Nüfus üzerinden siyaset yapmayı samimi bulmuyorum

23
reklam alani

Views: 0

Manavoğlu, “Halkın Partisi tek başına iktidar olmuş olsaydı hedefler çok daha hızlı gerçekleşirdi, doğru kişiler tek başına iktidar olabildiği zaman hedefler ivme kazanır. Bu konuyu halkla sürekli paylaşıyorum ve onları daha seçici ve bize daha fazla destek olmaları gerektiği konusunda uyarıyorum” diye konuştu

Manavoğlu, yolsuzlukların üzerine gitme konusunda Halkın Partisi’nin geri adım atmadığını, konuşulmayan pek çok konuyu tartışmaya açtığını belirterek, bu konuda eski sistemin içinden gelenlerin geri duruş sergilediklerini, çünkü “Ben ona dokunmayayım o da bana dokunmasın“ anlayışının tüm sistemi sardığını kaydetti

Manavoğlu, “Cumhurbaşkanımızın verdiği rakamlar doğru olmamakla birlikte şunu açıkça dile getirmek isterim ki kendisi yılların siyasetçisi ve dört senedir Cumhurbaşkanı makamında bulunan bir kişi olarak bu konuda konuşmakta bence geç kalmıştır. Bu hükümet vatandaşlık konusunda gayet adaletli ve yasaya uygun hareket etmektedir ve özellikle istisnai vatandaşlıklar konusunda o kadar hassas davranmaktadır ki bu konuşmasında hükümete ve İçişleri Bakanlığı’na karşı haksız davranış sergilemektedir” dedi

“Nüfusumuzu bilmediğimiz söylemleri üzerinden siyaset yapmayı ben samimi bulmuyorum, yapılması gereken doğrular bellidir, esas samimiyet bu doğruları yapmaya destek olmakla ve istekli olmakla ölçülebilir. Nüfusumuz konusunda daha sağlıklı verilere ülkede yaşayan herkesi statüsü ne olursa olsun kayıt altına alarak ulaşabiliriz. Bu konuda İçişleri Bakanlığı liderliğinde hükümet çalışmaları devam etmektedir”

Manavoğlu Yeni Bakış’tan Deniz ABİDİN’e açıklma yaptı

Halkın Partisi Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Halkın Partisi’nin doğru hedeflerle yola çıktığını belirterek, içinde bulunduğumuz sistemin artık çöktüğünü ve sürdürülemez olduğunun herkes tarafından kabul edilmekte olduğunu söyledi. Manavoğlu, öncelikli yapılması gerekenlerin Halkın Partisi’nin ortaya koydukları olduğunu herkesin bilmesine rağmen değişimi kabullenmek istemeyenlerin olduğunu kaydetti. Manavoğlu, doğru yönde değişimin ancak ülkenin tamamının istemesiyle hızla gerçekleşebileceğini ifade ederek, Halkın Partisi’nin söylemlerinin arkasında olduğunu, bunları gerçekleştirmek için çalışmakta olduğunu söyledi.

“Yolsuzluklarda Halkın Partisi geri adım atmadı”

Manavoğlu, “Halkın Partisi tek başına iktidar olmuş olsaydı hedefler çok daha hızlı gerçekleşirdi, doğru kişiler tek başına iktidar olabildiği zaman hedefler ivme kazanır. Bu konuyu halkla sürekli paylaşıyorum ve onları daha seçici ve bize daha fazla destek olmaları gerektiği konusunda uyarıyorum” diye konuştu. Manavoğlu, yolsuzlukların üzerine gitmede Halkın Partisi’nin geri adım atmadığını, konuşulmayan pek çok konuyu tartışmaya açtığını belirterek, bu konuda eski sistemin içinden gelenlerin geri duruş sergilediklerini, çünkü “Ben ona dokunmayayım o da bana dokunmasın” anlayışının tüm sistemi sardığını kaydetti.

“İcraatlar meyvelerini vermeye başlayınca daha iyi anlaşılacak”

Bu durumun toplumsal çıkarları ileriye götürmeye mani olduğunun altını çizen Manavoğlu, Halkın Partisi’nin vaatler ve yolsuzluklar konusundaki söylem ve icraatlarının önümüzdeki günlerde meyvelerini vermeye başlayınca daha iyi anlaşılacağını söyledi. Gülşah Manavoğlu, 4’lü hükümette 2’li hükümetlerden daha farklı uyuşmazlıkların olmadığını ifade ederek, “bu demek değildir herşey güllük gülistanlıktır, vatandaşa değecek icraatlar konusunda daha hızlı olunmalıdır, ayrıca yasaları çıkarma ve meclisin işleyişini, verimini hızlandırma konularında daha birlik beraberlik içerisinde olunmalıdır diye düşünüyorum” dedi.

