Views: 0
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Suriye bataklığına saplanmasıyla Rusya’nın ve İsrail’in galip geldiğini, Türkmenlerin ve Türkiye’nin mağdur olduğunu dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, HaberTürk televizyonunun canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
“Hiç kimsenin Suriyelilere kızma hakkı yoktur. Kızılacak olan Suriyelileri buraya getiren politikaya sebep olanlardır.” görüşünü savunan Kılıçdaroğlu, bu konuda dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun suçlu olmadığını, Erdoğan olmadan Davutoğlu’nun tek başına karar alamayacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Doğu Akdeniz’e ilişkin bir soru üzerine, “Mısırla ilişkileri düzeltin.” ifadesini Doğu Akdeniz’deki çıkarları korumak için söylediklerini bildirerek, “Ama anlamıyorlar.” dedi.
Mısır’ın bölgenin en egemen gücü olduğunu ve Doğu Akdeniz’de çıkarılacak olan doğal gaz ya da petrol konusunda Türkiye ile ortak hareket ettiğinde Yunanistan ya da Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin rolünün çok azalacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye ve Mısır bölgenin iki dominant ülkesi olarak ortaya çıkıyor. İsrail’de buna destek verir. İsrail’in de çıkarları var. Dolayısıyla biz bunu sağlayabilirdik.” değerlendirmesinde bulundu.
İzlenen yanlış politika nedeniyle Doğu Akdeniz’de yalnız kalındığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“(Ben yalnız kaldık) deyince, ‘Vay Kılıçdaroğlu sen işte orada gemilerimiz var’ vesaire. ‘Gemi yok’ demedim ki ben zaten. Gemi var, ben de biliyorum. Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nu kurdular. Kim? Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan, İsrail, İtalya, Ürdün, Filistin, Mısır. Türkiye yok, bir de Suriye yok. Suriye ile aynı pozisyondayız. Niye, hangi gerekçeyle yokuz? Şimdi, ‘Biz oraya gemileri gönderdik. Biz de yapacağız.’ vesaire. Türkiye’nin bu bölgede egemenliğini, gücünü gösterebilmesi için Mısırla ortak hareket etmesi lazım. Çünkü Akdeniz en büyük sınır karşımızda olan. Kıbrıs iki ülkenin ortasında. Siz güçbirliği yaptığınız zaman ve İsrail’de bizim yanımızda yer alıyordu zaten. Filistinliler en çok Türkiye ve İsrail’in ilişkilerinin düzelmesini istiyorlar. Çünkü en azından dertlerini anlatabilecekleri bir organ, devlet, birim lazım.”
“Mısırla ilişkilerimiz çok iyiydi”
Türkiye’nin izlenen dış politika nedeniyle Doğu Akdeniz’de olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, “Bizim Mısırla ilişkilerimiz çok iyiydi. İş adamlarımız yatırım yapıyordu. Dostluğumuz vardı. Ortak kültürümüz, tarihimiz var. Libya, Suriye ile de öyleydi. Niçin bu hale geldi Türkiye? Türkiye yalnız kaldı. Ben ‘yalnız kaldı’ deyince kıyamet koparıyorlar.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Bu yalnızlığı değerli bulmuyor musunuz?” sorusuna, “Hayır efendim. ‘Değerli yalnızlık’ diyen onlar. Hangi değerli? Nasıl değerli bulacağız. Kaybeden ülke Türkiye.” yanıtını verdi.
