Views: 0
Oktay, “Kıbrıs’ta herhangi birisinin burnunun kanamasına Türkiye asla müsaade etmez. Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin, isterse dünya ayağa kalksın. Umurumuzda bile olmaz.” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde KKTC’den gelen gençleri kabulünde yaptığı konuşmada, milletin evinde milletin temsilcileri ve geleceğin teminatı gençleri ağırlamaktan dolayı memnuniyet duyduğunu belirtti.
Hem Türkiye’de hem de KKTC’de gençlerin sorunların çözümü için siyasette rol almaları ve dik duruş sergilemelerinin önemli olduğunu ifade eden Oktay, gençlerin Kıbrıs ile Türkiye arasında geleceğe ilişkin güçlü köprülerin atılmasına büyük katkı sağlayacağını söyledi.
KKTC’li gençlerin yerinin sadece ada olmadığına değinen Oktay, “780 bin kilometrekarelik vatan toprağı da sizin yeriniz. Şu anda evinizdesiniz, misafir değilsiniz. Biz teşkilatlarımızı nasıl burada ağırlıyorsak sizi de ağırlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Fuat Oktay, Kıbrıs’ta çözümde olmazsa olmaz şartlarının iki tarafın da siyasi eşitliği olduğunu aktardı.
Azınlık ilkesine göre barışı sağlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Oktay, “Kendi geleceğinizle ilgili kendinizin söz sahibi olmanız gerekir. Bu insan bir şey. Hidrokarbon kaynakları var. Bölgeye olan ilginin nereden kaynaklandığını görüyorsunuz. Bu bugün konuşulan ama onlarca yıl öncesinde bilinen bir gerçeklik. Şimdi daha fazla gün yüzüne çıktı. Türkiye burada da aynı duruşunu sergiliyor. Madem ki Ada’da iki halk varsa bu adil paylaşım olmalıdır. Bu refah Ada’da yaşayanlarındır ve her iki tarafa eşit dağıtılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Oktay, KKTC’de yaşayan gençler için Malazgirt ve Çanakkale’ye gezi düzenlediklerini belirten Oktay, şunları kaydetti:
“Malazgirt ve Çanakkale’nin farklı mesajları var. Ortak değerlerimizi hatırlamalıyız. Birlik ve beraberliğin sağlanmasında size büyük önem düşüyor. 500 bin kişi bir arada rahat yaşıyor olmalı birlik içinde. Olabildiğince parçalıyoruz. Rakipleriniz olabilir ama söz konusu KKTC olduğunda ortak hareket edebilmelisiniz. Fay hatlarını yok etmeliyiz. 1974-75 öncesi orada olanlarla mesafe kesinlikle azaltılmalı. Orada yaşayan herkesin Kıbrıs ortak paydasında ve ortak değerler paydasında bütünleşmesi lazım. Bizim bunu sağlıyor olmamız lazım. Kıbrıs’ta herhangi birisinin burnunun kanamasına Türkiye asla müsaade etmez. Kim ne yaparsa yapsın kim ne derse desin, isterse dünya ayağa kalksın. Umurumuzda bile olmaz. Açık söylüyorum; Türkiye son derece yerini yurdunu bilen bir milletin yaşadığı vatandır. Yaşadığımız vatan sadece toprak parçasından ibaret değildir. Her bir santimetrekaresini kanla suladığımız ulvi bir mekandır. Kıbrıs da öyledir. KKTC’nin nereden nereye geldiğini siz de çok iyi biliyorsunuz. Türkiye’nin güçlü olması dimdik ayakta olması demek Kıbrıs’ın güçlü olması dimdik ayakta olması demektir. Sizlerin öz güveniniz ve başınızın dik olması çok bizim için çok önemli.”