Views: 0
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, KKTC’de yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların hızlanması ile birlikte, enterkonnekte projesi bir o kadar daha önem kazandığını vurgulayarak “Bu sebepten dolayı, enterkonnekte en geç Ocak ayına kadar ihale edilmelidir” dedi.
Taçoy, Antalya’da bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilen Türkiye Enerji Zirvesi’ne katılıyor.
Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Taçoy bugün başlayan zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, geleceğe yönelik adımların planlandığını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının geleceğine ilişkin adımları attıklarını ifade eden Taçoy, “Bu adımları daha da geliştirmek için ‘geleceğe’ yatırım yapıyoruz. Geleceği düşünerek, yakın zamanda üzüntü ile karşılaşmak istemiyoruz” dedi.
Ada’ya elektriğin gelmesini çok önemsediklerini söyleyen Taçoy, “Bu konuda duruşumuz çok nettir. Kıbrıs’a mutlaka elektrik gelmelidir” dedi.
KKTC ile Türkiye arasında kurulan Ortak Enerji Çalışma Grubu’nun bu konuda önemli çalışmalar ortaya koyduğunu ifade eden Taçoy, “Bu çalışmaların hızla tamamlanmasının ardından projenin en kısa zamanda hayata geçmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Taçoy, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların hızlanması ile birlikte enterkonnekte projesinin bir o kadar daha önem kazandığına işaret ederek, enterkonnekte sisteminin bu nedenle en geç Ocak ayına kadar ihale edilmesi gerektiğini vurguladı.
Rum Yönetimi’nin tüm uyarılara rağmen Doğu Akdeniz’de yasadışı ihaleleri sürdürdüğünü anlatan Taçoy, “Bu bir gerilim, bir çözümsüzlük politikasıdır” dedi.
“Bu gerilim ve çözümsüzlük politikası karşısında, gerekli adımlar atıldı” diyen Taçoy, Yavuz gemisinin yedinci parselde sondaja başlayacağını anımsattı.
Serhat vatan olan Kuzey Kıbrıs’ın hakkını kimsenin görmezden gelemeyeceğini vurgulayan Taçoy, “Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını hem saha hem de Mavi Vatan’da sonuna kadar savunacağız” dedi.
Bakan Taçoy, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yalnız sananların ve Türkiye’nin bölgedeki gücünü hafife alanların cevaplarını anladıkları dilden alacaklarını söyledi.
Rum Yönetimi’nin, Yavuz Sondaj gemisi personeline yönelik uluslararası tutuklama tehdidi ile ilgili duruşlarının net olduğunu anlatan Taçoy, “Türkiye hiçbir tehdide boyun eğmemiştir ve bundan sonra da eğmeyecektir. Bu söze başka bir şey eklememize gerek yoktur” dedi.
“HALKIN GELECEĞİ İÇİN ADIMLAR ATIYORUZ”
Bakan Taçoy, Enerji Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmaya, Konfüçyüs’ün “İnsanlar ve toplumlar gelecekleri ile ilgilenmezlerse üzüntü ve kayıpları büyük olur” sözüyle başladı ve kendilerinin de Kıbrıs Türk halkının geleceği ile ilgili adımları atıyoruz. Bu adımları daha da geliştirmek için ‘geleceğe’ yatırım yapıyoruz.Geleceği düşünerek, yakın zamanda üzüntü ile karşılaşmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Taçoy, turizm ve eğitimde önemli yol kat ettiklerini, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomik yapının sağlamlaşması için çalışırken, bulundukları coğrafyanın en temel noktası olan enerji konusunda da artık söz sahibi olmak için Anavatan Türkiye ile birlikte çalıştıklarını söyledi.
KKTC’nin bilişim adası olması için vizyon ortaya koyduklarını ve üzerlerine düşeni yapmaya da hazır olduklarını ifade eden Hasan Taçoy, Ar-Ge faaliyetleriyle, bu dönemi iyi değerlendirmek, Kuzey Kıbrıs’ı bilişim üssü yapmak istediklerini, bu özgüvene sahip olduklarını kaydetti.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, önce bölgede ardından dünyada ses getiren teknolojik üretimler yapma hedeflerinden söz ederek tekno-parklarda yapılan üretimleri bir sanayiye dönüştürmek istediklerini kaydetti ve “Bu bir hayal değil, başarabileceğimiz bir hedeftir” dedi.
“YERLİ MİLLİ ENERJİDE DÜNYADA SÖZ SAHİBİ OLABİLECEĞİMİZ BİR TİCARİ ÜRÜN ÇIKARMAYI DÜŞÜNMEKTEYİZ”
Taçoy, şöyle konuştu:
“Konya Teknik Üniversitesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin ortak çalışmaları ile geliştirilen mevcut silisyum esaslı teknolojilerin en güçlü alternatifi konumundaki şeffaf, ucuz ve yüksek verimli perovskit güneş hücreleri teknolojileri konusunda alınan patentin geliştirilerek, yerli milli enerjide dünyada söz sahibi olabileceğimiz bir ticari ürün çıkarmayı düşünmekteyiz.
