Beşli toplantı yapılacaksa, federasyon dışındaki modeller de gündeme alınmalı

29
reklam alani

Views: 0

Başbakan Ersin Tatar, Kıbrıs konusunda gayri resmi beşli toplantı yapılacaksa federasyonun yanı sıra farklı çözüm modellerinin de artık masada olabileceğinin gündeme dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.

Başbakan Tatar, hidrokarbon konusunun da gayrı resmi beşli toplantının gündemine dahil edilmesi gerektiğini belirterek, “bunlar yapılmadan herhangi bir görüşme veya müzakere olmasının faydadan çok zarar getireceği ve Kıbrıs Türkleri için yanlış sonuçlar doğurabileceği” uyarısında bulundu.

Başbakan Tatar, BRT’de 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısı ile gerçekleştirilen özel programda soruları yanıtladı.

Tatar, beşli gayri resmi görüşme konusundaki tehlikelere dikkat çekerek, “Federasyon dışındaki modeller de gündeme alınmalı” dedi.

Bu konuda hükümetin bilgisinin bulunmadığını söyleyen Tatar, görüşme kadar içeriğin de önemli olduğunu kaydetti ve “sırf görüşme olsun” diye böyle bir şeye kalkışmanın sakıncaları olabileceğine işaret etti.

Toplantının gündeminin de belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Tatar, gayrı resmi de olsa yapılan her görüşmenin öncesinde gündemin belirlenmesi ve içeriğinin ortaya konulduktan sonra görüşülmesinin hayati önemi bulunduğunu ifade etti.

Tatar, geçmişte bunlar yapılmadan gerçekleşen bazı görüşmelerin Rum tarafınca farklı sonuçlara çekilmeye çalışıldığını örnek gösterdi.

“FEDERASYON ARTIK MÜMKÜN DEĞİL”

Tatar, çözüm modeline ilişkin bir belirleme yapılmadan müzakere veya görüşme olmasının sakıncalarına değinerek, “federasyonun artık mümkün olmadığının çok net bir şekilde görüldüğü” bir aşamada farklı çözüm modellerinin de gündemde olmasının taşıdığı faydaya işaret etti.

Gayrı resmi konferans toplanırken federasyonun yanı sıra farklı çözüm modellerinin de artık masada olabileceğinin gündeme dahil edilmesi gerektiğini ifade eden Tatar, aksi durumun yanlış sonuçlar doğurabileceği uyarısı yaptı.

“HİDROKARBONLAR DA GÜNDEMDE OLMALIDIR”

Başbakan Tatar, hidrokarbon konusunun da gayrı resmi 5’li toplantının gündemine dahil edilmesi gerektiğini belirterek, bunlar yapılmadan herhangi bir görüşme veya müzakere olmasının faydadan çok zarar getireceğini kaydetti.

20 TEMMUZ’UN ÖNEMİ

20 Temmuz’un Kıbrıs Türk Halkı için bir “varoluş” anlamı taşıdığına işaret eden Tatar, o güne kadar verilmiş mücadelenin karşılığının Mutlu Barış Harekatı ile alınmış olduğunu söyledi. Kıbrıs Türkü’nün 1963’ten 1974’e kadar sürede verdiği mücadelenin dünyaya örnek olduğunu ifade eden Tatar, mücadelede hayatını kaybedenlere rahmet dilerken, emeği olan herkese de teşekkür etti.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin geçmişte verdiği isabetli kararlar neticesinde Kıbrıs Türkü’nün bugün artık kendi devletine sahip ve kendi geleceğini kendisi belirleyen bir halk olduğunu vurguladı. Bu noktada, 1974 yılının TC hükümetinin Başbakanı Bülent Ecevit’i rahmet ve şükranla andığını ifade eden Tatar, dönemin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın da Mutlu Barış Harekatı’ndaki rolünden bahsetti.

Geçmişte alınan isabetli kararların ilerleyen zamanlarda olumlu gelişmeler olarak yansıdığına işaret eden Tatar, günümüzde de bu bilinçle hareket edildiğini söyledi.