“Yetersiz prosedür uygulanması önceki hükümetlerin gailesizliğinden”

Manavoğlu, ülkeye giriş çıkışlardaki yetersiz prosedür uygulanmasının önceki hükümetlerin iş bilmezdiğinden ve gailesizliklerinden bu kaotik şekli aldığını belirterek, ülkeye girişteki rahatlığın, ülkeye girenlerin kayıtsız olarak ellerini kollarını sallayarak uzun süre ülkede dolaşmalarına da olanak sağladığını söyledi. Manavoğlu, bu konuda İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars’ın gerekli girişimleri hızla yaptığını, çalışmaları başlatarak, ülkemizdeki öğrencileri kayıt altına alan sistemi ve giriş çıkışlardaki turist vizesinin kontrol altına alınmasını  Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığıyla entegre sistem kurarak devreye soktuğunu kaydetti. Manavoğlu, önümüzdeki günlerde ülkeye giriş çıkışlarda daha kontrollü olma ve ülkemizde yaşayanların tamamını kayıt altına alma konularında farklı çalışmaların devam edeceğini de belirtti.

“Hükümet vatandaşlık konusunda gayet adaletli hareket etmektedir”

Gülşah Manavoğlu, vatandaşlık konusunda bakanlık tarafından yeni Yurttaşlık Yasası’nın çalışılmakta olduğunu belirterek, yasada sona doğru gelindiğini kaydetti.

Manavoğlu, geçmiş hükümetler tarafından bu konuda ciddi adımlar atılmamasının bir talihsizlik olduğunu söyleyerek, “çok önceden popülizm tütmeyen cesur ve doğru adımlar atılmış olsaydı, ülke olarak kendimizi bu karmaşanın içerisinde bulmamış olacaktık” dedi.

Manavoğlu, şöyle devam etti, “Bu konuları çok daha önceden çözmüş olsaydık, hepimiz için daha plânlı, kendi kendine yeten ekonomisi olan, vatandaşının hak ettiği hizmeti aldığı adaletli bir sistemi yaratmış olurduk. Cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu rakamlar doğru olmamakla birlikte şunu açıkça dile getirmek isterim ki kendisi yılların siyasetçisi ve dört senedir Cumhurbaşkanı makamında bulunan bir kişi olarak bu konuda konuşmakta bence geç kalmıştır. Bu hükümet vatandaşlık konusunda gayet adaletli ve yasaya uygun hareket etmektedir ve özellikle istisnai vatandaşlıklar konusunda o kadar hassas davranmaktadır ki bu konuşmasında hükümete ve İçişleri Bakanlığı’na karşı haksız davranış sergilemektedir.

Evet, nüfus sayımı konusu senelerdir konuşulmaktadır, son 5 senedir hükümetlerin gündemine getirilmektedir, şunu hatırlatmak isterim ki bu hükümetin Başbakanlık bütçesine 2018’de nüfus sayımı için 5 milyon TL konmuştu fakat ekonomik kriz sebebiyle bu kaynak bir miktar zammın önüne geçmek için harcanmıştır.”

“Nüfus üzerinden siyaset yapmayı samimi bulmuyorum”

“Benim sürekli TV programlarında söylediğim birşey daha vardır bu konuda, nüfusumuzu bildiğimiz zaman yapılması gereken doğrulardan farklı neler bileceğiz ki kendimizi bu konuya bu kadar kilitlemişiz ve sanki nüfusu bilmediğimiz için doğru planlamaları yapamıyormuşuz gibi davranıyoruz. Nüfusumuzu bilmediğimiz söylemleri üzerinden siyaset yapmayı ben samimi bulmuyorum, yapılması gereken doğrular bellidir, esas samimiyet bu doğruları yapmaya destek olmakla ve istekli olmakla ölçülebilir. Nüfusumuz konusunda daha sağlıklı verilere ülkede yaşayan herkesi statüsü ne olursa olsun  kayıt altına alarak ulaşabiliriz. Bu konuda İçişleri Bakanlığı liderliğinde hükümet çalışmaları devam etmektedir.”

“İki taraf da istekli olmalı”

Manavoğlu, Kıbrıs konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Halkın Partisi’nin, CTP’nin ve hatta tüm partilerin siyasi eşitlik konusunda görüşlerinin aynı  olduğunu söyleyerek başlamak isterim. CTP her ne kadar federasyon tezini ortadan kaldırmak istemese de rum kesiminin niyeti federasyon yönünde eğilim göstermemektedir. Aslında partimizin ortaya koyduğu evrimsel iş birliği olgusu ihtiyaç olunan yakınlaşmanın ilk adımlarıdır. İleriki günlerde de bu söylemimizin doğru olduğu herkes tarafından benimsenecektir. Bu durum müzakereler konusu açılıncaya kadar bir sorun çıkarmadı, doğru koşullar oluşması halinde müzakere masasına yeniden oturulması durumunda, Rum kesiminin tutumunda farklı bir duruş olmayınca bizim savunduklarımızın daha da doğru olduğu ortaya çıkacaktır. Rum kesimine, dış dünya güçleri, zamanın ilerlemekte olmasının onların aleyhine işlediğini doğru şekilde anlatırlarsa rum kesiminin doğru yolu ancak böyle bulabileceğini düşünüyorum. Yani önümüzdeki günlerde olası bir müzakere masası kurulması için iki tarafın da istekli olması gerekmektedir ve bu konuda samimi olunması çok önemlidir.”

Paylaş