Views: 0
CTP Mağusa Milletvekili Asım Akansoy, TC ile KKTC arasında imzalanan protokolle ilgili Haberci Gazetesi’ne konuştu.
“Protokolde, sendikalaşmaya, sendikal örgütlenmeye yönelik büyük bir saldırı var. Örgütlü toplumu, çalışanların en temel örgütlerini yok etmek istiyorlar” diyen Akansoy, bunun adını sendika düşmanlığı olarak koydu.
Akansoy, “Öngörülen model ile Kıbrıslı Türklerin kurumsal yapısının ortadan kaldırılması söz konusudur. Özelleştirmeler, İlahiyat Anadolu Lisesi projesi, sendika düşmanlığı peşi sıra Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlığına dönük bir tavırdır. Saldırı büyüktür, demek ki kavga büyük olacak” dedi.
Akansoy, Fuat Oktay’ın koordinatör olarak atanması ile ilgili de, “Geçmişte siyasiler arası ilişki kuruluyordu ve doğru olan da budur. Buradaki bir siyasinin muhatabı Türkiye’de bir seçilmiş olmalı. Bunun önemi ise seçilmiş bir şahsiyet üzerinden temsiliyet olmasının gerekliliğidir. Fuat Oktay bey seçilmiş, siyasi bir şahıs değil. Koordinasyon yapısı denkliği bozan bir ilişkidir. Sanki Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı sistemi altında bir Kıbrıs modeli öngörüldü. Bu iş tamam değil” dedi.
Benim temel itirazım özellikle Türkiye’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili kamuoyu üzerinden farklılık beyanı veya herhangi bir tartışma yapmasıdır. Özellikle son günlerde yine Sayın Çavuşoğlu’nun farklı açıklamaları var.. “Müzakereler şöyle olmalıdır, böyle olmalıdır” diye açıklamalar yapıyor kendisi. Bunlarla Kıbrıslı Türk toplumunun zayıflatıldığını, müzakere masasında bizi etkisizleştirdiğini, Kıbrıs Rum tarafınının tek otorite olarak yüzünü, bizi aşarak Türkiye’ye döndürmesini sağladığını görüyoruz. Görüntü bence güzel değil. Verimli, olması gereken bir görüntü değil. Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanı girişim yapacak, bir yandan Sayın Çavuşoğlu bazı açıklamalar yapacak… bu şekilde bir siyaset yürütülemez. Sayın Kudret Özersay başka makamdan söylüyor şarkıyı. Bu konuda sadece Sayın Akıncı’nın hassasiyet göstermesi yeterli değil. Haksızlık yapılmaması gerekir.
Türkiye’de biliyorsunuz eski sistem değişti. Ve o sisteme bağlı olarak yeni bir yapılanmaya gidildi. Ancak geçmişte siyasiler arası ilişki kuruluyordu ve doğru olanda budur. Yani buradaki bir siyasinin muhatabı yani bir seçilmişin muhatabı Türkiye’de bir seçilmiş olurdu. Yani ne olurdu, devlet işlerinden de sorumlu başbakan yardımcısı gibi bir bakanlık müessesesi olurdu. Bunun önemi seçilmiş bir şahsiyet üzerinden temsiliyet, bu tarafta da seçilmiş biri tarafından temsiliyet söz konusuydu. Şimdi burada Fuat Bey bir siyasetçi, seçilmiş bir kişi değil. Dolayısıyla aslında sistem tamamen farklılaştı ve bunun nasıl açıklanabileceği de muamma. Yani doğrusu ben bir siyasiye bunun verilmesini tercih ederdim. Koordinasyon yapısı o denkliği bozan bir ilişkidir. Sanki Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı sistemi altında bir Kıbrıs modeli öngörüldü. Alt yönetim mantığının cisimleşmiş hali. Bu tamam değil.