Akıncı, Kıbrıs’ta çözümü imkansızlaştırdı

51
reklam alani

Views: 0

İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs’ta garantör ülkelerin onayı olmadan çözüm olmayacağını, garantör ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu anımsatarak, özellikle son dönemde Cumhurbaşkanı Akıncı ile Türkiye’nin ilişkilerinin gerildiğini, Akıncı’nın Kıbrıs’ta çözümü imkânsızlaştırdığını söyledi.

“ANASTASİADİS’İN KONUŞMALARINDAN KENDİME GÖRE BİR ŞEYLER EKSİLTTİM”

Rum lider Anastasiadis, 2. Cumhurbaşkanı Talat ile arasında geçen konuşmanın eksik ifade edildiğini söyledi. Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan, Rahmican Çalışkan’ın hazırlayıp-sunduğu ‘Soru İşareti’ programına konuşan Talat, konuyu değerlendirdi ve kendisine göre bir şeyleri doğal olarak eksilttiğini anlattı.

“ANASTASİADİS, TOPLANTININ GAYRİ RESMİ OLDUĞUNU, DOLAYISIYLA BİR ŞEYLER ÇIKMAYACAĞINI SÖYLEDİ”

Önemli olanın işin özü olduğunu, kendisinin görüşmeden bir şeyler çıkacağına dair umutlu olduğunu vurgulayan Mehmet Ali Talat,“Anastasiadis, bana toplantının gayri resmi olduğunu, dolayısıyla bir şeyler çıkmayacağını söyledi. Sorun olarak Türkiye’yi işaret etti, ben de bunun kararını verecek olan Akıncı’nın olduğunu söyledim” ifadelerini kullandı.

“HAZIRLIKLARI TAMAMLAMADAN YAPILACAK OLAN 5’Lİ ZİRVE MACERA OLUR”

Kıbrıs Türk tarafının görüş birliği olmadığı için, görüşmelerden Türkiye’nin isteksiz olduğunu savunan Talat,“CransMontana felaketini kısa süre önce yaşadık, bu felaketin tekrarlanması daha büyük bir felaket getirir. Dolayısıyla hazırlıkları tamamlamadan yapılacak olan 5’li zirve macera olur” değerlendirmesini yaptı.

“BİZİM MECRADAN AKINCI’NIN KATILMAMASI YÖNÜNDEKİ GÖRÜŞLERE KATILMIYORUM”

Anastasiadis’in faydası olmadığına yönelik görüşüne katılmadığının altını çizen Mehmet Ali Talat, şunları söyledi:

“Bir de bizim mecradan Akıncı’nın katılmaması yönündeki görüşlere katılmıyorum, ne münasebet, BM Genel Sekreteri çağıracak da Akıncı katılmayacak. Ne münasebet. Dünya ile ilişki kurmaya çalışan taraf biz, ama buna rağmen Genel Sekreter çağıracak ve biz katılmayacağız olmaz böyle bir şey. Akıncı ile konuşup tavsiyelerini aktarmalarını anlarım, ama bu görüşme olmasın, Akıncı katılmasın gibi bir yaklaşım son derece yanlıştır. Beklenen sonucu elde etmek kolay değil.”

“RUM TARAFI KENDİ İSTEKLERİNE KARŞI BİR KONUYU HEMEN TÜRKİYE’YE BAĞLIYOR”

Anastasiadis’in söylediklerinden görüşmenin kesin bir sonuç çıkarmayacağını anladığını aktaran Talat, “Bunun gayri resmi olmasını Türkiye’nin istediği biçimdeki yaklaşım Rum tarafının genel değerlendirmesi olduğunu ve kendisinin de bunu geçmişte ben de yaşadığını anlattı ve“Kendi isteklerine karşı bir şey ise hemen Türkiye’ye bağlıyorlar. Kıbrıs konusunda söz sahibinin Türkiye olduğunu, Kıbrıslı Türklerin piyon olduğunu, dünyaya yaymaya çalışıyorlar. O yüzden o kısmını söylemedim” şeklinde konuştu.

“AKINCI’NIN TÜRKİYE İLE OLAN İLİŞKİLERİ KIBRIS’TA ÇÖZÜMÜ İMKÂNSIZLAŞTIRIYOR”

Garantör ülkelerin imzası olmadan Kıbrıs’ta çözüm olmayacağını vurgulayan Mehmet Ali Talat,“Dolayısıyla garantör ülkelerinden bir tanesi de Türkiye, bu nedenle Akıncı’nın Türkiye ile olan ilişkileri Kıbrıs’ta çözümü imkânsızlaştırıyor. Türkiye ile uyumlu ilişki olmazsa Kıbrıs sorunu çözülmez” dedi.

“MÜZAKERECİLER TÜRKİYE’Yİ DİKKATE ALMALI”

Yunanistan ve Türkiye’nin önemini anımsatan ve iki ülkenin onay vereceği bir anlaşma olması gerektiğini işaret eden Talat, Türkiye’nin müzakere sürecine görüşleri ve tutumu ile katıldığını, garantör ülke olarak da TBMM’nin onayına ihtiyaç duyduğu için bunun gerçek müzakereciler tarafından dikkate alınmak zorunda olduğunu belirtti.

“CUMHURBAŞKANININ KOORDİNASYON YETERSİZLİĞİ VAR”

Kıbrıs Türk halkının müzakerecisinin Cumhurbaşkanı olduğunu, ama koordinasyonda yetersizliğinaşikâr olduğunu söyleyen Mehmet Ali Talat,“Gerek Meclis’in bilgilendirilmesi, Türkiye ile koordinasyon eksikliği filan görülüyor. Ben çözümün olmasını istiyorum, dolayısıyla çözümün olması için katkı yapacak her şeyi destekliyorum” ifadelerini kullandı.