“Ne kaybediyoruz?” sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, “Doğu Akdeniz’de büyük haklar kaybedeceğiz biz. Onlar şimdi orada bulacaklar. Türkiye’nin tek güvendiği şu, ‘bulsalar dahi Türkiye üzerinden geçirmek zorundalar, maliyeti en düşük.” açıklamasında bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin hayır dediği bir şey Ortadoğu da olabilir mi?” sorusu üzerine, “Oluyor. Ne olmadı ki? Her şey oldu. Ortadoğu’da Suriye’de, Rusya ile Amerika arasında Türkiye’nin rolü ne? Türkiye’nin dış politikasını kim belirliyor? Amerika mı, Rusya mı belirliyor? Astana’ya gidiyorsunuz başka konuşuyorsunuz, Trump ile başka konuşuyorsunuz. Sizin politikanız ne? Şu anda Türkiye başka ülkelerin çıkarlarına hizmet ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Hiç kimse endişeye kapılmasın”
S-400’lere ilişkin bir soruya karşılık Kılıçdaroğlu, “Bak göreceğiz, alınan füzeler hangarlara konulacak. Orada duracak. ‘Yaparım, ederim,’ hepsi hikaye, göreceğiz hep beraber. Niçin alındı? Onu da göreceğiz. Tarih bunların hepsini yazacak.” dedi.
Dış politikada devlet düşmanlığı olmayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Orta Doğu’nun en güçlü ülkesi olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Asla dik duruşundan vazgeçmez ama savrulmaz da… Şu anda Türkiye savruluyor. Zaten sorun da orada. Kendi politikasını oluşturamıyor. Başka ülkelerin politikalarını yapmak üzere görevlendirilmiş bir ülke konumunda. Şu anda acı olan, bizim itiraz ettiğimiz bu zaten.” şeklinde konuştu.
“Amerika’nın mı, Rusya’nın mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “İkisinin de” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki işten çıkarmalara ilişkin sorunun yinelenmesi üzerine, şunları kaydetti:
“Hiç kimse endişeye kapılmasın. Hakkı olan, çalışan, bankamatik memuru olmayan herkes görevini yapıyor. Erdoğan bağırdı, çağırdı, işçi hakları falan. Sanki Erdoğan döneminde Tekel işçileri dövülmedi. Şeker fabrikalarından dünya kadar işçi atıldı. Erdoğan neredeydi? Onların hakkını niye savunmadı? Bunları eleştiriyor. Ama bunlar haklarıyla giren insanlar değil ki, emekleriyle, alın terleriyle giren insanlar değil ki. Alın 2 bin 500 kişiyi 15 günde… Zaten diğerlerine dokunmuyor Ekrem Bey. İşçilerin burnundan getiren, işçilere hakkını vermeyen, asgari ücreti düşük tutan, işçiyi perişan eden bir kişi kalkmış işçi haklarını savunuyor da zaten garibime giden o.”
TÜİK’in enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, faturayı yine halkın çektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, CHP’nin ekonomi alanındaki önerilerini aktarırken, dört ayaklı bir strateji üzerine üreten Türkiye’yi hayata geçireceklerini dile getirdi.
“Niye halkın duygularıyla oynuyorsun”
Bir soru üzerine, kadına şiddeti önlemenin bir kültür işi olduğuna dikkati çeken Kemal Kılıçdaroğlu, idam konusunda da büyük bir aldatmaca yapıldığını iddia etti. Türkiye’nin uluslararası anlaşmalarda imzası bulunduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Tamamen kandırmaca. Halkın duygularını sömürme. ‘İdam gelsin, idam gelsin.’ Getir bakalım. Getiremez. O zaman niye halkın duygularıyla oynuyorsun. Oy için bu yapılır mı?” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, bir başka soru üzerine, CHP’nin Suriye Konferansı düzenlediğini, Suriye dahil çevre ülkelerden katılımcıların yer aldığı konferansın sonuçlarını kitap haline getirip bütün dünyayla paylaşacaklarını açıkladı.
“Türkiye’nin NATO’dan çıkması tartışmalarına nasıl bakıyorsunuz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Türkiye yönünü Batı’ya çevirmiş bir ülkedir, bu varlığını korumak zorundadır. Totaliter rejimlerin Türkiye’ye vereceği hiçbir şey yoktur. NATO ittifakı içinde yer alması lazım. Bu Rusya’yı dışlayalım anlamına gelmesin. Çin’le de Rusya’yla da İran’la sosyal, ticari ilişkilerimizi geliştirelim.” ifadelerini kullandı.