Ticari prototip için gereken finansal kaynağı alabileceğimiz tek kurum olan TÜBİTAK’ın 1007 programı kapsamında bir çağrı açmasını ve serhat vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de bu programlardan faydalanabilmesinin sağlanmasını beklemekteyiz. Bu çağrının açılması durumunda Türkiye ve KKTC üniversitelerinin ortak çalışmalarıyla üretilecek bu ürünün anavatanımız Türkiye serhat vatanımız KKTC ye sağlayacağı ekonomik katkı, enerjide yerli üretim hamlesi ve uluslararası prestij ile kendimiz daha güçlü ve güvende hissedeceğimize inanıyoruz
Rumlar, bir hayal ürünü olarak Kıbrıs’tan Yunanistan’a elektrik ve doğalgaz bağlantısı kurma çalışmaları yapıyor.”
Hasan Taçoy, ülkedeki durumla ilgili bilgi verirken “Türkiyemiz’den Ada’ya su geldi, ülke hayat buldu.Fiber kablolarla Anavatana iki ayrı noktadan bağlıyız.Doğalgazda da 2025 yılına kadar Türkiye ile KKTC arasında bir boru hattının kurulması vizyonunu taşıyoruz.Bu vizyon, bölgede dengeleri önemli şekilde etkileyecektir.Bunun yanında; Ada’ya elektriğin gelmesini de çok önemsiyoruz. Bu konuda duruşumuz çok nettir.Kıbrıs’a mutlaka elektrik gelmelidir.KKTC ile Türkiye arasında kurulan Ortak Enerji Çalışma Grubu, bu konuda önemli çalışmalar ortaya koydu. Bu çalışmaların hızla tamamlanmasının ardından projenin en kısa zamanda hayata geçmesini istiyoruz” dedi.
“ENTERKONNEKTE PROJESİ ÖNEM KAZANDI… EN GEÇ OCAĞA KADAR İHALE EDİLMELİ”
KKTC’de yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların hızlanması ile birlikte, enterkonnekte projesi bir o kadar daha önem kazandığını vurgulayan Bakan Taçoy, “Bu sebepten dolayı, enterkonnekte en geç Ocak ayına kadar ihale edilmelidir” dedi.
Taçoy, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a ve TC Enerji Bakanı Fatih Dönmez’e teşekkür ederek son zamanlarda doğalgaz konusunda önemli süreçlerden geçildiğine işaret etti.
Güney Kıbrıs’ın, Kıbrıslı Türklerin de hakkı olan parsellerde verdiği arama izinlere işaret eden Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Rum tarafının bu konuda gerilim ve çözüm süzlük politikası izlediğini; kendilerinin de buna karşı gerekli adımları attığını, Türkiye’nin bir müddet ikmal için Mersin’e giden Yavuz Sondaj gemisini 7’nci parselde sondaj çalışmaları yapmak üzere yeniden bölgeye gönderdiğini anlattı.
“ANLADIKLARI DİLDEN CEVAP”
“Net ifade etmeliyim ki, hiç bir kimse şunu aklından çıkarmamalı.Serhat Vatan, Kuzey Kıbrıs’ın hakkını kimse görmezden gelemez.Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını hem saha hem de Mavi Vatan’da sonuna kadar savunacağız” diyen Taçoy, şöyle konuştu:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yalnız sananlar, Türkiye’nin bölgedeki gücünü hafife alanlar, anladıkları dilden de cevaplarını alacaktır.Rumların, Yuvuz Sondaj gemisi çalışanları için uluslararası tutuklama tehdidi ilgili de duruşumuz bellidir. Sayın Dönmez, Rumların ilk tutuklama kararı ile ilgili olarak şunu söylemişti. ‘Türkiye hiçbir tehdide boyun eğmemiştir ve bundan sonra da eğmeyecektir.’ Bu söze başka bir şey eklememize gerek yoktur.”
ABD’nin tutumunu da eleştiren Taçoy, “Doğu Akdeniz’i bir barış denizi haline getirmek zor değil.Bunun için başta uluslararası güçler, Rumları şımartmaktan derhal vazgeçmeleri gerekir.Kıbrıs’ta win-win yani kazan-kazan ile yola devam etmekten başka bir seçenek yoktur” diye konuştu.
“FEDERAL ÇÖZÜM MODELİ DUVARA TOSLADI”
Bakan Taçoy, Kıbrıs’ta 50 yıldır masada görüşülen federal çözüm modelinin duvara tosladığı görüşünü ifade ederek “Kıbrıs’ta yeni fikirlerin konuşulması gerekir.Kıbrıs Rumları, Kıbrıs Türkleri eşit olarak kabul etmeyi benimsemiyor, benimseyecek de gözükmüyor.Kıbrıs’ta, BM aracılığıyla yeni bir süreç başlatılmak isteniyor.BM Genel Sekreteri’ne, Liderlerle üçlü görüşme yapsın diye uluslararası baskılar var.Bizler, Türkiye’nin de dediği gibi, önce neyi görüşeceğimizi bilmek istiyoruz. Ardından bir başlangıcı doğru buluyoruz” dedi.
Hasan Taçoy, Rumların garantileri sulandırma hareketlerini dikkatinizi çekmek istediğini belirterek “Buradan, Anatavan Garantör ülke Türkiye’den Rumlara ve uluslararası güçlere seslenmek istiyorum; Kıbrıs Türk halkı Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden asla vazgeçmeyecek.Türkiye’nin garantisi 1974’ten sonra Ada’ya huzur getirmiştir.Bu huzurdan Rumlar da faydalanmaktadır.Bizler, garantileri sulandırmaya çalışanlara asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.