Views: 0
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın eşi Meral Akıncı, toplumda zihniyet değişikliğinin, kadınların sosyal hayatta daha fazla söz sahibi olması ile sağlanacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın eşi Meral Akıncı, YDÜ Center of Excellence Toplumsal Araştırma ve Geliştirme Merkezi ve Öğrenci Dekanlığı tarafından düzenlenen Kadın ve Toplum söyleşisine katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, söyleşide yaptığı konuşmada, kadın ve toplum dendiği zaman kadının sosyal yaşamdaki konumu, diğer insanlarla geliştirdiği ilişki, davranış ve değer kalıplarının akla geldiğini belirten Akıncı, “Bireye doğduğu andan itibaren roller biçilir ve o bilmeden bu rolleri oynayabilir. Burada kadın, anne rolü ile toplumla yeni doğan arasında insanlık modelini tanıtır” dedi.
Yeni doğan bireyin, ilk iletişimini kadınla kurduğuna dikkat çeken Meral Akıncı, “Hayatının ilk yıllarını yaşayan bir çocuk, ebeveynleri tarafından başta anne, yapması öngörülen ödevleri sorgular, geliştirir ya da değiştirebilir. Aynı şey, kadın için de çocuk için de geçerlidir” dedi.
“KADININ, KENDİSİNE BİÇİLEN ROLÜ SORGULAMASI GEREK”
Toplumun, kadına bir rol biçtiğini, fakat kadının kendisine biçilen rolü sorgulaması gerektiğini kaydeden Meral Akıncı, “Gerek ülkemizde gerekse coğrafyamızın çoğu kısmında, toplumla kadının ilişkisi gelenekseldir. Rol, dinamik bir kavramdır, sabit değildir ve gelişkendir. Ana çatısı genlerden oluşsa da kültürden gelen kısmı değişkendir. İnsanlık rolünü öğrenmeyle ve birikim sonucunda elde eder. Bilginin çok hızlı gelişip değiştiği bu çağda pek çok kültürün 50 sene sonra yok olacağını farz edersek özellikle kadının toplumdaki rolü ile ilgili sınırları iyi çizmek gerektiğini görüyoruz” dedi.
“TOPLUMLARDA YERİNE GETİRDİĞİ GÖREVLER İTİBARI İLE SOSYAL SİSTEMİN İŞLEYİŞİNE KADININ KATKISI BÜYÜKTÜR”
“Zamanın ruhu ile birlikte var olan değerlerimizi taşıyan mizacımıza rağmen yaptığımız bir değişiklik, psikolojik doğamıza aykırı olduğundan bir müddet sonra reddedilir” şeklinde konuşmasını sürdüren Meral Akıncı, bu tür hızlı değişimlerde kadının toplumdaki rolünün göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.
Kadının modernleşme yerine batılaşma yönelimlerinden de bahseden Meral Akıncı, bu yönelimi “Gardrop Modernizmi” diye tanımladı. “Bir takım adet ve gelenekleri batının yaptığı biçimde alınmaya çalışırken bir tek yapılan, batının giyim modelleridir ve kendi davranışlarımıza baktığımız zaman da en çok yaptığımız ve zamanın ruhuna da kattığımızı zannettiğimiz yine de Gardrop Modernizmi’dir” dedi.
Bu anlayışların sonunda kadının mağdur edilerek yalnızlığa itildiğini, bunun ciddi bir sosyal problem olduğunu belirten Meral Akıncı, bahse konu sosyal yıkımların 50-60 sene sonra fark edildiğine de işaret etti.
Konuşmasında “Özgür Kadın” kavramına da değinen Meral Akıncı, özgürlüğün zihinsel özgürlük olması gerektiğini, kadının var olan değerlere kendi sınırları ve anlayışı içinde, bünyesinin kabul ettiği oranda yaklaşmasının özgürlük olduğunu dile getirdi. Kadının toplum içinde birtakım değerlerin oluşum görevini de gördüğünü, kadının toplumlarda yerine getirdiği görevler itibarı ile sosyal sistemin işleyişine katkısının büyük olduğunu ifade eden Meral Akıncı, kadının kendisine toplumun dayattığı ve geleneksel prangalardan kurtulması gerektiğini belirtti.
“KADININ TOPLUMDA KENDİNİ İFADE EDEBİLMEK İÇİN ERKEK EGEMENLİĞİNE İHTİYAÇ DUYMAMASI, BİLGİNİN ÜSTÜN OLMASINA BAĞLI”
Kadının toplumda kendini ifade edebilmek için erkek egemenliğine ihtiyaç duymamasının, bilginin üstün olmasına bağlı olduğuna dikkat çeken Meral Akıncı, yaşadığımız çağda, kaba gücün yerini alan zihinsel gücün, kadının bilgisi, zekası ve aklıyla kendisini göstermesine imkan tanıdığını belirterek toplumun da zihniyet dönüşümünü tamamlamasının şart olduğuna dikkat çekti.
Akıncı, bilgiyle birlikte duygunun öneminin ileride daha iyi anlaşılacağını, bu durumun, kadının sosyal statüsünde farklı başarılar sağlamasını beraberinde getireceğini söyledi.
Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Daha esenlikle, daha dürüst olarak yürüteceğimiz yol vardır. Bu yol, büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak yapmak, hayatımızı onunla yürütmek. Türk kadını ilmî, ahlâkî, sosyal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşıdır” sözüne de atıfta bulunan Meral Akıncı, toplumda hareketlilik ve zihniyet değişikliğinin kadınların sosyal hayatta daha fazla söz sahibi olması ile sağlanacağını belirtti.
Meral Akıncı, konuşmasının sonunda söyleşiye katılan herkesi, 25 Kasım Pazar günü gerçekleşecek olan kadına karşı şiddete dikkat çekecek yürüyüşe davet etti.