Akıncı’ya en büyük tepkiyi Kıbrıs Türk Halkı verdi

34
reklam alani

Views: 0

Akıncı’nın harekata ilişkin sözlerine en büyük tepkiyi de Kıbrıs Türk halkının verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türk halkı da bunun, önümüzdeki nisan ayında bir cumhurbaşkanlığı seçimi var, ona yönelik bir hamle olduğunu düşünüyor” diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Kıbrıs Türk halkının Barış Pınarı Harekatına çok büyük destek verdiğini ve bazı sendikacıları ya da siyasetçileri Kıbrıs Türk halkından ayrı tutmak gerektiğini belirten Çavuşoğlu, “Bazı sendikacılar ve bazı siyasetçiler var Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) gerçekten ‘Türkiye mi, Rum kesimi mi?’ desem Rum kesimini tutarlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın harekata ilişkin sözlerine en büyük tepkiyi de Kıbrıs Türk halkının verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türk halkı da bunun, önümüzdeki nisan ayında bir cumhurbaşkanlığı seçimi var, ona yönelik bir hamle olduğunu düşünüyor” diye konuştu.

Çavuşoğlu, Barış Pınarı Harekatı’nın Türkiye’nin mili güvenliği için Kıbrıs Harekatı kadar önemli olduğunun altını çizerek, “Bizim gibi mevki, makam sahibi insanların konuşurken çok dikkatli olması lazım” ifadesini kullandı.

“KITA SAHANLIĞIMIZIN İÇERİSİNDEKİ FAALİYETLERİMİZİ KİMSEYLE TARTIŞMAYIZ”

Bakan Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’nin sondaj gemilerini bölgeye göndererek, Doğu Akdeniz’deki dengeleri kökten değiştirdiğini ve sarstığını söyledi.

Rum tarafının tek taraflı sondaj faaliyetleri yürüttüğünü hatırlatan Çavuşoğlu, “Bu hamlelerimizle orada da hem sahada hem de masada daha da güçlendik.” dedi.

Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Yavuz gemimiz Türkiye’nin kıta sahanlığı içerisinde sondaj yapıyor ve biz bu kıta sahanlığını BM’ye kaydettirdik ve her sene de bunu yeniliyoruz. Kıta sahanlığımızın içerisindeki faaliyetlerimizi de kimseyle tartışmayız. Doğu Akdeniz’de egemenlik haklarının görüşülmesi konusunda Rum kesimi dahil herkesle görüşürüz ve biz burada bölgesel bir anlaşmaya da her zaman varız. Paylaşımcı bir anlayışla, bölgedeki Akdeniz ülkelerini kastediyorum. Rum kesiminin muhatabı da KKTC’dir.”

Çavuşoğlu, Türk tarafının buradaki ikinci amacının ise Kıbrıs Türk halkının haklarının garanti altına alınmasına yönelik olduğunun altını çizdi.

Bugüne kadar Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının haklarını kabul etme ve bunu garanti altına alacak hiçbir adım atmadığını anımsatan Çavuşoğlu, Rumların tersine tek taraflı sondaj faaliyetlerini sürdürdüğünü ve ruhsat vermeye başladığını kaydetti.

Mevlüt Çavuşoğlu, “Biz, bu bölgeye (Doğu Akdeniz) ikinci sondaj gemimizi de göndererek, Kıbrıs Türk halkının haklarını koruyacağımızı tüm dünyaya gösterdik” diye konuştu.

“KIBRIS’TA KALICI ÇÖZÜM İSTİYORUZ”

Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerin, Rum tarafıyla AB üyesi olduğu için dayanışma gösterdiğine işaret eden Çavuşoğlu, yanlış bir yerde dayanışmanın bir faydası olamayacağını ve çözüm de getirmeyeceğini söyledi.

Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Sizin yapacağınız iş esasen, Rum tarafına baskı yaparak Kıbrıs Türk halkının garanti altına almaktır. Bu iki taraf arasında bir anlaşmayla olmayacak, Rum tarafı buna yanaşmak istemiyorsa ortak şirket kurulur. Ortak şirket çözüm değilse, komisyon kurulur, AB mekanizması kurulur, BM mekanizması kurulur. Türk tarafının da bir komisyon kurma teklifi olmuştu, o halen masada. Biz, burada bir çözüme varız ama burada hakça bir paylaşım garanti altına alınmalıdır. Uluslararası örgütler ve AB ülkeleri de gürültü koparacaklarına bunun çözümü yolunda adım atsınlar.”

