Views: 0
Ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar, Kıbrıs konusunun istenen sonuca ulaştırılmasının Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için yaşamsal önemi olduğunu vurguladı.
“Kıbrıs konusunun Rumların Enosis anlayışından kaynaklandığını ve hâlâ çözülemediğini, Rumların, devleti Kıbrıs Türkü ile paylaşmak istemediklerini” ifade eden Tatar, “Paylaşmak istemediklerine göre artık federasyon görüşmenin manası yok. Artık mümkünse iki ayrı devlet konuşulmalıdır. O da olmuyorsa kendi yolumuza devam etmeliyiz” dedi.
UBP’den yapılan açıklamaya göre, UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, Karedeniz Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Kulübü’nün davetlisi olarak gittiği Trabzon’da “Doğu Akdeniz’de Enerji Güvenliği ve Kıbrıs” konulu konferans verdi.
DOĞRU AKDENİZ VE KIBRIS’IN ÖNEMİ
Bölgedeki pek çok olayın perde gerisinde, enerji kaynakları, bu kaynakların arzı ve arz güvenliğinin bulunduğuna dikkati çeken Tatar, şunları kaydetti:
“Bana göre Kıbrıs konusunu bilmek, Kıbrıs davasına sahip çıkmak, her Türk ferdinin başlıca görevlerinden biri olmalıdır.
Kıbrıs’ın Türkiye’nin güvenliği, ekonomik çıkarları açısından büyük önemi vardır.
Kıbrıs’ı elde bulundurmak, Avrupa’dan Asya ve Afrika’ya stratejik genişlemenin anahtarıdır. Bütün uzmanların ortak kanaatine göre Kıbrıs, hem Mısır’ın Süveyş Kanalı ile Avrupa’dan Afrika, Orta Doğu ve Asya’ya Hürmüz Boğazı’na giden yollar hem de Kafkasya’dan gelen güzergahların birleştiği yerde mükemmel bir hava ve deniz üssüdür.
Kıbrıs, elinde bulunduranlara veya orada üssü, askeri varlığı olanlara Arap yarımadası, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkasya’daki enerji kaynaklarını kontrol olanağı sağlar.
1990’lı yıllarda Arap yarımadası ve Ortadoğu’dan sonra Kafkasya’daki petrol ve gaz rezervlerinin dünya pazarına aktarılmaya başlaması ile Doğu Akdeniz ve Kıbrıs üç kıta için ithalat ve ihracatta önemli bir geçiş güzergahı oldu.”
DOĞAL GAZ TÜRKİYE VE KIBRIS’IN DURUMU
Tatar, Türkiye ve KKTC’nin stratejik açıdan bölgenin en önemli iki devleti olduklarını, bunu bilen ve bölgeye kendi çıkarlarına uygun şekil vermeye çalışanların Türkiye ve KKTC ile uğraştıklarını da anlattı ve şöyle devam etti:
“Uzman görüşleri Kıbrıs sorununun kalıcı biçimde çözülmesi ve bölgede geniş bir iş birliği zemini sağlanabilmesi durumunda, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de bir enerji geçiş merkezi olmaya oldukça uygun bir aday olduğuna işaret etmektedir.
Ancak Rum tarafı bir çözüme yanaşmıyor ve bölgede Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti aleyhine bağlantılar oluşturuyor.
Bunun en açık örneği, İsrail-Mısır –Rum kesimi arasında içerisine Yunanistan ve İtalya’nın da dahil edilmesi ile EASTMED diye bir başka doğal gaz boru hattı projesinin gündeme alınmasındır.”
“MAVİ VATANA DA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Tatar, uzmanların son zamanlarda Doğu Akdeniz ve Ege’deki Türk haklarının korunması için ‘mavi vatan’ kavramını ortaya attıklarını da ifade etti ve “Türkiye’ye de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne de, mavi vatana da sahip çıkacağız” dedi.
Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Vatan, sadece karasal mekânlar değildir. İç sularımıza ilaveten, karasularımız, bitişik bölgelerimiz, kıta sahanlığımız ve Münhasır Ekonomik Bölgemiz de vatanımızdır. Türkiye de KKTC’de son zamanlarda mavi vatanı koruma kararlılıklarını ortaya koymuşlardır. Başkaları Doğu Akdeniz’de at oynatmak için her şeyi yaparken, biz elimiz kolumuz bağlı oturamayız.”
“ARTIK İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM KONUŞULMALIDIR”
“Kıbrıs konusunun çıkış nedeninin de, 1960’ta kurulan ortaklık devletinin yıkılmasının da, şu ana kadar bir anlaşmaya varılamamasının nedeninin de Rum-Yunan ikilisinin adayı bir Yunan adası olarak görme hayalleri olduğunu” söyleyen UBP Genel Başkanı Tatar, “Gelinen aşamada Rumlarla federal zeminde bir anlaşma olamayacağının ortaya çıktığını, Kıbrıs Türkü’nün artık kendisine yeni bir yol haritası çizmesi gerektiğini” söyledi.
“HAYAL OLAN FEDERASYONDUR”
Ersin Tatar şöyle dedi:
“40 yıldır konuşulan ancak gerçekleştirilemeyen federasyon olduğuna göre, aslında hayal olan federasyondur.
‘Kıbrıs Türk tarafı için federasyondan başka alternatif yoktur’ derseniz, Rum tarafına büyük bir rahatlık ve koz vermiş olursunuz. Federasyon demek, yönetimi siyasi eşitlik esasına uygun olarak paylaşabilmek demektir.
Kosovalılar ve Sırplar, tıpkı Kıbrıs görüşme sürecinde olduğu gibi BM gözetimi altında federasyonu görüştüler. Paylaşma vizyonları olmadığı için ayrıldılar.”
Kıbrıs konusunun Rumların Enosis anlayışından kaynaklandığını ve hâlâ çözülemediğini, Rumların devleti Kıbrıs Türkü ile paylaşmak istemediklerini savunan Tatar, “Paylaşmak istemediklerine göre artık federasyon görüşmenin manası yok. Artık mümkünse iki ayrı devlet konuşulmalıdır. O da olmuyorsa kendi yolumuza devam etmeliyiz” dedi.
