Views: 0
Türkiye Polis Akademisi Başkanlığı Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi (UTGAM) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Şahin, Akdeniz‘de özellikle doğal gaz yataklarının bulunmasına yönelik haberlerden sonra önemli şirketlerin burada yatırım ve anlaşmalar yaptığını belirterek, “Bu anlaşmalardan sonra Akdeniz’de, Türkiye‘yi ve KKTC’yi tehdit edecek şekilde askeri varlığın arttığını görüyoruz” dedi.
Prof. Dr. Şahin, Akdeniz’in Ortadoğulaşmasının söz konusu olduğunu söyledi. Eskiden Akdeniz denildiğinde sadece akla Kıbrıs geldiğini belirten Prof. Dr. Şahin, “Akdeniz’i ele aldığımız sempozyumda 7 başlık var, sadece bir başlık Kıbrıs’ı ilgilendiriyor. Çünkü son dönemde enerji kaynakları daha çok ön plana çıkmaya başladı.
Bazı ülkeler uluslararası hukukun dışına çıkarak, Yunanistan, İsrail ve Mısır’ın bir araya gelerek, Türkiye’nin ve KKTC’nin çıkarlarını zedeleyecek şekilde anlaşmalar yaptıklarını görüyoruz. Uluslararası şirketlerin bu bölgede etkisi arttı. Akdeniz’de savaş gemisi sayısı arttı. ‘Acaba burada savaş mı çıkacak?’ tarzı sorular oluşmaya başladı” diye konuştu.
‘AKDENİZ MÜLTECİ MEZARLIĞINA DÖNDÜ’
Büyük devletlerin ilgisinin yeniden Doğu Akdeniz’e yöneldiğini belirten Prof. Dr. Şahin, Türkiye’nin dış politikasında Akdeniz’deki gelişmelerin öneminin arttığını vurguladı. Prof. Dr. Şahin, “Türkiye, Akdeniz’de fazla mesai harcamaya başladı. Akdeniz bir deniz olarak görülürken, Arap halk hareketleri sonrası mültecilerin buradan Avrupa’ya gitme süreci başlayınca burası bir deniz değil, mülteci mezarlığına dönüştü” dedi.
TÜRKİYE VARLIĞINI ARTIRDI
Doğalgaz yataklarının bulunmasına yönelik haberlerden sonra önemli şirketlerin Akdeniz’de yatırım ve anlaşmalar yaptığını belirten Prof. Dr. Şahin, şöyle konuştu:
“Bu anlaşmalardan sonra Türkiye’yi ve KKTC’yi tehdit edecek şekilde askeri varlığın arttığını görüyoruz. Sadece masada kazanayım, sonuç doğurmuyor. Alanda da olmak gerekiyor. Bunu Suriye’de gördük. Akdeniz’de de son dönemde bunu yapmaya başladık. Sondaj ve arama gemilerimizin Akdeniz’de varlık gösterdiğini biliyoruz. Savaş gemilerimiz sayesinde bu gemilerimizi koruyoruz. Türkiye de Akdeniz’deki varlığını artırdı. Masada haklıyım demek yetmiyor, son dönem uluslararası ilişkiler 19’uncu yüzyıl siyasetine döndü. Gücünüz oranında bir şey yapabiliyorsunuz. Türkiye de hem masada oturuyor hem de askeri unsurlarıyla var olmanın önemini gördü.”
