Views: 0
Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş, adaylığının parti yönetimlerinin hoşuna gitmediğini ancak halkın hoşuna gittiğini söyleyerek seçimin iki turlu olacağının sır olmadığını ve ikinci tura kalması halinde seçimden zaferle çıkmasının kesin olduğunu ifade etti.
Haber Kıbrıs’ta Ali Baturay’ın Markaj programına katılan Denktaş “Kağıt üzerinde bu yeni zamanlarda, yeni dönemde hesaplarını hesap makinelerinden yapsınlar. Sonuç o zaman ortaya çıkacak. Elbette siyaset bir satranç oyunudur.
Benim yapmaya çalıştığım satrançtan ziyade seçim sonrası ‘keşke olsaydım’ demeyeceğim şekilde, ikinci tura kalabileceğim ihtimalini görerek beş yıl daha beklememektir.
Bu dönem bu alternatifi vatandaşın önüne koymam lazımdı. Takdir vatandaşındır. Yaptığım yoklamalarla ikinci turu hedefliyorum. İkinci tura kaldığımda kazanacağım kesindir” dedi.
“ADAYLIĞIM PARTİLERİN HOŞUNA GİTMEDİ AMA HALKIN HOŞUNA GİTTİ”
“Önemli olan şey halkın nasıl baktığıdır” diyen Denktaş “Beş yılı beklemek yerine bu adımı yapmak durumunda kaldım. Tercihim miydi? Değildi çünkü tercihim beş yıl sonrasıydı. Ancak diğer adayların ortaya koyduğu durumlar, pandemi, eski normalden yeni normale geçiş sıkıntısı ortaya çıktı. Yeni normalde, yeni yaklaşımlarla, yeni perspektiflerle hareket etmemiz gerektiği yönünde kanaatim oluştu. Biraz sağa sola baktım, vatandaşın önüne farklı ne koyabilirim noktasında düşündüm. Bunları da tespit ettikten sonra ‘hadi bakalım meydana çıkalım vatandaş takdirini ona göre kullansın’ noktasına geldim. Adaylığım partilerin hoşuna gitmedi ama halkın hoşuna gittiğini düşünüyorum. Sonuçta takdir halkındır, onlar karar verecek” dedi.
“31 YILLIK SİYASİ YAŞAMIMDA KAPIMDAN GİRENİN PARTİ ROZETİNE HİÇ BAKMADIM”
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile genel seçimlerin çok farklı olduğunu dile getiren Serdar Denktaş “Cumhurbaşkanlığını aynen belediye başkanlığı gibi bireysellik belirler. İnsanlar partiden çok bireye bakarlar. Burada en yanlış yaklaşım ‘Cumhurbaşkanı filanca partili olmalıdır’ şeklindeki sıkıntılı anlayıştır. Adı üstünde Cumhurbaşkanı herkesin başkanıdır. Partisel yaklaşımlar ayrı bir şeydir. Benim karakterimden oluşan farklılık şu ki 31 yıldır aktif siyasetteyim.
Her seçimden bireysel olarak kazanarak çıktım. Bütün bu sure içerisinde kapımdan içeri girenin rozetini hiç sormadım. Söyleyeni de durdurdum. Benim için önemli değil çünkü. Yardımcı olamadım oldum o ayrı bir konu. Ortaya koyduğum görüşler, yenilikçiler, eleştiren kızan, küfreden, arkamdan bıçaklayan yığınla kişi oldu.
Hiçbirine düşmanlık yapmadım siyasi ortamın içinde. Dolayısıyla oralardan gelen bir alışkanlık var herhalde” diye konuştu.
“ESKİNİN ANOMALİLERİNİ DEVAM ETTİREREK YENİ NORMALE GEÇEMEYİZ”
Dünyanın pandemi ile birlikte büyük bir değişim içine girdiğinin altını çizen Denktaş, “Yeni zamanlarda eskinin anomalilerini devam ettirerek yeni normale geçemeyiz. Bu yeni zamanlarda görüyoruz çok net birey ilişkileri farklılaşıyor. Birey nesne ilişkileri bile farklılaşıyor.
