Views: 0
Hindistan’da Başbakan Narendra Modi’nin liderliğini yaptığı Hindu milliyetçisi partinin çoğunlukta olduğu parlamento, Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan 370’inci maddeyi iptal etti. Böylece hem bölgenin özel statüsünün ortadan kalkmasının hem de Müslüman nüfusun çoğunlukta yaşadığı eyaletin ikiye bölünmesinin önü açıldı. Karara Pakistan’ın yanı sıra Çin’den de sert tepki geldi.
Guterres: Cammu Keşmir sorunu BM kararları doğrultusunda barışçıl yollarla çözülmeli
BM Genel Sekreteri Guterres, Cammu Keşmir sorununa ilişkin “Tarafların, bölgenin statüsünü değiştirmeye yönelik adımlar atmaktan kaçınmaları gerekir.” dedi.
İki en kalabalık nüfus, 3 nükleer güç
Güney Asya’nın 3 nükleer gücü ve dünyanın nüfus bakımından en kalabalık iki ülkesinin karşı karşıya geldiği Keşmir’deki ‘sınır anlaşmazlığı’, on yıllardır devam eden toprak krizini yeniden gün yüzüne çıkardı. Aksay Çin olarak adlandırılan bölge, Çin ile Hindistan’ın paylaşamadığı bir alan. İki ülkenin anlaşamadığı bir diğer toprak parçası da Arunaçal Pradeş.
Asya’nın yanı sıra küresel ekonomik ve politik güç olma yolunda ilerleyen Çin ile Hindistan, şu ana kadar nadiren doğrudan karşı karşıya geldi.
Pekin – Yeni Delhi hattındaki son gerilim 2017’de Doklam Platosu’nda yaşanmış, iki ülke orduları son anda büyük bir çatışmanın eşiğinden dönmüştü.
Popülist, aşırı milliyetçi ve son zamanlarda daha ‘saldırgan’ siyasetiyle adından sıkça söz ettiren Narendra Modi liderliğindeki Hindistan ile tarihi İpek Yolu projesini canlandırarak ülkesini dünyanın ticaret ve finans merkezi haline getirmeyi hedefleyen Şi Cinping liderliğindeki Çin, Tibet meselesinden Keşmir’e, bölgesel nüfuz mücadelesinden savunma harcamalarına birçok konuda rekabet halinde.
Çin ve Hindistan her ne kadar BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) üyesi olsalar da çeşitli alanlardaki rekabetleri, Orta Asya, Afrika ve Körfez ülkelerinde de devam ediyor.
Ekonomistler, Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi her iki ülkenin de hızlı bir ekonomik gelişim gösterdiğini ancak Çin’in ekonomik yükselişinin Hindistan’a göre daha güçlü ve daha istikrarlı olduğu kaydediyor.
Hindistan’ın ise Çin’e oranla daha genç ve daha dinamik bir nüfusa sahip olduğu belirtiliyor. Her iki ülke de teknoloji ve özellikle de uzay çalışmaları alanında faaliyetler yürütüyor.
Bölgesel ve küresel ittifaklar
Pekin yönetiminin Hindistan’a karşı birçok konuda Pakistan’ın yanında yer almasına ve Pasifik’teki diğer ülkeleri ekonomik olarak kendine bağımlı hale getirmesine Yeni Delhi, ABD ile ittifakını güçlendirerek karşılık veriyor.
Analistlere göre, Washington, Hindistan’ı Asya’da Çin’i dengeleyecek bölgesel bir aktör ve ‘terörle mücadelede’ yakın müttefik olarak görüyor.
Keza Hindistan, bir anlamda Çin’e karşı oluşturulan ve ABD, Japonya ve Avustralya’dan oluşan dörtlü ittifakın da (Quad) bir parçası.
Hindistan, dünyanın en fazla silahlanan ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, Hindistan’ın son yıllardaki aşırı silahlanmasının Pekin’i düşündüren ciddi bir konu olduğuna işaret ediyor.
Öte yandan Hindistan, müttefiki ABD’ye rağmen Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi almak için görüşmeler yürütüyor.
Bu durumun, ABD’nin yanı sıra azılı rakibi Çin’i de rahatsız eden bir süreç olduğu biliniyor.
ABD’nin Afganistan stratejisi
ABD’nin Afganistan bağlamında Pakistan’la ilişkilerini ilerletme çabaları, Hindistan için yine bir rahatsızlık kaynağı.
