Views: 0
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İpek Sönmez, İnsanın Temel İçgüdülerinden Olan Öfkenin, Ortamdan Uzaklaşma, İletişim, Yaşam Tarzında Sosyal Aktivite, Spor ve Hobilere Yer Verme gibi Yöntemlerle Kontrol Altına Alınabilineceğini Bildirdi.
Doç. Dr. İpek Sönmez; “Öfke İnsanın Temel İçgüdülerinden Biri Olarak Kabul Edilmektedir.”
Öfke ve saldırganlığın insanın temel içgüdülerinden olduğunu, kişilerin benliğinin öfke duygusunu kontrol edip, bu duyguyu bastırmayı ve daha üretken alanlara yönlendirmeyi öğrendiğini kaydeden Doç. Dr. İpek Sönmez, “Bunu yaparken üst benliğimiz veya vicdanı da kapsayan içimizdeki hâkim kontrolünde yapar. Bir matematiksel birimi olmamakla beraber içimizdeki öfkenin gücü, şiddeti ve boyutu kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı insanlarda çok az olduğu ya da olmadığı bilinmektedir. Bu kontrol bazı insanlarda çok katı, çok eleştirici olabilmektedir. Psikiyatristler olarak öfkenin hiç ifade edilmemesini de doğru bulmamakla beraber kontrolsüz ve saldırgan bir biçimde ifadesini de sağlıksız olarak nitelendiririz.” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. İpek Sönmez; “Öfkeyle Başa Çıkma Mekanizmalarını Öğrenmek, Dahası Bunun Saldırganlığa Dönüşmesini Engellemek Önemlidir.”
Yaşamın bir parçası olan öfke duygusu ile başa çıkmanın öğrenilmesi ve saldırganlığa dönüşmesinin engellenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. İpek Sönmez, bu konuda bireyler tarafından atılabilecek ilk adımın öfke duygusunun farkına varmak ve ne zaman, hangi şartlarda ortaya çıktığını anlamaya çalışmak olduğunu söyledi. Doç. Dr. İpek Sönmez, öfkenin saldırganlığa dönüşmesini engelleyebilecek yöntemlerle ilgili şöyle devam etti; “Ancak öfke sıklıkla kontrolsüz ve plansız olarak karşımıza çıkmaktadır. Öfke bir kez ortaya çıktığında mevcut ortamdan uzaklaşmak veya onu başka bir alana yönlendirmeye çalışmak duygunun saldırganlığa dönmesini engelleyebilir. Ortamdan uzaklaşmaya ek olarak bazı kolay yöntemler kullanmak da mümkündür. Bunlar arasında nefes egzersizleri, kum torbası yöntemi, nötr bir objeye yönlenmek, başka bir uğraşa yönelmek gibi kolay yapılabilecek yöntemler sayılabilir. Ancak bilinmektedir ki, ok yaydan çıktıktan sonra durdurmanın imkansız olduğu gibi öfke zamansız ortaya çıktığında saldırganlığa dönüşmesini engellemek de hiç kolay olmayabilir.”
Doç. Dr. İpek Sönmez; “Öfke Kontrolü Sorunu Olanlar Bir Uzman Yardımına Başvurmalı.”
Öfke kontrol sorunu olan bireyle etkileşim içerisinde olan diğer bireylere de bazı görevler düştüğünü belirten Doç. Dr. İpek Sönmez, öfke kontrolünde sorunlar yaşayan bireylerin yapması gereken en önemli davranışın, bu işin profesyoneli olan psikiyatri uzmanlarından yardım almak olduğunu kaydetti. Psikiyatri uzmanlarının öfke kontrolünün yönetimi ile ilgili uyguladıkları tekniklerden de bahseden Doç. Dr. İpek Sönmez, bunlar arasında davranışları tanıma ve anlamlandırma, rahatlatmaya yönelik nefes egzersizleri, bilişsel ve davranışçı egzersizler, mizah ve diğer bazı becerileri geliştirme, gerekirse de ilaç tedavisi gibi birçok yöntem kullanıldığını söyledi.
Öfke Kontrolü için Bireyler Tarafından Alınabilecek Önlemler
1. Öncelikle sizde öfke oluşturan durumları tanımlayın. Bunun için öfkelendiğiniz durumlara ait duygu ve düşüncelerinizi, öfkenin hangi durumda ortaya çıktığını not edin.
2. Öfke orta çıktığında ortam değiştirmeye çalışın. Örneğin öfke bir arkadaşınız ile ilişkide yaşanıyorsa, izin isteyin ve oradan uzaklaşın.
3. Öfke patlamalar halinde geliyorsa onu zamana yayarak daha hafif ve uygun şartlarda yaşanmasını sağlayın.
4. Öfke belirgin bir nesne veya durumla ilgili ise o durum veya nesne ile ilgili yapılabilecekleri gözden geçirin. Örneğin öfke duygusal partner ile yaşanıyorsa etkin iletişim yöntemlerini öğrenin.
5. Yaşamınızda sosyal aktivitelere, spora, hobilere yer verin. Bunların varlığı genel baş etme yöntemlerinize katkı sağlayacak, dolayısı ile öfkeyi azaltabilecektir.
6. Yardım almaktan çekinmeyin! Öfkeli olmak biyolojik yatkınlığınızdan geliyor olabilir. Bunun üzerine eklenmiş bir dizi sosyal ve psikolojik etken ile psikiyatrik rahatsızlıklar durumu daha da karışık hale getirmiş olabilir. Konu ile ilgili bir psikiyatri uzmanına başvurun.