“KIBRIS SORUNUNU ETKİLEYEN AKTÖRLER İLE DİYALOG İÇERİSİNDE OLUNMASI GEREK”

Cumhurbaşkanının birinci görevinin Kıbrıs sorununun çözümü olduğundan, ancak Kıbrıs konusunun çözümüne yönelik yoğunlaşma da olmadığından bahseden Talat şunları kaydetti:

“Eğer Kıbrıs sorununun çözümüne yoğunlaşılacaksa, öncelikle Kıbrıs sorununu etkileyen aktörler ve unsurlar ile diyalog içerisinde olunması gerekiyor. Ancak bu yok. Akıncı’nın esas görevini yerine getirme noktasında büyük eksiklikler var”

“CTP, 2020 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE ERHÜRMAN’I ADAY GÖSTERECEKTİR”

2020 Cumhurbaşkanlığı Seçimi hakkında konuşan Talat,CTP’nin büyük olasılıkla kendi başkanı olan Tufan Erhürmanile yarışa katılacağını ve kazanacağını, en kötü ihtimalle CTP adayı ikinci tura kalacağını savundu. Erhürman’ınseçildikten sonra haliyle bağımsız bir siyasi faaliyet ortaya koyacağını söyleyen Mehmet Ali Talat, “CTP’de benim gördüğüm şekliyle Erhürman’ı aday gösterecektir” değerlendirmesinde bulundu.

“HÜKÜMETİN AB ÇATISI ALTINDA İKİ DEVLET POLİTİKASI HAYALDEN ÖTE DEĞİL”

Hükümetin Kıbrıs konusu hakkındaki politikasını değerlendiren Talat, farklı alternatifler masada bulunabileceğini, ancak şu anki gerçekçi çözüm şeklinin federasyon olduğunu, dolayısıyla hükümetin AB çatısı altında iki devlet politikasının hayal olmaktan öte bir şey olmadığını vurguladı.

“SİSMİK ARAŞTIRMA ŞU ANDA POLİTİK BİR MALZEME GİBİ KULLANILIYOR”

Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri değerlendiren İkinci Cumhurbaşkanı Talat, geçmişte Rum yetkililere Doğu Akdeniz konusunu defalarca söylediğini, Türkiye’nin isteklerini Hristofyas’a defalarca ilettiğini, ama Hristofyas’ın ısrar ettiğini dile getirdi.

O dönemde Türkiye’nin de sondaj çalışması için bir şeyi olmadığından söz eden Talat, şunları söyledi:

“Sismik araştırma eskide kalması gereken bir olaydır. Rum tarafı veya onun anlaşma yaptığı şirketler, şu anda sismik arama yapmıyor, bitti o iş. Onlar sismik araştırmayı yaptılar, şu anda sondaj faaliyeti yapıyorlar. Sismik araştırma şu anda politik bir malzeme gibi kullanılıyor. Ancak gerçek olan, Türkiye’nin deniz gücü, Türkiye’nin kararlılığı caydırıcıdır, yoksa Türkiye’nin sondajının caydırıcı olmasını, Türkiye yetkililerinin açıklamaları engelliyor. Rum tarafı doğalgaz bulsa bile, KKTC ve Türkiye olmadan AB’ye ulaştırmak çok maliyetli olur”

“ANAYASA’DA YAPILMASI GEREKEN EN TEMEL DEĞİŞİKLİK REJİMİ DEĞİŞTİRMEKTİR”

Anayasa ile ilgili konuşan Talat, Anayasa’nın toptan değişmesi gerektiğini, Anayasa’da yapılması gereken temel değişikliğin rejimi değiştirmek olduğunu vurguladı ve“Ya Başkanlık Sistemi gelmeli ya da istikrarlı hükümeti sağlayacak bir yapı gelmelidir” şeklinde konuştu.

Dünyaya KKTC’nin imajının daha iyi bir noktaya taşımak için idamın kaldırılması gerektiğine, çünkü Anayasa’da idamın halâ mümkün olduğuna dikkat çeken Mehmet Ali Talat, Yüksek Mahkeme’nin yargıç sayısınında Anayasa’da belirlendiğini, bunun ortadan kalkması gerektiğini, çünkü bu sayının yetmediğini vurguladı. Mahkûmların iade edilmesi hakkında değişiklik yapılması gerektiğini işaret eden Talat,“Türkiye’de mahkûm olan Kıbrıs Türkü’nün iadesi bizim Anayasa’mızdan dolayı yapılamıyor” dedi. Geçici 10. Maddenin de gözden geçirilmesi, kaldırılması veya revize edilmesi gerektiğini söyleyen İkinci Cumhurbaşkanı Talat,“Seçim ile Anayasa değişikliğini bir anda yapmak yanlış olur. Bence ayrı bir çalışma olmalı. Geçmişte de seçim ile birlikte yapılmıştı, halka anlatılamadı, seçimin gölgesinde kaldı, o yüzden reddedildi” değerlendirmesini yaptı.

“EKONOMİ GERÇEKTEN KÖTÜ”

Aktif siyasete dönmeyi düşünmediğinin altını çizen Talat, “Şu anda siyasetin tam da içerisindeyim, ancak şu anda herhangi bir görev talebim yok” diye konuştu.

Ülke ekonomisini değerlendiren Talat, şöyle konuştu:

“Ekonomi gerçekten kötü, ekonominin bu kadar kötü olmasının nedeni kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomimizin olmaması ve Türkiye ekonomisinin iyi durumda olmaması. Türkiye ekonomisi iyi olsa, bizim ekonomimiz de daha iyi bir noktada olur. Ekonomimiz Türkiye’ye olan bağlılık nedeni ile iyi bir noktada değil.”

Paylaş