez. Rabbimize karşı, insanlara ve diğer canlılara karşı yanlışlarımızdan tövbe edip, fiili olarak yanlışımızı düzeltmeye çalışalım.

FAKİRLERE, YETİMLERE, KİMSESİZLERE YARDIM ELİNİZİ MUTLAKA UZATMALISINIZ

Ramazan bizim diğer 11 ayda olmamız gereken düşünce, duygu ve davranışları kazanmak üzere bir çeşit en ideal halimize kendimizi ayarlama ayımızdır. Bu bilinçle pandemi konusunda azami hassasiyetle öncelikle ihtiyaç sahipleriyle nasıl bir araya gelir, onlara nasıl katkı yaparız, bunun yolunu daha yoğun arayalım. Aynı zamanda diğer canlılara karşı da özellikle havaların ısınmasıyla birlikte yiyeceğin yanında su desteği yapma konusunda duyarlı olmanın iman etmenin gereği olduğunu unutmayalım. Yani mali olarak dara düşenlere, fakirlere, yetimlere, kimsesizlere yardım elimizi mutlaka uzatmalı, sokak hayvanları ve diğer canlıların ihtiyaçlarını gidermek için imkanımız ölçüsünde yardım etmeli, bu yaklaşımın hayatımızın normali, vazgeçemediğimiz alışkanlığımız olması için Ramazan ayını kendimizi eğitme fırsatı olarak görmeliyiz. İnsanların ve diğer canlıların yaşadığı şiddetin, kötülüğün, yokluk ve yoksunluğun kimden gelirse gelsin, kime karşı olursa olsun giderilmesinden sorumlu olduğumuzu, oruçtan maksat olan muttaki olmanın bu sorumluluğu almayı gerektirdiğini, almadığımız takdirde Allah katında bunun hesabının olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.”

KORONAVİRÜS AŞISI ‘BESİN DEĞERİ TAŞIMADIĞI’ İÇİN ORUCU BOZMUYOR

Atalay, Koronavirüs aşısının orucu bozup bozmayacağı yönündeki soruya da cevap vererek, “Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde, alanının seçkin bilim insanlarından oluşan ve bu tür sorulara İslam dini açısından cevap vermek üzere kurulmuş olan Din İşleri Yüksek Kurulu ‘besin değeri taşımayan aşılar orucu bozmaz’ kanaatindedir ve bu görüş basınla da paylaşılmıştır” dedi.

“İnsan hayatını korumak, can emniyeti İslam dini bakımından öncelikli önemdedir” ifadelerini kullanan Atalay, özellikle Koronavirüs gibi son derece sorunlu bir hastalık için mutlaka aşı olunmalı ve PCR testlerinin de yaptırılması gerektiğini kaydetti.

İFTAR ÇADIRLARI BU SENE KURULAMAYACAK

Koronavirüs salgını nedeniyle iftar çadırları davetlerinin bu yıl yapılmasının mümkün olmadığının da altını çizen Atalay, “Bunun yerine Ramazan boyunca pandemi kurallarına dikkat ederek ihtiyaç sahipleri ve yakınlarımızla ve inancı ne olursa olsun komşularımızla uygun paylaşımlar yapma yolu arayalım. Dolayısıyla Din İşleri Başkanlığı olarak, camilerimizde bu yıl bu tür etkinlikler yapılmayacaktır” şeklinde konuştu.

“FİTRELER, İHTİYAÇ SAHİPLERİNE USULÜNE UYGUN BİR ŞEKİLDE VERİLMELİDİR”

Prof. Dr. Atalay, açıklamasının devamında ise şöyle konuştu:

“Fitre, imkanı olan her Müslümanın zekat verilebilecek her ihtiyaç sahibine kendisi ve ailesinin tüm fertleri için vermekle yükümlü olduğu bir çeşit sadakadır. İhtiyaç sahibi en yakından başlanılarak, inancına bakılmaksızın herkese verilebilir. Bu yıl asgari 40 TL olarak belirlenmiş olmakla birlikte, fitrede ölçü bir kişinin bir gün boyunca doyurulmasıdır. Ancak ideali 40 TL’den az olmamak kaydıyla, kendimizin bir günlük ortalama yemek ücreti kadarını fitre olarak vermektir. İmkanı olanların daha fazla vermesi ayrıca güzeldir. Fitreler, ihtiyaç sahiplerine Bayram namazı öncesine kadar, rencide etmeden, usulüne uygun bir şekilde verilmelidir.

MÜSLÜMAN OLMANIN GEREĞİ OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA ÇALIŞALIM

Allah tutacağımız oruçları ve yapacağımız hayırları kabul etsin. Allah bizleri her gecesini Kadir gecesi bilecek, hayatını bu doğrultuda daha duyarlı, hassas ve sorumluluk sahibi, müttaki kişiler olarak sürdürecek rutine kavuşmuş Müslümanlardan olarak Bayrama erişmeyi nasip etsin.

Dünyanın çeşitli yerlerinde, özellikle İslam Coğrafyasında, kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor. Bu mübarek ayda tüm dünyada, mazlum ve mağdurların kan ve gözyaşları dinsin, insanlığa barış ve huzur gelsin diye dua edelim. Barışın, esenliğin, iyiliğin, güzelliğin hakim olabilmesi için sorumlu Müslüman olmanın gereği olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışalım.

Yüce Allah’tan temennim bizlere ülkemizde ve dünyada, gerekli dersleri çıkarmış olarak, Covid-19 salgınının sona ermesi imkanını vermesi, Ramazanın insanlığın ve bütün evrenin huzur ve mutluluğuna vesile olmasıdır. Hayırlı Ramazanlar.”

Paylaş