Views: 0
Özersay, 25 Kasım’da Berlin’de gerçekleştirilecek üçlü görüşmeye değinerek “Yazılanları yeniden yazıp, ‘bu çerçevede anlaştık’ demeyin” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, BRT Haber Merkezi’nde sorularını yanıtladı.
Berlin’de 25 Kasım’da yapılacak gayrı resmi 3’lü görüşmeyle ilgili Özersay, 2 sene boyunca tek görevi tarafların ortak zemini var mı yok mu diye tespit etme olan BM Geçici Özel Danışmanı Lute’un, henüz ortak zemin bulamadığını söyledi.
Lute’un 2 yıldır ortak bir yapıt çıkarmaya çalıştığını ama başarılı olamadığını vurgulayan Özersay, en sonunda Genel Sekreterin de doğru tespit yaparak tarafların aynı şeyi anlamadığını görüğünü geçtiğimiz gün paylaştığını hatırlattı.
Özersay, “ Crans Montana’dan sonra olumlu değil bilakis olumsuz 2 gelişme yaşandığını, Rum Tarafı’nın yönetimi paylaşmada daha da geriye gittiğini, doğal Zenginliklerle ilgili 13 Temmuz önerisini de kabul etmediğini hatırlatırken, “Şartlar böyle iken federasyonu görüştüğünüzde nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?” diye sordu.
Berlin’de ortak zemin var mı yok mu diye bir görüşme beklendiğini belirten Özersay, görüşmeye gitmeden Türk Tarafının neyi müzakere edileceği konusunda ısrar etmesi ve gerekirse başka alternatifleri de gündeme getirmesi gerekeceğini söyledi.
Özersay, “Berlin ile ilgili umutlanamıyorum. Birileri sırf müzakereler devam ediyor görünsün diye Berlin’de bir toplantı yapılıyor. 2 Tarafın zaten bildikleri geçmiş yakınlaşmaları, ortak açıklamayı ve Genel Sekreter’in yazdıklarını, bir kez daha alt alta yazıp yeni bir kağıt oluşturduk diye ortaya çıkabilir ve yeni bir müzakere süreci devam ediyor denebilir.Bu Kıbrıs Türkü’ne zarar getirir.Bilinen kağıtların tekrarından başka bir şey ifade etmez” dedi.
Kudret Özersay, “Tarafların üzerinde tam uzlaşmadığı cümleleri alt alta yazan bir kağıt var. İçinde de tarih takvim yok, bunun üzerinde bizi bu çerçevede anlaştık diye çıkıp söyleyeceklerse, müzakere süreci devam ediyor diye tablo çizilecekse, bu yanlış olur, şimdiden bunun uyarısını yapayım. Bu Kıbrıs Türkünü kısır döngüye hapsetmektir” şeklinde konuştu.
“Eğer bir yakınlaşma olmasa Genel Sekreter görüşme yapar mıydı?” sorusuna da Özersay, “ Çok Genel Sekreter gördük, görevleri gereği bir takım süreçleri devam ettirirler. BM’de bir statükonun bir parçasıdır. Annan, Ban-Ki Moon çıkıp Kıbrıs’a gelmişti.Gerçekçi analizler lazım. Çözüm yönünde umut yoksa bunu halka söylemek siyasiler olarak hepimizin sorumluluğumuzdur” yanıtı verdi.
Rum Tarafı’nın neden masaya geldiğinin sorulması üzerine de Özersay, “Bu dönemde, Rum tarafını çözüme zorlayacak bir durum olsa zaten masaya gelmezlerdi.Rum Tarafı gitmekte bir sıkıntı görmüyor.Avantajına bile dönüştürebilir. Çünkü kazılarla ilgili şikayetler alıyor o da merak etmeyin ama süreç sürüyor, uğraşıyoruz, merak etmeyin diyor mesela” ifadelerini kullandı.
“Berlin’deki görüşmenin Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgisi var mı?” sorusuna da Özersay, bunun takdirini gelecekte halkın vereceğini söylerken, müzakereler devam ediyor adı altında halkan destek istenmesinin geçmiş seçimlerde pek de işe yaramadığını söyledi.
Özersay, 3’lü görüşmeden 5’li bir gayrı resmi görüşme çıkma ihtimalinin çok düşük olduğunu, 2017’den bu yana şartlar ve tarafların durumu ortada iken umut pompalamanın yanlış olacağını sözlerine ekledi.