45 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER

Başbakan Tatar, gelinen aşamada artık ekonomik ve siyasal reformlara ihtiyaç duyduğunu belirterek, 45 yıl öncesine kıyasla inanılmaz bir noktada olan Kıbrıs Türkü’nün 45 yıl sonra çok daha iyi yerlerde olacağına duyduğu inancı dile getirdi.

“EKONOMİK BAŞARI İÇİN İSTİKRAR ŞART”

Özellikle ekonomik alanda kısa ve uzun vadeli projelerin hayata geçmesi için çalıştıklarını ifade eden Tatar, Anavatan Türkiye’nin de desteğiyle bu programların mutlaka başarıya ulaşacağını ve Kıbrıs Türkünün daha mutlu, huzurlu ve refah günlere taşıyacağını kaydetti.

Başbakan Ersin Tatar, ekonomik konularda uygulanan programın başarıya ulaşabilmesi için siyasi istikrarın sağlanmasının hayati önemi bulunduğuna değinerek, bugüne kadarki gidişatın değişeceğine olan inancını dile getirdi.

“BAŞKANLIK SİSTEMİ GÜNDEME GELMELİDİR”

Mevcut sistem olan parlamenter sistemin bazı olumsuz durumlar yarattığına işaret eden Tatar, kurulan hükümetlerin uzun ömürlü olamadığını, neredeyse 1 buçuk yılda hükümetlerin değişmesinin veya erken seçimlere gidilmesinin refahın önünde bir engel yarattığını anlattı.

Bu noktada belki de farklı sistemlerin gündeme gelmesi ve tartışılması gerektiğini söyleyen Tatar, başkanlık sisteminin bir alternatif olabileceğini ve tartışılmasının mümkün olduğunu kaydetti. Başbakan Tatar, güçlü ve istikrarlı hükümetler yaratacak sistemlerin önemini de vurguladı.

“GELİRLERİN ARTMASI HEDEFTİR”

Hükümet olarak kişi başı gelirin yükselmesini hedef aldıklarını aktaran Tatar, sektörel bazda kalkınmanın önemli olduğunu söyledi. KKTC’nin bugüne kadar hizmet sektörü ile ekonomik yaşamını geliştirdiğinin altını çizen Başbakan Tatar, başta turizm olmak üzere eğitim sektörünün sağladığı katkılarla ulaşılan ekonomik gelişmeye bilişim sektörünü de ekleyeceklerini vurguladı.

Bu çerçevede ODTÜ tarafından hayata geçirilen projenin önemli olduğunu kaydeden Tatar, çıkarılan yasaların yanı sıra, hükümet olarak bilişim sektörünün gelişmesi için gerekli tüm adımları atacaklarını kaydetti.

TATAR RUMLARA SESLENDİ

Başbakan Ersin Tatar, Rum tarafına da seslenerek, 20 Temmuz’un onlar için de bir kurtuluş olduğunu anımsattı.

15 Temmuz 1974’te yaşanan Yunan darbesi ile Ada’daki Rumların da katledilmeye başlandığını hatırlatan Başbakan, Türkiye’nin uluslararası anlaşmaların verdiği hak ve görevle gerçekleştirdiği Mutlu Barış Harekatı’nın Kıbrıslı Türkler kadar Rumların da can ve mal güvenliğini sağladığının altını çizdi.

Başbakan Tatar, “Eğer Kıbrıslı Rumlar bugünkü huzur ve refah ortamını yaşıyorsa bunda 20 Temmuz Barış Harekatı’nın katkısı büyüktür. O nedenle onların da artık bunu kabul ederek gerçeklerin hakkını teslim etmesi gerekir” dedi.

Programda soruları da yanıtlayan Başbakan Tatar, hidrokarbon konusuna ilişkin bir soru üzerine, Rum tarafının tek yanlı hareket etmekten bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyledi.

Tatar, tek yanlı ve Kıbrıs Türk halkının haklarını gasp eden davranışların son derece yanlış olduğunu ifade ederken, Türkiye’nin bu hareketler üzerine hem kendi hem de Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarının korunması için gerekeni yapacağına duyduğu inancı dile getirdi.

Paylaş