‘EastMed’ Rum ve Yunan hükümetlerinin “ilk karşı saldırısı”

22
reklam alani

Views: 0

Fileleftheros, EastMed ile ilgili gelişmelere geniş yer verdi…

Söz konusu haberi gazete, “Mat Hareketi Yapmaya Çalışıyorlar… Atina ve Lefkoşa’dan Hararetli Diplomatik Eylemler… Hedef Türkiye’ye Karşı Bölgesel Kalkan Oluşturmak” başlığıyla manşetten, “Türkiye’ye Karşı Cephe… Ankara’nın Hareketleri Avrupa ve Arap Ülkeleri İçin Sorun” başlığıyla iç sayfasından aktardı.

Gazete, EastMed doğal gaz boru hattı inşası konusunda 2 Ocak’ta Atina’da imzalanacak anlaşmanın, Rum ve Yunan hükümetlerinin Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerine ve Libya ile mutabakat imzalamasına karşı, ilk karşı saldırısı olacağını yazdı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Doğu Akdeniz güvenliği ve enerji ile ilgili yasayı imzalama zamanının Rum ve Yunan hükümetlerine cesaret verdiği, Arap ve Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşı duyduğu hoşnutsuzluk ve endişenin artık pratiğe dökülmesini istedikleri kaydedilen haberde, önümüzdeki günlerde, bundan sonra atılacak adımların belirleneceği önemli diplomatik temaslar beklendiğine dikkat çekildi.

Habere göre Rum Sözcü Kiriakos Kusios dün Alpha isimli yayın kuruluşuna yaptığı açıklamada, önümüzdeki günlerde Güney Kıbrıs’a önemli bir ziyaret yapılacağını açıkladı ancak Rum Başkanlık Sarayı, planlarını bozabilecek herhangi bir şey yapılmasına fırsat vermemek için hiçbir bilgi sızdırmamaya özen gösteriyor.

Rum yönetiminin, komşu ülkelerin Türkiye’yle sorununun Avrupa’nın tamamının sorunu olmasını murat ettiği kaydedilen habere göre Rum diplomatik kaynaklar “Ankara’nın mülteciler silahını kullanmaktan vazgeçmesi gerektiğini, bu çerçevede çeşitli düzeylerde hareket ve temaslar planlandığını” söyledi.

28 ARALIK’TA ATİNA’YA

Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail arasında EastMed boru hattının inşası için 2 Ocak’ta Atina’da anlaşma imzalanması konusundaki çalışmalar da devam ediyor, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis bu amaçla 28 Aralık’ta Atina’ya gidecek.

AKİLA SALİH İSA GÜNEY KIBRIS’A GİDİYOR

Gazete haberinin “Libya Meclis Başkanı’nın Ziyareti” başlığıyla ayırdığı bölümünde, Libya Meclis Başkanı Akila Salih İsa’nın önümüzdeki cumartesi Güney Kıbrıs’ı ziyaret edeceğini yazdı,  İsa’nın Güney Kıbrıs ziyaretinin, Atina’yı ziyaretinden çok kısa bir süre sonra gerçekleşeceğine dikkat çekti.

ANASTASİADİS-KRAL ABDULLAH İLE TELEFON GÖRÜŞMESİ YAPTI

Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in dün Ürdün Kralı Abdullah ile Türkiye’nin bölgedeki faaliyetleri ve Türkiye-Libya mutabakatını ele aldıkları uzun bir telefon görüşmesi yaptığını yazdı.

Habere göre Rum Sözcü Kusios, Kral Abdullah’ın Rum yönetimine tam destek verdiğini, bölgede barış, istikrar ve güvenlik için daha çok ortak eylem arzusunu dile getirdiğini söyledi ve Anastasiadis ile Kral Abdullah’ın daha yakın temas ve irtibatta kalma konusunda anlaştığını ekledi.

SENDONAS: “EASTMED ANLAŞMASI BU AŞAMADA ÖNCELİKLE SİYASİ”

Rum Sözcü Vekili Panayotis Sendonas ise EastMed için 2 Aralık’ta Atina’da imzalanacak anlaşmanın “bu aşamada öncelikle siyasi olduğunu” açıkladı. “Projenin hayata geçirilmesi konusunda detaylı teknik incelemeler aşamasındayız” diyen Sendonas, şunları da ekledi:

“Halen bu incelemeler için AB’den önemli finans sağlandı, bu çok olumludur çünkü proje artık AB’yi de ilgilendiriyor. Ancak anlaşılacağı gibi bu çok büyük maliyeti olan, büyük bir projedir ve nihai sonucunu doğal gaz miktarı, alıcı bulunması da belirleyecek. O zaman nasıl gelişeceğini göreceğiz.”

Alithia haberi “EASTMED: Çekmeceden, Çok Yönlü Kullanımlı ‘Silaha’… Lefkoşa İçin ‘Silah’… Miçotakis İçin ‘Silah’… Netanyahu İçin ‘Silah’… İtalya: Şimdi İmza Atmama Sebebi Pratik.. Daha Sonra İmzalayacak” başlığıyla manşete çekti.

Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail’in, EastMed projesine imza atarak “yanlış veya Türkiye tarafından kullanılabilecek veya bölgedeki yeni eylemleri için bahane olarak kullanılabilecek mesaj vermemeye çalıştıysa da, zamanlama ve konjonktür dikkate alındığında, Türkiye-Libya mutabakatına ilk cevap ve daha ileri icraatları için ellerindeki ‘önemli silah’ olarak algılanmakta ve anlaşılmakta olduğunu” yazdı.

