Views: 0
Başbakan Ersin Tatar, 1974’te Mehmetçiğin adaya gelebilmesinin sebebinin 1960 anlaşmaları ve garantörlük hakkı olduğunu vurgulayarak, Mehmetçik sayesinde bugün güçlenerek yoluna devam eden bir devlet kurulduğunu belirtti.
Başbakan Ersin Tatar, TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Hasan Küçükyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Org. Adnan Özbal’ı kabul etti.
AKAR: “PROBLEMLERİN BARIŞÇIL YOL VE YÖNTEMLERLE ÇÖZÜMLENMESİNDEN YANAYIZ”
TC Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Başbakanlıkta gerçekleşen kabulde yaptığı konuşmada, Kıbrıs’a geldiği andan itibaren kendilerine gösterilen ev sahipliğinden son derece memnun olduklarını ifade etti. Akar, Kıbrıs ve Türk halkı için çok anlamlı bir gün olan bugünde Cengiz Topel’in anıtına ve Erenköy Direnişi’nin yıldönümü kutlamalarına katılmanın kendileri için de özel ve anlamlı olduğunu ifade etti.
Adada yaşanan gelişmeleri yakından takip eden Türkiye’nin garantör ülke olarak sorumlulukları olduğunu anımsatan Akar, “Garantörlüğe bağlı kader birliği yaptığımız ve milli davamız olan KKTC halkının siyasi eşitliği ve güvenliği bizim için vazgeçilmezdir. Bu konuda üzerimize düşen ne varsa üzerinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Akar, kendilerinin müzakere konusunda dayatmaları da, dışlamaları da olmadığını dile getirerek, “Yeni bir müzakere başlatıyoruz diyerek sonucu olmayan birtakım süreçlerin de yararı olmadığını ve sonuç odaklı çalışmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Garantör ülke Türkiye olarak her zaman barıştan yana olduklarını yineleyen Akar, ”İyi komşuluk ilişkileriyle, uluslararası hukuk çerçevesinde problemlerin barışçıl yol ve yöntemlerle çözümlenmesinden yanayız” dedi.
Bu konuda kimsenin yanlış hesap yapmamasını isteyen Akar, hiçbir oldu bittiye müsaade etmeyeceklerinin altını çizdi.
Akar konuşmasına şöyle devam etti:
“Kıbrıs bizim milli davamızdır. KKTC halkıyla bizim kardeşliğimiz kader birliğidir ve bundan vaz geçmemiz ve taviz vermemiz sözkonusu değildir. Bizim dileğimiz ve temennimiz, barışçıl yol ve yöntemlerle yapılan görüşmelerle ulusal sulh çerçevesinde buradaki halkımızın siyasi eşitliğinin görülmesi, güvenliğinin sağlanması ve hayatın müreffeh devamıdır”
Bu anlamlı günde Kıbrıs’ta bulunmaktan kendisi ve beraberindekilerin son derece mutlu ve heyecanlı olduğunu yineleyen Akar, bu duygusal gün için teşekkür etti.
TATAR: “BUGÜN, TARİHİ BİR GÜNDÜR VE HERKESE NASİP OLMAZ”
Başbakan Ersin Tatar ise, kendilerinin de böyle bir günde, böyle bir heyetin ziyaretinin Kıbrıs Türk halkı için büyük mutluluk olduğunu dile getirdi. Akar, “Bugün tarihi bir gündür ve herkese nasip olmaz” dedi.
Tatar, Cengiz Topel anıtı yenileneceği zaman bir Erenköy mücahidinin‘madem anıt yenileniyor o dönemde uçuş yapan pilotların isimleri de yazılsın’ dediğini kendisinin de bunu kolordu komutanına ilettiğini ve bu sabah o isimleri görmenin kendisini son derece mutlu ettiğini anlattı.
İstanbul’da yaşadığı ve Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanlığı yaptığı dönem, Cengiz Topel’in ailesine ulaştığını ve hep birlikte mezarı başına gittiklerini aktaran Tatar, “Cengiz Topel bizim için çok büyük bir değerdir. O uçaklar, Türkiye’nin garantörlük hakkıyla gelerek, saldırıları püskürtmeyi yapabilmiştir. Bunun unutulmaması gerekir” dedi.
O dönemde yaşanan olaylardan alıntılar yapan Tatar, 1974’de Mehmetçiğin gelebilmesinin sebebinin 1960 anlaşmaları ve garantörlük hakkı olduğunu vurguladı. “Başta Menderes, Fatih Rüştü Zorlu, Dr. Küçük ve Rauf Denktaş olmak üzere etraflarındaki tüm ekiplerin ruhları şad olsun” diyen Tatar, 1960 anlaşmalarının tek taraflı müdahale hakkı veren çok zekice yapılmış anlaşmalar olduğuna işaret etti.
“GÜÇLÜ BİR EKONOMİ, DAHA FAZLA REFAH VE ESENLİK VEREBİLMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
45 yıl önce gelen Mehmetçik sayesinde bugün güçlenerek yoluna devam eden bir devlet kurulduğunu ifade eden Tatar, “KKTC, Doğu Akdeniz’de ve mavi vatan dediğimiz bu olgularla, önemli bir noktaya gelmiştir. Bu coğrafyada yaşayan ve güçlenen KKTC, Türk dünyasının hak ve çıkarlarının korunması noktasında önemli bir yere gelmiştir” dedi
Tatar, bu doğrultuda burada iyi bir yönetim, dolayısıyla güçlü bir ekonomi, daha fazla refah ve esenlik verebilmek için çalıştıklarını söyleyerek, Türkiye’nin desteğinin son derece önemli olduğunu ve bu konuda güvenlerinin tam olduğunu belirtti.
Ersin Tatar, geçtiğimiz günlerde Yavuz gemisine çıktığını ve güçlü bir Türkiye ile bu coğrafyada nelerin yapılabileceğini müşahede ettiklerini söyleyerek, “Doğu Akdeniz’de böyle faaliyetlerde bulunabilmek her ülkenin yapabileceği işler değildir” dedi.
“Güneydeki komşularımız, tüm uluslararası anlaşmalara rağmen tek başlarına tüm Kıbrıs kendilerininmiş gibi küstahça birtakım anlaşmalarla bu işi götürmeye çalışıyorlar” diyen Tatar, Türkiye’nin bu dik duruşu ve Kıbrıs Türkü’nün haklarını koruma kararlılığının önemine işaret etti.
“SADECE FEDERAL TEMELLİ DEĞİL BAŞKA ALTERNATİF ÇÖZÜMLER DE MASADA OLMALI”
Başbakan Tatar, Kıbrıs Türk halkının çok sabrettiğini, siyasi ve ekonomik olarak mağdur olduğunu ve artık kendilerine göre federal temelde bir sürecin çok da umut verici olduğunu düşünmediklerini belirtti. Tatar, “Bugüne kadar çok zaman harcandı, fedakarlıklar ve çok da esneklikler yapıldı” dedi.
Crans Montana sürecine değinen Tatar, bundan sonra bir anlaşma süreci yeniden başlayacaksa, sadece federal temelli değil, sonuç odaklı başka alternatif düşüncelerin de mutlaka masada olması gerektiğini vurguladı.
“Kıbrıs Türk halkı, Türkiye’den koparma ve garantörlük haklarını sulandırma oyunlarına gelmez” diyen Tatar, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon zenginliklerine yönelik adımlardan sonra Türkiye’nin de buradaki hak ve menfaatlerinden geri adım atmayacağını düşündüklerini belirtti