Tacan Reynar iki yüzlü, proje tıkır tıkır işliyor..

60
reklam alani

Views: 0

Gazeteci – Yazar Hüseyin Ekmekçi bugün Havadis Gazetesi’nde de yayınlanan haciz haberi konusunda sosyal medyada bir açıklama yaparak Avukat Tacan Reynar’ı iki yüzlülükle suçladı.

İngiltere’de tutuklu bulunduğu sıralarda,  Asil Nadir’in eşi Nur Nadir,”Asil’in ailesi, kocamın mallarına konmak için cezaevinde ölmesini bekliyor” iddiasında bulunmuştu.

Asil Nadir’in eşi Nur Nadir,”Ailesi, kocamın mallarına konmak için cezaevinde ölmesini bekliyor. Asil’de bunu biliyor” diye konuşmuştu.

Konu Türkiye basınında ve lke basınında yayımlanmıştı.

İşte Ekmekçi’nin o paylaşımı;

“Havadis Gazetesi’nin bugünkü manşeti, eski Hakim Tacan Reynar’ın iki yüzlülüğünü ortaya koyuyor…
Konu Bilge Nevzat ve Havadis Gazetesi oluca, “iktibas edilen” haber için en ağır tazminat kararını vermişti Tacan Reynar…
Üstelik lafın sahibi Nur Nadir mahkemeye gelmiş, “Bu lafı ben söyledim, az bile söyledim. Mahkemede de söylüyorum. Bilge Nevzat mallarına konmak için Asil Nadir’in ölmesini istiyor” demişti. O ağır lafa, Nur Nadir sahip çıkmış, Bilge Nevzat’ın yüzüne bakarak tekrarlamıştı, hem de Reynar’ın önünde.
Bu ifadeye rağmen, iktibas edilen habere ceza vermişti Tacan Reynar… Haberin bir kaynağı olduğunu göz ardı ederek… Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü falan da aklına gelmemişti.
Havadis’in iktibas haberine ceza verildi ama, Recep Tayyip Erdoğan’ın başına işeyen karikatür, “ifade özgürlüğü”…
Önce eylemcileri cezalandırdı, (haklıydı), sonra Afrika davasını görmedi.
Konu Afrika Gazetesi olunca “ifade özgürlüğü” diyor, aynı Tacan Reynar… Üstelik, “ifade özgürlüğü için hakim cübbesini çıkarıp, avukat cübbesini giyen kahramanı” oynuyor…”
Konu Afrika olunca “basın özgürlüğü”, eski işyerim Havadis olunca, üstelik de iktibas habere “tazminat”… Tacan Reynar kusuruma bakmasın.
Bu ikiyüzlülüğü hayatım boyunca unutmayacağım. Bu “kahraman” ayaklarını da yemeyeceğim… Derdinin “basın özgürlüğü falan” olmadığı ortada… Proje tıkır tıkır işliyor…

Havadis Gazetesi’ne Haciz Kararı.

Başaran Düzgün Havadis Gazetesi’nde konu ile ilgili şu ifadeleri kullandı.