AB’nin her ne kadar Türkiye’ye yönelik bazı göstermelik kararlar alsa da bu işin çözülmesini istediğini belirten Çavuşoğlu, eğer samimi olurlarsa AB ile de bu işi çözebileceklerini söyledi.

Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm istediklerinin altını çizen Çavuşoğlu, fakat tüm bu çabalarının sonucunda ve özellikle Crans-Montana’da 11 günlük konferans sonunda, Rum tarafının gerçekten Türk tarafıyla hiçbir şey paylaşmak istemediğini gördüklerini söyledi.

“GERÇEKTEN HERKES BİZİM ORADA ÇÖZÜM İSTEDİĞİMİZİ GÖRDÜ”

Çavuşoğlu, Rum lider Nikos Anastasiadis’in Crans-Montana’ya gelmeden önce aralarında anlaştıkları tüm konularda geri adım attığını ve daha sonra da kendisine niye geri adım attığını açıkladığını kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu, “(Anastasiadis) Esasen Rum tarafının Türklerle bir şeyi paylaşmaya hazır olmadığını ve dolayısıyla lider olarak da kendisinin bu konularda geri adım atmak zorunda kaldığını söyledi. Gerçekten herkes bizim orada çözüm istediğimizi gördü. Kararlı duruşumuzu da gördü ama atılabilecek adımlar konusunda da yapıcı olduğumuzu da gördüler. Neticede masa onların üzerine devrildi.” diye konuştu.

“ÖNCE NEYİ MÜZAKERE EDECEĞİMİZE KARAR VERMEMİZ LAZIM”

Kıbrıs meselesinde federasyon konusunu 60 yıldır müzakere ettiklerini ve bu seçeneği dışlamadıklarını belirten Çavuşoğlu, bundan sonra başka bir başarısızlığı kaldıramayacaklarını ifade etti.

Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Eğer bir şey müzakere edeceksek, önce neyi müzakere edeceğimize karar vermemiz lazım. Tüm seçenekleri koyalım herkes düşüncesini söylesin, bu kararı verdikten sonra da bu müzakerenin çerçevesini net bir şekilde belirlememiz lazım. Siyasi eşitliğin içerisindeki unsurlar tek tek sıralanması lazım. Dönüşümlü başkanlık, etkin katılım ve artı bir oy gibi siyasi eşitliğin Kıbrıs Türk halkı açısından vazgeçilmez unsurlarının spesifik olması lazım ki yarın oraya gidildiği zaman bu müzakere belgesiyle başlayacaksak sonuç alıcı olması lazım. Artık laf olsun diye bir müzakereye başlama dönemi bitmiştir, her şey net olacak. Bunun için de önce 5+1, yani iki taraf 3 garantör ülke ve BM toplantısı yapacağız. Ondan önce BM+2 taraf arasındaki toplantı olsun dediler. Olabilir dedik. Bunlar gayrı resmi olacak, bir müzakere değil. Bu gayrı resmi toplantılarda bu konular ve müzakere belgesi üzerinde anlaşırsak, o zaman müzakere başlayabilir. Ucu açık bir müzakere artık olamaz. Biz Kıbrıs’ta kalıcı bir çözüm istiyoruz, çözümü istemeyen Rum tarafı.”

Bu konuda Türk tarafı olarak kendilerine güvendiklerini söyleyen Çavuşoğlu, bu işin tek taraflı olmadığını, karşılarında garantörler ve Ada’nın iki tarafı olduğunu söyleyerek, Rum tarafın bu konuda birçok kez samimiyetsiz davrandığını vurguladı.

Çavuşoğlu, “Bir konuda kararlıyız, söylediğimiz şartlar oluşursa müzakere yaparız. Eğer Rumlar bu çerçevede müzakere etmek istemiyorlarsa, bizim için de müzakere edecek bir konu kalmaz. KKTC ile de bugüne kadar olduğu gibi gayet uyumlu bir şekilde bu işi götüreceğiz” dedi.

Paylaş