Views: 0
Son günlerde artan, toplumu tedirgin eden olaylarla ilgili açıklama yapan Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Buray Büsküvütçü, ülke güvenliğinde zafiyetin olduğunu, polis teşkilatının olaylara duyarsız kaldığını açıkladı.
Büsküvütçü, Polis Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu’nu işaret ederek, polis müdürleri ömrünü masa başı geri görevlerde muhasip vazifesi ile mesai dolduranları değil, sahada aktif görev yapan, soruşturma ve araştırma tekniklerine hakim görevlilerin atanması gerektiğini belirtti.
Buray Büsküvütçü, Son 1 hafta içerisinde yaşanan taciz, gasp, uyuşturucu ve soygun olayları, Çayırova’lı gencin şüpheli ölümü, Mağusa bölgesinde cinayet ve en vahimi polis nezarethanesindeki şüpheli intihar olayları toplumda infial yaratmasına rağmen Polis Genel Müdürü’nün bu olaylar karşısında sessizliğini korumasını kabul edilemez olduğunu, Polis Genel Müdürü’nün açıklama yapması gerektiğinin altını çizdi.
Büsküvütçü açıklamasında şu ifadeleri kullandı.
Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP) olarak son dönemde ülkemizde artan asayiş olayları ve polis teşkilatımızın bu olaylar karşısında yetersiz kalmasını üzüntü ve endişe ile takip ediyoruz.
Son 1 hafta içerisinde yaşanan taciz, gasp, uyuşturucu ve soygun olaylarına bir de Çayırova’lı gencin şüpheli ölümü, Mağusa bölgesinde cinayet ve en vahimi polis nezarethanesinde intiharın eklenmesi toplumda haklı bir infial yaratmıştır.
Unutulmaması gerekir ki, sokakta bizlerin can ve mal, nezarethanede ise zanlıların can güvenliği polis teşkilatımıza emanettir.
Çayırova’lı gencin babasının gerekli soruşturma yapılmadı beyanatını takiben, boğaz karakolunda intihar ettiği iddia edilen şahsın ailesinin yapmış olduğu açıklamalar toplumun ve bizlerin kafasını karıştırmaktadır. Polis teşkilatımızın kendi karakoluna canlı giren bir zanlıyı, ölmüş şekilde ailesine teslim etmesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Geçtiğimiz ay çok önemli iddialar ile gözaltına alınan bir üst düzey polis subayının ardından, basından öğrendiğimiz kadarı ile büyük bir sanal bet soruşturmasına bir de üst düzey polis subayının isminin karışması ise polis teşkilatımız içerisinde çürük elmaların da bulunduğunun en önemli göstergeleridir.
Polis teşkilatımızın güçlendirilmesi zaruridir. Gerek teknik takip, gerek idari, gerekse sokak hakimiyeti anlamında bir zafiyet olduğu ortadadır.
Polis; Canımızı, malımızı ve namusumuzu korumakla mükellef yegane ve güzide teşkilatımızdır. Bu tip şaibeler ve olumsuzluklarla gündeme gelmesi hem bizlerin hem de toplumun vicdanını yaralamaktadır.
Tüm bu gelişmeler ışığında ise; Polis Genel Müdürü’nün tüm bu olaylar karşısında sessizliğini korumasını kabul edilebilir bulmuyoruz. Polis Genel Müdürü’nün halkımıza bir açıklama borcu olduğu ortadadır.
Kıbrıs Türk’ünün uzun yıllar boyu yüz akı olan polis teşkilatının kamuoyunda böyle yıpratılması, devletimizin saygınlığı boyutunda da üzücü ve düşündürücüdür.
Sayın başbakandan beklentimiz ise; Öncelikle polis teşkilatımıza ihtiyaç duyulan takviyelerin yapılması için ivedi adımları atması, sonrasında ise Polis Genel Müdürü atarken, şu andaki Polis Genel Müdürümüz gibi ömrünü masa başı geri görevlerde muhasip vazifesi ile mesai dolduranları değil, sahada aktif görev yapan, soruşturma ve araştırma tekniklerine vakıf ve kurum içerisinde otoriter yapıya sahip tecrübeli kişileri tercih etmesidir.
Eğitim ve turizm üzerine ekonomisini inşa eden bir ülke olarak, güvenliğin önemine bir kez daha dikkat çekiyor ve sayın başbakandan gerekli adımları gecikmeden atmasını bekliyoruz.