Asil Nadir İngiltere’de hapisteyken, Asil Nadir’in eşi Neriman Nadir ile Asil Nadir’in kız kardeşi Bilge Nevzat büyük bir kavgaya tutuşurlar.
Kavga Kıbrıs Gazetesinin gelirlerini kimin alacağı ve Asil Nadir’in mal varlıklarını kimin bölüşeceği kavgasıdır.
Bu kavga, defalarca gazetelere konu oldu.
Hem bizde, hem de Türkiye gazetelerinde.
Sonuçta, Bilge Nevzat Neriman Nadir’i Kıbrıs Gazetesinden uzaklaştırdı.
Neriman Nadir, eşinin sahibi olduğu gazeteden uzaklaştırılmanın verdiği öfke ve gelirsiz kalmasının yarattığı buhran üzerine Bilge Nevzat’a karşı bir savaş başlattı.
Çeşitli yöntemler kullanarak Bilge Nevzat’ı zor durumda bırakmaya çalıştı.
Nihayetinde, Türkiye’de yayınlanan Milliyet Gazetesine gazetecilerin deyimi ile “zehir zemberek” açıklamalar yaptı.
Özetle ve mealen “Asil Nadir’in mallarına el koymak için hapiste ölmesini bekliyorlar” türünden şeyler söyledi.
Dönemin Havadis Yazı İşleri Müdürü “bu önemli bir haberdir, aynen yayınlamamız lazım” önerisinde bulundu.
Evet, bu bir haberdi ve kamuoyunun bunu bilme hakkı vardı.
“Asil’in ölmesini bekliyorlar” başlığı ile Milliyet ve Vatan Gazetelerinde yayınlanan haberi aynen iktibas ettik.
Bilge Nevzat, Türkiye’de yayınlanan haberleri umursamayarak onları es geçerek sadece Havadis’i dava etti.
Mağdur olduğunu ve zarara uğradığını iddia etti.
Duruşma günü geldiğinde yargıç koltuğunda Tacan Reynar’ın oturduğunu gördük.
Duruşmalar başladı.
Biz, Türkiye gazetelerinde yayınlanan haberi aynen iktibas ettiğimizi, iddia sahibinin Bilge Nevzat’ın kardeşinin eşi Neriman Nadir’in olduğunu söyledik.
Dolayısı ile yaptığımız sadece bir gazetecilikti.
Zem ve kadih yaratacak bir davranış değildi.
Neriman Nadir’in böylesi açıklamalar yapıp yapmadığı noktasında bizi Neriman Nadir’i mahkemeye tanık olarak çağırma fikri ortaya atıldı.
Neriman Nadir’i Havadis’in tanığı olarak çağırmak bizim açımızdan riskli bir durumdu.
Neriman Nadir’in Havadis’le ilgili olumlu duygular beslemediğini çok iyi biliyorduk.
Tüm bunlara rağmen, “tavsiye”  üzerine bizi sevmediği ve hakkımızda olumlu düşünmediğini bile bile Neriman Nadir Havadis’in tanığı olarak mahkemeye çağırdık.
Geldi ve şehadet verdi.
Habere konu olan açıklamaları aynen yaptığını, az bile yazıldığını açık açık söyledi.
Dolayısı ile Havadis’i doğrulamış oldu.
Havadis’in bir haberi iktibas ettiğini teyit etmiş oldu.
Fakat kıdemli yargıç, tüm bunları göz ardı ederek ve Bilge Nevzat’ın mahkeme salonunda döktüğü sahte gözyaşlarından etkilenerek, Havadis’i masraflar da dahil 20 bin Türk Lirası cezaya çarptırdı.
Kararı duyduğumda şok geçirdim.
Detaylarını burada uzun uzun anlatmayacağım çünkü derhal istinafa başvurduk ve istinaf duruşmalarını bekliyoruz.
***
Mahkemede sahte gözyaşları ile “kıdemli yargıcı” etkileyen Bilge Nevzat istinaf sonucunu beklemeden avukatı Levent Kızılduman’ı üstümüze saldı.
Bugüne kadar birçok basın davasına konu olmuş veya tanıklık etmiş birisi olarak alt mahkemede sonuçlanan zem ve kadih davalarının istinafını beklemenin bir teamül olduğunu zannederdim.
Bilge Nevzat’a göre öyle değilmiş.
Yasal olarak haklı olabilir.
Ama bu onu avukatı marifetiyle bir gazeteye haciz memurlarını göndermesi anlamına gelmez.
Haciz memurları Havadis’e geldiler.
Masamı, sandalyemi, kitaplığımı ve daha birçok şeyi haczetmek üzere kayıt altına aldılar.
Bilge Nevzat böyle yaparak Havadis’i susturabileceğini zannediyor.
Veya Neriman Nadir’in kendisiyle ilgili söylediklerinin hiç söylenmemişi gibi olacağını.
Paylaş