Views: 0
Türkiye’nin Kıbrıs açıklarından sondaj çalışmasına başlaması Akdeniz’deki tansiyonu yükseltti. AB; Mısır ve Yunanistan’ın ardından ABD’den de Ankara’ya sert mesajlar geldi.
Türkiye’nin arama çalışmalarını ‘provokatif’ olarak değerlendiren ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü “Bu adım tansiyonu yükseltir” dedi. Rum kesimi ise arama yapan Türk çalışanların tutuklama tehdidinde bulundu.
Akdeniz’de Kırbıs açıklarında büyük hidro karbon yatakları küresel bir kriz ve gerilimin yeni adresi oluyor. Türkiye’nin garantör olarak KKTC’nin haklarını koruma çalışmaları ve Lefkoşa’dan arama ruhsatı alarak bölgede sondaj çalışmalarına başlaması Ada çevresinde uzun süredir yükselen tansiyona zirve yaptırdı.
AB, Yunanistan ve Mısır’ın ardından ABD’den de Türkiye’nin arama çalışmalarına karşı açıklama geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Margan Ortagus, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetlerine ilişkin “ABD, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) münhasır ekonomik bölge olarak tanımladığı alanda sondaj faaliyetlerini yapma niyetini duyurmasından derin k duyuyor” açıklamasında bulundu. Ortagus, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “ABD, Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi) münhasır ekonomik bölge olarak tanımladığı alanda sondaj faaliyetlerini yapma niyetini duyurmasından derin kaygı duyuyor. Bu adım oldukça provokatif ve bölgede tansiyonu artırma riski taşıyor. Türk yetkililerini bu faaliyetleri durdurmaya ve tüm tarafları itidale davet ediyoruz.”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin gerekli adımları attığını ve KKTC’nin ruhsat verdiği alanlarda sondaj ve araştırma gemilerinin faaliyetlerine başladığını söylemişti.
ABD’nin açıklamalarına Ankara’dan tepki gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “Türkiye’nin kendi kıta sahanlığında gerçekleştirmekte olduğu sondaj faaliyetine ilişkin olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama gerçeklerden kopuktur” denildi. Türkiye’nin, Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığına ilişkin tutumunu 2004´ten bu yana açık şekilde ortaya koyduğu belirtilen açıklamada,”ABD´nin Rumların ‘hak iddia ettiğini söylediği’ bir alana yönelik geçerli sınırlandırma anlaşması varmış gibi Türkiye´ye çağrıda bulunması, ne yapıcı ne de uluslararası hukuka uygun bir yaklaşımdır” denildi.
Türkiye’nin sondaj ve sismik gemilerinin kendi kıta sahanlığında, Türk hükümetinin 2009 ve 2012 yıllarında Türkiye Petrolleri’ne verdiği ruhsat sahalarında arama ve sondaj faaliyetlerine kararlılıkla devam edeceği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Aynı şekilde Rum tarafı Ada´nın eşit ortağı Kıbrıs Türklerini, hidrokarbon kaynakları konusunda karar alma mekanizmalarına dahil etmedikçe veya tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerini sona erdirmedikçe, Türkiye Kıbrıs Türklerinin de kıta sahanlığı haklarını korumayı sürdürecektir.”
ABD’nin açıklamasının öncesinde de Avrupa Birliği’nden (AB) benzer bir tepki gelmişti.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Mogherini, Türkiye’ye itidal ve Kıbrıs’ın kendi münhasır ekonomik bölgesindeki egemenlik haklarına saygı gösterme çağrısı yapmıştı. Mogherini, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu adımından endişelerini dile getirerek AB’nin “Kıbrıs’ın haklarını ihlal edecek, her türlü yasa dışı faaliyete uygun tepkinin verileceğini” ifade etmişti.
Mısır Dışişleri Bakanlığı da, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de sondaj yapma niyeti nedeniyle bir mesaj yayımlayarak , tek taraflı atılacak herhangi bir adımın bölgenin güvenlik ve istikrarına zarar verebileceğini açıkladı.
Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye’nin Kıbrıs Adası etrafında Münhasır Ekonomik Bölge sınırları içerisindeki hidrokarbon keşif faaliyetlerini BM’ye şikayet etmişti.
Barbaros iki yıldır arama yapıyordu
Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi 21 Nisan 2017 tarihinde çalışmalarına başlamıştı. Daha önce Akdeniz ve Karadeniz’de sismik araştırmalar yapan gemi, denizin 8 kilometre altındaki jeolojik yapıları inceleyebiliyor, iki ve üç boyutlu sismik veri toplayabiliyor. Türk sondaj gemisi geçtiğimiz Ekim ayında Kuzey Kıbrıs tarafına ait Güzelyurt Araştırma Sahası’nda çalışma yaparken Yunanistan’a ait fırkateyn tarafından taciz edilmiş, ancak bölgedeki Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı unsurlar Yunan gemisinin faaliyetini önlemişti. Kıbrıs Adası çevresinde 3,3 trilyon dolar değerinde petrol, hidrokarbon ve doğalgaz rezervi bulunuyor.
RUM YÖNETİMİNDEN TUTUKLAMA TEHDİDİ
Sondaj çalışmalarının başlaması üzerine Rum yönetimi de, Fatih gemisinde görev alan personeli ’uluslararası tutuklama emri’ çıkarmakla tehdit etti. Bölgede sismik araştırmalarını sürdüren Barbaros Hayreddin Paşa ve Fatih gemisi de koruma içerisinde faaliyetlerini sürdürüyor. Rum yönetimi, Sahil Radyosu aracıyla Fatih gemisinde görev alan personeli tehdit etti. Rum yönetimi, Fatih mürettebatını haklarında uluslararası tutuklama emri çıkartmakla tehdit etti. Radyodan yapılan anonsta, ‘Faaliyetlerinize derhal son verin’ denildi. Çalışmalarla ilgili açıklama yapan Rum Sözcü Prodomos Prodromu da, “Türkiye’nin NATO, ABD ve bütün bölge ülkeleri ile ilişkileri iyi değil. Sahip olduğumuz ve geliştirebileceğimiz olanaklar dahilinde mümkün olan her şeyi yapıyoruz” dedi. Rum yönetiminin Fatih mürettebatı hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarıp çıkarmayacağı da sorulan Prodromu, “Yasanın verdiği izin çerçevesinde, bu tür faaliyetlere katılanların kişisel sorumlulukları vardır ve aranabilir. Bu, hükümetin planladığı önlemlerden biridir. Kıbrıs (Rum) Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde sondaj yapılması halinde gemi kaptanları olarak veya destek hizmetleri verenler olarak uluslararası yargıda kovuşturulabilirler” diye konuştu.