Views: 0
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Mali ve Ekonomik İşbirliği kapsamında 653 milyon liralık bir kaynağın bugün KKTC’ye fiilen aktarıldığını söyledi.
Oktay, KKTC’nin içme suyu probleminin halledildiğini, suyun tarımda kullanılmasına ilişkin çalışmanın da en kısa zamanda sonuçlandırılacağını dile getirdi.
Oktay ve KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki baş başa ve heyetlerarası görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu.
Ada’nın elektrik ihtiyacını da karşılamak arzusunda olduklarını ifade eden Oktay, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları bu yöndedir. Bununla ilgili bakanlarımız çalışıyorlar. İnşallah bunun da çözümünü bir an önce buluruz. Ekonomik iş birliği bu projelerin hayata geçirilmesinin önünü açacak, projeleri hızlandıracaktır. Ulaşım sektörü de bunun içindedir. Diğer konulardaki görüşlerimiz son derece net.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yaptığı açıklamada, Tatar ile KKTC ile devam eden iş birliği ve ekonomik konuları değerlendirmek için bir araya geldiklerini belirtti.
Yılın ilk yarısında KKTC’ye 750 milyon liralık bir kaynağın aktarılması için anlaşma sağladıklarını anımsatan Oktay, “KKTC ile Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yapılan çalışmaların ardından talimatlarıyla uygulamaya geçtik. Mali ve Ekonomik İşbirliği kapsamında 653 milyon liralık bir dilim bugün KKTC’ye fiilen aktarılmış durumda. Hayırlı olsun.” diye konuştu.
Oktay, Türkiye’nin KKTC’ye bugüne kadar her alanda verdiği desteğin bundan sonra da aynı kararlılıkla devam edeceğini ifade etti.
“KKTC’de turizm gelişen bir sektör”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Kıbrıs politikalarının çok net olduğunu vurgulayan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası ambargo altında olan bir Kıbrıs’tan bahsediyoruz. Bu çok net bir şekilde insan hakları ihlalidir. Ulaşım engelleniyor. Turistin gelmek istediği bir yerde siz sadece Ada’daki Kıbrıs Türklerinin haklarını değil dışarıdan Ada’ya gelmek isteyen insanların seyahat özgürlüğünü engelleyecek bir ambargoyu uyguluyorsunuz. Bu hukuk ve insan hakları ihlalidir. Bu insanın en temel hakkı olan seyahat özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Dolayısıyla bunu en yüksek perdeden bütün dünyaya haykırmamız gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta bunu çok kararlı bir şekilde ifade ediyor. Bundan sonra da bizim bu kararlılığımız devam edecek. KKTC’de turizm gelişen bir sektör. 1 milyar doları bulan bir hacmi yakaladı. Hedefimiz bunu ikiye katlamak. Hatta ikiye katlamanın yeterli olmayacağını düşünüyoruz. Daha ötesine de geçeceğiz. Türkiye’deki turizm sektörü ile nasıl iş birliği yapabiliriz onun yollarını araştırıyoruz. İnşallah orada da çok verimli, başarılı çalışma yolları bulacağız.”
Başbakanı Ersin Tatar ise şahsına ve heyetine gösterilen ilgiden dolayı teşekkür etti.
Lefkoşa’da Türkiye ile 20 Temmuz’da Mali ve Ekonomik İşbirliği Protokolü’nün imzalandığını anımsatan Tatar, şu değerlendirmede bulundu:
“Bugün 653 milyon liranın aktarılması ve protokolün ayrıntılarının uygulanmaya başlanması önemli bir gelişmedir. Ekonominin hareketlenmesi, birtakım taahhütlerin yerine getirilmesi ve haliyle KKTC’nin gelinen aşamada turizm, yüksek öğretim, hizmet sektörü, sanayi bölgeleri ve tarımda su projesiyle yapılacak çalışmalar için bir ortam yaratılmıştır. Önemli olan bu ortamın, güvenin devam ettirilmesi. Pozitif ve umutla, birtakım doğru projelerle KKTC’ye sahip çıkılmalı. Doğu Akdeniz’deki iddiaların ve alınan pozisyonun daha ileri götürülebilmesi için istikrarın yakalanması önemli. Bizler için önemli olan istikrar. İstikrarın olduğu yerde ekonomik büyüme, insanların refah ve mutluluğu ve yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik adımlar atılacaktır.”
Tatar, sağlanan desteğin dünyanın uyguladığı haksızlıklar ve ambargoların üzerinden gelinmesin için çok önemli olduğunu vurguladı.
“Egemen eşitliğe dayalı bir çözüm”
Doğu Akdeniz’deki çalışmalar, Maraş açılımı ve Ercan’a direk uçuş olması için hukuki mücadelenin başlatılması yönündeki kararlılığın önemli bir mesaj olduğunu anlatan Tatar, “Kıbrıs’ta iki eşit halk olduğunu uluslararası anlaşmaları da kabul etmektedir. Annan Planı’ndan sonra yaşanan süreçler de bizim fedakarlık içinde yaptığımız açılımlara rağmen Rum tarafının iyi niyetini göremedik. Bu saatten sonra bize göre siyasi eşitlik değil egemen eşitliğe dayalı bir çözüm bizi selametle ileriye taşıyabilecektir. Turizmin gelişmesi ve insanımızın dünya ile buluşması için mutlaka ve mutlaka direk uçuşların sağlanması gereklidir.” ifadelerini kullandı.
Tatar, önemli ve anlamlı bir gün geçirdiklerini, güzel duygularla KKTC’ye geri döneceklerini sözlerine ekledi.