Views: 0
Akıncı-Erhürman görüşmesi tamamlandı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, haftalık rutin görüşmeleri çerçevesinde Başbakan Tufan Erhürman’ı kabul etti.
Görüşme Cumhurbaşkanlığında saat 10.05’te başladı.
Yaklaşık bir saat süren görüşme sonrası açıklama yapan Erhürman: “Siyasi eşitliği sulandıracak bir anlaşma mümkün değil. Anastasiadis’in bunu kabul etmesi gerekir. Varılacak anlaşma iki toplumun iradesini yansıtmalı, işlevsel olmalı”
Başbakan Tufan Erhürman, dönüşümlü başkanlık nasıl tartışılamaz bir şey ise, elbette merkezi idare içerisinde federal devlet içinde yer alacak yetkilerle ilgili olarak Kıbrıslı Türklerin hiçbir katılımı olmaksızın sadece Kıbrıslı Rumların kendi kendilerine karar alabilecekleri mekanizmaların yaratılmasının da hiçbir şeklide kabul edilebilir, gündeme getirilebilir bir şey olmadığını vurguladı.
Başbakan Erhürman, federasyonun merkezi yanının zayıflatılması, dolayısıyla bir takım yetkilerin kurucu devletlere aktarılması, merkezden alınması, bunun karşılığında da siyasi eşitliğin sulandırılması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını söyledi.
Erhürman, böyle bir yaklaşımın kabul edilebilir olmadığı gibi, bugüne kadar çizilmiş çerçevenin dışına taşan bir yaklaşım olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Başbakan Tufan Erhürman’ın haftalık olağan görüşmesi sona erdi.
Cumhurbaşkanlığı’nda bugün saat 10.00 sıralarında başlayan ve yaklaşık yarım saat süren görüşme sonrasında Başbakan Tufan Erhürman basına açıklama yaptı.
“ANASTASİADİS’İN SON AÇIKLAMALARI SÜREÇ AÇISINDAN ÇOK UMUT VERİCİ DEĞİL “
Bugünkü görüşmede birinci gündemlerinin Kıbrıs konusundaki son görüşmeler ve Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiades’in son açıklamaları olduğunu belirten Erhürman, Anastasiadis’in yaptığı açıklamaların süreç açısından çok da umut verici olmadığını vurguladı.
Kıbrıs sorunun bugün başlamadığını, yıllar önce başladığını ve bir geçmişi ve çerçevesi olduğunu söyleyen Başbakan Erhürman, bu çerçevenin kendilerine artık neyin konuşulup, neyin konuşulamayacağını gösterdiğini ifade etti.
Daha önce Anastasiades’in zaman zaman gevşek federasyondan, zaman zaman ise desentralize federasyondan bahsettiğine işaret eden Başbakan Erhürman, kendilerinin ise bunun Kıbrıs Türk tarafı açısından konuşulamayacak bir şey olmadığını, çünkü bunun esas itibarıyla Kıbrıs Rum tarafının pozisyonunda bir değişiklik olduğunu söylediklerini anımsattı.
Erhürman şöyle devam etti:
“Bu konuşulacaksa Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in kendi raporunda belirlediği yöntem çerçevesinde konuşulabilir. Dolayısıyla bugüne kadar oluşmuş çerçevenin içindeki bir tartışmadır bu. Ama Anastasiadis’in kısa bir süre önce basın toplantısında yaptığı açıklamada söyledikleri, bu kez çerçevenin dışına taşan şekilde karşımıza çıktı. Çünkü federasyon desantralize de olsa, santralize de merkezi yanları, tarafları da güçlü olsa, federasyon federasyondur. Bu federasyonun en temel parametrelerinden biri de siyasi eşitliktir. Olmazsa olmaz parametrelerden biridir.”
Federasyonun merkezi yanının zayıflatılması, dolayısıyla bir takım yetkilerin kurucu devletlere aktarılması, merkezden alınması, bunun karşılığında da siyasi eşitliğin sulandırılması gibi bir durumun söz konusu olmadığına vurgu yapan Başbakan Erhürman, böyle bir yaklaşımın kabul edilebilir olmadığı gibi, hem de de bugüne kadar çizilmiş çerçevenin dışına taşan bir yaklaşım olduğunu, Anastasiadis’in bunu bir an önce fark etmesi gerektiğini kaydetti.
