Views: 0
Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yeni Zelanda’da iki camiye yönelik terör saldırısında 50 kişinin hayatını kaybettiği, en az 34 kişinin de yaralandığı Christchurch kentini ziyaret etti.
Oktay, Çavuşoğlu ve beraberindeki heyeti taşıyan TC-CAN uçağı yerel saat ile 18 sularında Christchurch Havalimanı’na indi.
Türkiye’nin Wellington Büyükelçisi Ahmet Ergin tarafından havalimanında karşılanan Oktay ve Çavuşoğlu’nun yarın saldırının meydana geldiği bölgelerde incelemeler yapması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ziyaret sırasında Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi.
Görüşmede, camilere saldırının açıkça bir terör eylemi olduğu, bugün Müslümanlara saldıran teröristlerin yarın başka din mensuplarına yönelebileceği, terör saldırılarına karşı ortak duruş gösterilmesi gerektiği önemle vurgulandı.
‘Saldırı organize olabilir, Türkiye desteğe hazır’
Yaralı Türk vatandaşlarının son durumu ve soruşturma hakkında detaylı bilgi alınan görüşmede, saldırının bireysel olaydan ziyade organize bir eylem olabileceğinden hareketle Türkiye’nin tecrübesiyle Yeni Zelanda’ya her türlü desteğe hazır olduğu mesajı verildi.
Başbakan Jacinda Ardern: Türkiye’den konuklarımız var
Terör saldırısı ile ilgili güncel bilgileri paylaşmak için basın toplantısı düzenleyen Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Türkiye’den heyet gelmesinden memnuniyet duyduklarını söyledi.
Ardern, ‘‘Türkiye’den gelen heyet Müslümanlara desteğini göstermeye geliyor, bundan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye çoğunluğu Müslüman olan bir ülke, onları bekliyoruz.’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yeni Zelanda’da terör saldırısının yaşandığı El Nur Camisi’ni ziyaret etti.
Christchurch kentindeki camiye gelişlerinde yetkililerce karşılanan Oktay ve Çavuşoğlu, saldırıyla ilgili soruşturmayı yürüten polislerden bilgi aldı. Daha sonra terör saldırısının yaşandığı cami önüne karanfil bırakan Oktay ve Çavuşoğlu, burada hayatlarını kaybedenler için dua etti.
Temasları kapsamında Yeni Zelanda’nın Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve Christchurch’ten sorumlu bir bakanla görüştüklerini aktaran Oktay, daha sonra da Yeni Zelanda Müslüman Dernekleri Federasyonu ve üyeleri ile saldırının gerçekleştiği sırada hutbede olan El Nur Camisi’nin imamıyla görüşmeler gerçekleştirdiklerini anlattı.
‘Yaralılarımızın durumu iyiye gidiyor’
Hastanede aralarında üç Türk vatandaşının da bulunduğu yaralıları ziyaret ettiklerini anlatan Fuat Oktay, “Hepsinin durumu iyiye gidiyor şu anda aldığımız bilgilere göre. Zekeriya’nın (Tuya) durumu biliyorsunuz biraz kritikti ama daha iyi olduğunu; aldığımız bilgilere göre daha stabil olduğunu gördük. Diğerlerinin aileleri de Mustafa (Boztaş) ve Temel’in de (Ataçocuğu) aileleri yanında. Yaralıların hepsine gereken her türlü yardım yapılıyor Yeni Zelanda tarafından” diye konuştu.
‘Bu silah adı Müslüman olan birisinin elinde olsaydı’
Fuat Oktay, Yeni Zelanda’da yaşanan olayın bir terör eylemi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Biz bunu Türkiye’de de söyledik, burada bir kez daha söylüyoruz. Terörün dini, dili, ırkı coğrafyası yoktur. Şimdi terörist demeye bile dili varmayanlar için bunu özellikle söylüyorum, bu silah şöyle veya böyle bir Müslüman adı Müslüman olan birisinin elinde olsaydı bugün dünyada kopan fırtınayı siz düşünesiniz. Dolayısıyla bizim için terörist, teröristtir. Teröristin hiçbir şekilde dini, dili, ırkı, benim teröristim, senin teröristin diye bir şey yoktur.”
Çavuşoğlu : Bu işin peşini bırakmayacağız
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da cuma günü İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın gerçekleştirileceğini belirterek, “Şu anda arkadaşlarımızla da görüşüyoruz, aldığımız kararların takibini yapacak Dışişleri Bakanlarından oluşan bir komisyon da kuracağız.” dedi.
Christchurch’teki terör saldırısını Birleşmiş Miller (BM) dahil tüm platformlara taşıyacaklarını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Yani bu işin peşini bırakmayacağız. Çünkü buradaki Müslümanlar da hatta Yeni Zelandalılar da tüm dünyadaki Müslümanlar da bu artan İslam düşmanlığından, ırkçılıktan son derece rahatsızlar. Dolayısıyla biz bunun peşini bırakmayacağız ve Müslümanları da koruyan kanunların çıkması dahil ya da uluslararası sözleşmelerin hazırlanması dahil ne gerekiyorsa da yapacağız.”