Zira Washington, Hindistan’ın Hint-Pasifik stratejisi kapsamında Çin karşıtı ittifak ilişkilerindeki rolünü artırmasını isterken, Modi yönetiminin en fazla altını çizdiği konu, Hindistan’ın Orta Asya merkezli Avrasya stratejisini ihmal edemeyeceği.
Bu bölgedeki ülkelerle yoğun ticari ve stratejik ilişkilere sahip olan Hindistan için, su yolu açısından İran (Çabahar Limanı) ve transit geçiş açısından ise Afganistan oldukça stratejik bir öneme sahip.
ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımlarla ilgili olarak her ne kadar belli bir esnekliğe sahip olsa da önemli derecede yara alan Hindistan için, Afganistan’da da etkisi artan bir Pakistan büyük bir soruna karşılık gelecek.
Yine bugüne kadar Hindistan ve Afganistan gibi müttefiklerinden yükselen şikayetlere kulak veren ABD, Pakistan’dan en fazla Ceyşu’l Muhammed ve Leşker-i Tayyibe gibi örgütleri ülkesinde barındırmaya son vermesini istedi.
Bu açıdan ABD’nin, kendi topraklarındaki silahlı gruplar konusunda adım atmamakla eleştirilen Pakistan’a yaklaşarak bir bakıma ödüllendirmesi, Modi yönetimi ve Afganistanlı müttefikleri tarafından kafa karıştırıcı bir mesaj olarak algılandı.
Özellikle de muhtemel bir Afgan barışı sonrası kapasitesi ve ağırlık merkezini Keşmir’e kaydırabilecek bir Pakistan ihtimalinin Narendra Modi yönetimini fazlasıyla korkuttuğu belirtiliyor.
Bu durum tersi yönde de geçerli. Keşmir’de şiddeti artıran Modi yönetimine karşı Pakistan, Afganistan barışının Keşmir’deki durumdan bağımsız olmadığını belirterek Hindistan’ın ‘agresif’ siyasetinin Afgan barışı sürecini olumsuz etkileyeceğini ima ediyor.
Bu da Yeni Delhi yönetimine, Afganistan’da kurulan oyuna etki edebilmek adına Keşmir kartının önemini gösteriyor.
“Keşmir, Hindistan’ın Batı Şeriası”
Hindistan’ın 370’inci maddeyi iptal ettikten sonra bölgeye binlerce ilave asker göndermesi ve Keşmir’in dünyayla bağını koparmasının Çin ve Pakistan açısından kabul edilemez bir durum olduğuna işaret eden adının açıklanmasını istemeyen Hindistanlı bir gazeteci, euronews’e yaptığı değerlendirmede, “Hindistan, bölgesel dinamikleri gözardı ederek ani bir kararla Keşmir’i iç meselesi haline getirdi. Ancak Çin ve Pakistan’ın nasıl tepki vereceğini henüz biliyoruz. Dünyadan beklediği desteği göremeyen Pakistan, şu aşamada yalnız kalmış gibi görünüyor. Ayrıca Yeni Delhi, Pakistan’a kendi içindeki Belücistan meselesi ve Peştunları hatırlatarak yanıt veriyor.” diye konuştu.
Hint gazeteci, “Hindistan Parlamentosu’nun son aldığı kararla Keşmir, Hindistan’ın Batı Şeria’sı haline geldi. Oysa Keşmir, Keşmirlilerin. Popülist politikaların faturasını en ağır şekilde bölge halkı ödüyor. Hindistanlı birçok kişiye göre Keşmir’in sahibi bölge halkıdır ve en güzel çözüm de referanduma gidip bölge halkının görüşünü sormak.” ifadelerini kullandı.
Keşmir’in özel statüsünün kalkmasının ardından Hindistanlılar, Keşmir’de diledikleri yerden toprak alma hakkına sahip olacak.
Hindistan, Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırdı
Hindistan, yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan Anayasa’nın 370’inci maddesini pazartesi günü iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmıştı.
Hindistan’da Cammu Keşmir’i iki birlik toprağına ayıran “Cammu ve Keşmir’in Yeniden Yapılandırılması Teklifi”, önce federal parlamentonun üst kanadı Rajya Sabha’da (Eyaletler Meclisi), daha sonra da federal parlamentonun alt kanadı Lok Sabha’da (Halk Meclisi) kabul edilmişti.