“BU HAZMETMEKLE Mİ İLGİLİ KAVRAMAKLA MI İLGİLİ ONDAN EMİN OLAMIYORUM”
Erhürman şöyle konuştu:
“Bu hazmetmekle mi ilgilidir, kavramakla mı ilgilidir ondan çok emin olamıyorum. Ama ne ile ilgiliyse oradaki sorunu bir an önce gidermesi lazımdır. Dönüşümlü başkanlık nasıl tartışılamaz bir şey ise, elbette merkezi idare içerisinde federal devlet içinde yer alacak yetkilerle ilgili olarak Kıbrıslı Türklerin hiçbir katılımı olmaksızın sadece Kıbrıslı Rumların kendi kendilerine karar alabilecekleri mekanizmaların yaratılması da hiçbir şeklide kabul edilebilir, gündeme getirilebilir bir şey değildir. Dolayısıyla Anastasiadis’in bu çerçevenin içine dönmesi gerekir ki, yeni bir süreç başlayacaksa bu anlamlı bir şekilde ilerleyebilsin.”
Anastasidis’in yaptığı açıklamada bu konuya verdiği önem dikkate alınırsa, bugüne kadar çeşitli defalar tartışılan “acaba nerede uzlaşma yoktur?” meselesi ile ilgili soru işaretinin de giderileceğine işaret eden Başbakan Tufan Erhürman, Crans Montana’da da meselenin bu noktaya gelip tıkandığını kaydetti.
“TEK YOL TÜM KARARLARDA İKİ TOPLUMUN DA İRADESİNİN YANSIMASI”
Kıbrıs Rum tarafının bir tür işlevsel devlet arayışının, nedense siyasi eşitlik ilkesi ile çelişen bir şey olarak algılandığını belirten Başbakan Erhürman, Kıbrıs Rum tarafının bu kadar yıldır iki toplumlu bir federasyon kurulacaksa onun işlevsel olmasının tek yolunun tüm kararlarda iki toplumun da iradesinin yansıması ile olacağını bilmesi gerektiğini vurguladı.
İki toplumlu bir federasyon kurulur ve bazı kararlarda toplumlardan birinin iradesi kararlara yansımayacak şekilde bir düzlen oluşturulursa, esas işlevsel olmayacak olanın ve tıkanacak olan devlet modelinin o olacağını ifade eden Başbakan Erhürman, “Anastasiadis işlevsellikten belli ki sadece çoğunluğun oylarıyla karar alınabilecek durumların yaratılmasını anlıyor. Anlaması gereken şey bu federasyon kurulacaksa, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon olacaktır. Ancak o ilkeler yerine gelirse ancak işlevsel bir devlet ortaya çıkabilecektir.”
Gerçekten anlamlı bir süreç başlayacaksa, Anastasiadis’in bunu kanıksaması ve toplumuyla paylaşması gerektiğine dikkat çeken Başbakan Erhürman, Cumhurbaşkanı Akıncı ile bugünkü görüşmesinde, Akıncı’nın Birleşmiş Milletler Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’la görüşmesi ve Lute’un çizmeye çalıştığı yöntemsel çerçeveyi de kendisine anlattığını kaydetti.
Guteress’in raporunda da görüldüğü gibi, önerilen yöntemin aslında uzun bir süredir Kıbrıs Türk tarafının önerdiği yöntem olduğuna işaret eden Başbakan Erhürman, Guteress’in önerdiği yöntemin ve Lute’un o yöntem çerçevesinde görevlendirilmesinin arkasında olduklarını, ama yöntemin tamam olsa bile Anastasiades’in bu çerçevenin içine dönecek iradeyi ortaya koymadıkça, o yöntemle de anlamlı bir süreci başlatmanın çok kolay olmadığını sözlerine ekledi.