Views: 0
Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Savaşan, Rum tarafının kara geçiş kapılarına ilişkin yeni uygulamalarının Corona virüsünü önlemekle ilgisi olmadığını ve kararın ekonomik nedenlerle alındığını belirtti.
Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Savaşan, Rum tarafının KKTC ile olan irtibatı zayıflatmak amacıyla bazı sınır kapılarını kapatmasının ve açık kapılardaki geçişleri zorlaştırmasının Covit-19 virüsüne karşı mücadele ile ilgili olamayacağını; bu kararların Güney’den Kuzey’e turist geçişini engellemek başta olmak üzere ekonomik nedenlere dayandığını belirtti.
Virüsün Rum tarafından bize geçme tehlikesi var…
Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Dr. Savaşan, “KKTC’de herhangi bir corona virüsü vakasına rastlanmadığı biliniyor. İranlı öğrencilerin varlığını gerekçe göstermeye çalışıyorlar. Ülkemizde ikamet eden İranlı öğrenci olsa da bu öğrencilerin kendi ülkeleri ile ilişkileri zaten sınırlanmış durumdadır. İran’da yaygınlaşan bu virüsün ülkemize ulaşması söz konusu değildir, çünkü temas yoktur. Kaldı ki Güney Kıbrıs, virüsün yaygınlaştığı bazı ülkelerle temas halindedir ve bu temaslarını da sürdürmektedir. Covit-19 virüsünün bizden Rumlara değil, Rum tarafından bize ulaşma olasılığı vardır. Kara kapılarının esasında onlar için değil, bizim için ciddi bir tehlike olmasına karşın bu kapıların Rum Yönetimi tarafından kapatılması kararı iyi niyetten yoksun ve başka nedenleri olduğu açıktır” dedi.
Ekonomik zorluk yaratmaya çalışıyorlar…
Rum tarafının, Kuzey Kıbrıs’a günü birlik olarak geçen turistlerden, Larnaka Havaalanı’nı kullanarak KKTC’ye gelenlerden ve kendi yurttaşlarının KKTC’den yaptığı alış-verişten duyduğu rahatsızlığı şimdiye kadar çeşitli şekillerde ortaya koyduğunu hatırlatan Dr. Ahmet Savaşan, “Rum tarafı bu geçişleri azaltmak veya ortadan kaldırmak için zaten mahana arıyordu. Covit-19 virüsünün kendilerine bu fırsatı verdiğini düşünmüş olmalıdırlar” şeklinde konuştu.
BM ve AB nezdinde protesto etmeliyiz…
Kapıların böylesine “ucuz bir gerekçe ile kapatılmasının” Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafına bakışını ele verdiğini ve Kıbrıslı Türklerin kaderinin bu yönetimin insafına terk edilemeyeceğinin yeterli bir kanıtı olduğunu belirten Savaşan, “Bu durumda Kıbrıs Türk tarafının bu uygulamayı Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler nezdinde protesto etmesi ve bu uygulamayı doğrudan ticaret ve turistik uçuşların kolaylaştırılması için bir gerekçe haline getirmeye çalışması gerekir” dedi.
Rum otoritesinin işbirliğine bile tahammülü yok…
Kapıların kapatılmasına ve geçişlerin zorlaştırılmasına gösterilen tepkilere de değinen Savaşan, “yine bir Cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde federal temelde bir anlaşma olabileceği algısını yükseltmeye çalışanlar Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin zihniyetinin halen değişmediğini, Rum otoritesinin iki halk arasındaki işbirliğine bile tahammül edemediklerini görmelidir” dedi.