NETANYAHU, MİÇOTAKİS VE RUM YÖNETİMİ İÇİN “SİLAH”

Gazete, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun son günlerde EastMed’in imzalanması sürecini hızlandırma ve imzaların hemen şimdi atılmasını, başbakanlık makamında bir dönem daha kalmak maksadıyla seçim kampanyasında kullanmak için istediğini vurguladı.

Habere göre Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in, anlaşmanın şu anda imzalanmasını isteme sebebi ise ABD Başkanı Donald Trump ile ilk görüşmesini yapmak üzere 7 Ocak’ta Washington’a, elinde EastMed anlaşmasıyla giderek, müzakere gücünü önemli ölçüde artırmak istemesi.

Rum yönetiminin ise bölgedeki önemli enerji aktörlerinden biri olarak rolünü güçlendirmek ama öncelikle de “bölgede egemenlik haklarını kullanmasını” reddeden Türkiye’ye cevap vermek için EastMed’e imza atılmasını istediğine dikkat çeken gazete, Rum Sözcü Sendonas’ın dünkü açıklamasına işaret etti.

Habere göre Sendonas, “EastMed’in hayata geçirilmesi iş birliği,  herhangi başka birinin aleyhine bir  inisiyatif değil, bu projeye müdahil ülkelerin egemenlik haklarını kullanma pratiğidir. Dış politika konuları, özellikle onca gelişmenin olduğu şu anda iletişim oyunu oynanacak meseleler değildir” dedi.

İTALYA 2 OCAK’TAKİ TÖRENİNDE İMZA ATMAYACAK

Gazete “İtalya… Daha Sonra İlerleyecek… Gaybubetinin Sebebi Pratik” başlıklı haberinde ise bir süredir EastMed projesine katılmak istememesine rağmen son dönemde katılmayı kabul etmiş görünen İtalya’nın 2 Ocak’taki imza törenine katılmayacak olmasının şaşkınlık yarattığına işaret etti.

Atina kaynaklı bilgilere dayanarak İtalya’nın 2 Ocak’ta imza atmama sebebinin tamamen pratik/uygulamayla ilgili olduğunu, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte’nin anlaşmaya daha sonra, muhtemelen Atina’yı ziyaret edeceği 20 Ocak 2020’de imza atacağını belirten gazeteye göre Rum Sözcü Vekili Sendonas, bu konuya değinirken son dönemde İtalya’da EastMed ile ilgili bir tartışma olduğunu doğruladı.

Tartışmanın EastMed projesinin esasıyla değil, boru hattının geçeceği bölgelerde yaşayanların itirazlarıyla alakalı olduğunu belirten Sendonas, önümüzdeki günlerde Yunan ve İtalyan hükümetleri arasında bazı temaslar yapılacağını ve ellerinde, imza törenine İtalyan hükümetinden bir temsilcinin hazır bulunacağına dair bilgi bulunduğunu söyledi.

Politis “Türkiye’ye Siyasi  Cevap… Atina ve Lefkoşa Yoğun Çalışmalardan Sonra Türk Maharetlerine Tepki Çabalarını Uygulamaya Koyuyor” başlıklı haberinde EastMed’e imza atılacağı haberinin Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerine “cevap” teşkil ettiğini ancak “böyle bir projenin uygulama yörüngesine girebilmesi için daha yapılması gereken birçok şey bulunduğuna” dikkat çekti.

“EASTMED SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL”

Haravgi ise hidrokarbon uzmanı Haralambos Ellinas’ın “Astra” isimli yayın kuruluşuna yaptığı açıklamada 2 Ocak’ta Atina’da atılacak imzaların, anlaşmaya taraf ülkeler arasındaki ilişkilerin pekiştirilmesine yardımcı olacağını ancak Avrupa’da EastMed projesine ekonomik ve siyasi açıdan uygun görülmediğine dikkat çektiğini yazdı.

Habere göre EastMed projesi için “sürdürülebilir değil” nitelemesini yapan Ellinas, yeni Avrupa Komisyonu başkanlığının en üst önceliğinin New Green Deal argümanı çerçevesinde 2050’ye kadar sıfır fosil yakıt atığı olduğunu, bunun da AB’nin tamamen farklı bir istikamete yöneldiği anlamına geldiğini söyledi.

Ellinas EastMed projesi paydaşlarının bu boru hattı ile Avrupa’ya göndermek istedikleri doğal gaz miktarının, miktar ve fiyat açısından  ciddi rakipleri bulunduğuna işaret ederek şu anda fiyatların büyük düşüşte–birim fiyatı 4,5 dolar- olduğunu ve projeyi sürdürülebilir noktaya getirecek kadar yükselmeyeceğini, bu projeye yatırım yapacak şirket de bulunmadığını söyledi.

Ellinas Boru hattının 2025’te tamamlanması bekleniyorsa Avrupa piyasalarının halihazırda kaybedildiğini, Asya piyasalarının ise çok daha rekabetçi olduğunu vurguladı.

Energean Tenkin Danışmanı Konstantinos Nikolau ise EastMed’in, bugünkü yataklar ile ekonomik düzeyde çok masraflı bir proje olduğunu belirtti. Bugün Avrupa’nın doğal gaz talebinin 450 milyar ayakküp olduğuna ve bunun yüzde 45’ini Rusya’dan sağladığına işaret eden Nikolau, “15 veya 20 milyar metreküplük bir boru hattı alternatif enerji kaynağı olarak ne gönderebilir ki?” diye sordu.

Paylaş