Teknoloji çok daha ileri bir safhaya taşınacak gibi görülüyor. Biz de şimdi bu yeni normale geçerken daha yenilikçi, daha ufku açık daha global bir yaklaşımı ortaya koyabilecek miyiz koyamayacak mıyız?
Ben koyabileceğimize inananlardanım. Bu yeni normalde lider kavramı bile değişecek. Birçok şey evrilecek. Böylesi bir ortamda Kıbrıs Türk halkının dünyada gerçekleşecek bu değişimin dışında kalmayacağına inanıyorum.
Bu yeniliklere en azından benim kadar açık olmayan bir aday kitlesi görüyorum önümde. Dolayısıyla alternatif olarak sorun çözücü bir yaklaşım var. Evet iki turlu bir seçim olacak, ikinci tura kiminle kalırsam kalayım kazanacağıma inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“BEN SAYIN AKINCI’DAN FARKLIYIM”
Katıldığı bir programda kullandığı “adaylar içerisinde en tecrübelisiyim” ifadelerinin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı‘yı kapsayıp kapsamadığı sorulan Serdar Denktaş “Sayın Akıncı’nın benden fazlası yerel yönetimlerde de süresinin çok olmasıdır. Bakanlık ve milletvekilliği süresinin benden azdır. Ama yerel yönetim tecrübesi fazladır. Görüşme masası açısından bakarsak Annan Planı gibi zor bir süreçte eş görüşmeci olarak o masadaydım.
Crans Montana’da yine yakından takip edenlerden biriyim. Kaldı ki çocukluğumdan beri ister istemez görüşmeleri izlemekteyim . Dolayısıyla evet, o anlamda daha tecrübeliyim demiyorum ama farklıyım. Peki nerede farklıyım Sayın Akıncı’dan?
Ben kendimi iki toplumlu kesimli federasyona mahkum hissetmiyorum. Çünkü yine görüşüp eğer hakikaten anlaşamıyorsak, artık bu işi kapatmak lazımdır. Başka bir olmaza mı sürüklenelim? Hayır.
Yeni birşeyi konuşabilir miyiz artık buna bakmak lazım. Ne olursa olsun yeni kuşağa bir elli yıl daha kaybettirmek olmaz” diye konuştu.
“YENİ NORMALDE KIBRIS SORUNU İÇİN BİR ÇOK FORMÜL ÇIKABİLİR”
İlişkilerin normalleştirilmesi suretiyle ortaya çıkabilecek yeni bir düzeni kurulabileceğinin altını çizen Denktaş bunun samimiyetle ve güven ortamı içerisinde olması gerektiğini noktasında durduğunu belirterek “Bunun için de Türkiye ile istişare içinde hareket etmemiz çok önemlidir. Şimdi Yunanistan ile Mısır da anlaşma imzaladılar. Bu tüm Doğu Akdeniz’i ve ortasındaki Kıbrıs’ı tam bir çaprazın ortasında bıraktı, gerginliğe yol açtı. Dolayısıyla tüm bu bölgesel değişiklikleri de gözönünde bulunduracaksak iki halkın da güven duyabileceği bir mekanizma oluşuturulması lazım.
Bunların yarattığı tıkanıklığı aşacak başka formüller vardır. Hele bu yeni normal denilen dönemde göreceğiz ki bu fırsatlar daha da çoğalacak. Bu süreç Kıbrıs sürecine de farklı bir perspektif yaratacak. Yeni birşeyler konuşalım, yeni bir yaklaşım yapalım. Bunun için dünyayla daha farklı bir iletişim içerisine girelim. Türkiye ile farklı biçimde hareket etmenin yollarını bulalım.
Hata yapmadan kendi içimizdeki dağınıklığı, Cumhurbaşkanı, hükümet ve meclisin yarattığı kargaşayı, bu dağınıklığı, çatışmayı ortadan kaldıracak bir yaklaşımdan bahsediyorum. Bunu da yapabileceğime inanıyorum.
Özgüvenim yüksektir bu anlamda. Çünkü ben bunları bakanlık dönemimde yaptım. Kimsenin önünde baş eğmeyelim, toplum olarak da eğmeyelim” diye konuştu.