Erdoğan: Türkiye bir kuşatmayla karşı karşıyadır

44
reklam alani

Views: 0

Türkiye’nin her alanda olduğu gibi ekonomide de kuşatma ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün yaşadığımız hadisenin ne 1994 kriziyle, ne 2001 kriziyle ne 2007 kriziyle ilgisi yok. Gerçekten bambaşka bir durumla karşı karşıyayız” dedi. Erdoğan, Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisinden asla taviz vermeyeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe’de Büyükelçilere seslendi. Erdoğan, “Neler söylüyorlar? İşte “C planı… C planının arkasında yatan şu.. Nedir? Sermayeye el koyma…” Sen benim hafıza kayıtlarımı nereden okuyorsun? Bunlar falcı mıdır nedir? Anlamak mümkün değil. Böyle bir şey mi açıkladık? Neye göre bunları söylüyorsun. Bunlar maalesef gerçekten ihanet şebekesi. Ama biz bunlara yüz vermeyeceğiz. Gereği neyse, işte bu tür spekülasyonları yapanlara da gereken bedeli ödeteceğiz” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

— İç siyasette olduğu gibi dış politikada da yoğun bir gündemin içinde olduk. Makamında oturan değil, koşan, koşturan, terleyen bir cumhurbaşkanı olmaya çalışıyoruz. Yurtdışında da ülkemizin gücüne güç katmak için gayret sarf ediyoruz.

— Büyükelçiler konfrensının konumu farklıdır. Tüm büyükelçilerimizin aynı çatı altında buluştuğu, ufkunun çizildiği önemli bir platform haline geldi. Bu seneki toplantının daha öncekilerden farkı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk konferansı olmasıdır.

— Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin ihtiyaçlarına en uygun modeldir. Demokrasimiz 16 yılda atlattığı badirelerle, tüm dünyada parmakla gösterilecek bir konuma gelmiştir.

— Sistem ne kadar mükemmel olursa olsun, başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan temel faktör insandır. İnsanı dikkate almayan hiçbir sistem başarılı olamaz. İnsanı motive etmeyen hiçbir model hedeflerine ulaşamaz. Yeni yönetim sistemimizin başarı çıtasını hiç şüphesiz insan belirleyecek.

— Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde amir ne kadar önemliyse, personel de o derece önemlidir. Valinin görevi ne kadar kritikse, karayollarımızın durumunu kontrol eden işçinin görevi de o derece kritiktir.

— Gezi olaylarıyla başlayan, 17/25 Aralık girişimiyle devam eden, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle bir üst aşamaya taşınan saldırıların bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkiye’nin bağımsızlığını hedef alan bu atakların farklı biçimlerine hazırlıklı olmalıyız.

‘İSTEDİĞİN KADAR BAŞKAN OL, ‘BEN YAPTIM OLDU’ DİYEMEZSİN’

— Son yıllarda terörden ekonomik manipülasyonlara maruz kalmamızın sebebi milli menfaatler konusunda tavizsiz tutum takınmamızdır. Siyasetin yeniden vesayetin eline geçmesine izin vermedik. Terör örgütleri üzerinden kurulan oyunları deşifre edip önüne geçtik. Suriye’de etrafımızda oluşturulmaya çalışan terör koridoruna izin vermedik.

— Döviz kurundaki gelişmelerin ekonomik temelinin olmadığı, ülkemize saldırı niteliği taşıdığı herkesin tespitidir. Dünya Ticaret Örgütü var, atılan adımların bu örgütün umdeleriyle alakası var mı? Ben yaptım oldu diyemezsin. İstediğin kadar başkan ol. Akşam yatıp sabah kalkıp demir-çeliğe şu kadar vergi koydum diyemezsin. Bir yandan stratejik ortak olacaksın, diğer yandan ayağına kurşun sıkacaksın. Böyle bir şey kabullenebilir mi? Bizim bunlara eyvallah dememiz mümkün değildir.

— Yaşadıklarımızın krizlerle ilgisi yoktur. Bambaşka bir durum ile karşı karşıyayız. Şu anda bizim bu olaylar karşısında temkinli şekilde attığımız adımlar var, atacağımız adımlar var, çeşitli planlarımız var. Biz kur şöyle oldu, böyle oldu demek suretiyle battık, bittik böyle bir şey yok. Türkiye’nin ekonomik dinamikleri sağlamdır.

— Sosyal medyada birçok ekonomik terör kişilikleri var. ‘Sermayeye el koymak’ diyorlar. Sen benim hafıza kayıtlarımı nereden okuyorsun? Neye göre bunu söylüyorsun? Bunlar gerçekten ihanet şebekesi ama biz bunlara yüz vermeyeceğiz, bu tür spekülasyonları yapanlara da gereken bedeli ödeteceğiz.

— Bugün yaşadığımız hadisenin ne 1994, ne 2001, ne 2007 kriziyle bir ilgisi yoktur. Gerçekten bambaşka bir durumla karşı karşıyayız.

— NATO müttefiki olarak ciddi bedeller ödemiş bir devlete karşı her alanda böylesine düşmanca tavır içine girilmesinin hiçbir makul gerekçesi yoktur. Burada amaç, üzüm yemek değil bağcıyı dövmek hatta mümkünse bağcının dişlerini dökmek, ciğerini de sökmektir. Bunların yapmak istediği bu.

— Küresel sistemin kabadayıları, bedeli kanla ödenmiş kazanımlarımıza hoyratça, destursuzca el uzatamaz.

Paylaş