Özgürlüğün bedelini de ödedik, cesareti de gösterdik

65
reklam alani

Views: 0

Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, özgürlüğün bir bedeli olduğuna işaret ederek Kıbrıslı Türklerin bu bedeli ağır bir şekilde ödediğine vurgu yaptı; “ama bu bedeli öderken Türkiye Cumhuriyeti bizi hiç yalnız bırakmadı. Elini taşın altına koydu ve bu bedeli Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ödedik” dedi.

Özersay ve heyeti 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla her sene gerçekleştirilen şükran ziyareti kapsamında, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran’la birlikte bugün Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçiliği’ne ziyaret gerçekleştirdi.

Ziyarete İngiltere’de bulunan Kıbrıslı Türklerin aktif olduğu dernek konsey ve federasyon temsilcileri de katıldı.

ÖZERSAY: “ÖZGÜRLÜĞÜN BEDELİNİ ÇOK AĞIR BİÇİMDE ÖDEDİK”

Özersay etkinlikte yaptığı konuşmada, özgürlüğün bir bedeli olduğun işaret ederek, “Kıbrıs Türk halkı olarak biz bu bedeli çok ağır bir biçimde ödedik ama bu bedeli öderken Türkiye Cumhuriyeti bizi hiç yalnız bırakmadı. Elini taşın altına koydu ve bu bedeli Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ödedik” dedi.

Özgürlüğü elde edebilmek için cesarete de ihtiyaç olduğunu dile getiren Özersay “Biz Kıbrıs Türk halkı olarak 1963-74 arasında tam bir yokluk içerisinde, hiçbir enstrümana sahip değilken özgür olabilmek için cesur olduk” dedi.

Kıbrıs Türk halkı bu cesareti ortaya koyarken Türkiye Cumhuriyeti’nin de 1974’te cesaret gösterebileceğini kanıtladığını dile getiren Özersay, bunun sadece 1960 Garanti Anlaşması’ndan kaynaklanmadığını kaydederek, bu hakka sahip olup da bu cesareti gösterememiş olan garantör devletler olduğunu vurguladı.

“Özgürlüğün bedelini de ödedik cesareti de gösterdik birlikte”  diyen Özersay, Türkiye Cumhuriyeti’nin 1974’ün ertesinde de her konuda KKTC’nin yanında durduğunu kaydetti.

Özersay; “Bu vesileyle 44’üncü yılında Barış ve Özgürlük Bayramını kutluyorum. Ama bu bayramın olduğu günde acıyı da yaşamış insanlarımıza tekrardan başsağlığı diliyorum ve şehitlerimizi de saygıyla ve rahmetle anıyorum” dedi.

BÜYÜKELÇİ ABDURRAHMAN BİLGİÇ: “BARIŞ HAREKATI DÖNÜM NOKTASIDIR”

Etkinlikte konuşma yapan TC Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ise sözlerine
“Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Sayın Kudret Özersay’a Londra’ya ve
Büyükelçiliğimize hoşgeldiniz diyerek ve 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 44’üncü yıl dönümünde Kıbrıs Türk toplumunun siz değerli temsilcileriyle bir araya gelmekten duyduğum mutluluğu ifade ederek başlamak istiyorum” diyerek başladı.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın, “Ne mutlu Türküm” diyen herkes için mutlu bir gün ve bayram olduğunu ifade eden Bilgiç, “Türkiye o gün dünyaya, Anavatanın Kıbrıs Türkü’nü sonsuzu kadar koruma azim ve kararlılığını bir kez daha duyurmuştur” dedi.

“Barış Harekâtı, Kıbrıs’ın tarihinde bir dönüm noktasıdır” diyen Bilgiç şöyle devam etti:

“Kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanan Kıbrıs Türkü’nü hedef alan baskı, terör ve insanlık dışı sindirme hareketlerine son veren Barış Harekâtı, Kıbrıs Türk halkını zulümden kurtararak özgürlük ve refaha kavuşturmuş, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır.

20 Temmuz tarihi aynı zamanda, Kıbrıs Türk halkının barış ve güvenlik ideali doğrultusunda, eşit statüsü, hak ve hukukunun korunması ve kollanması yönünde gösterilen kararlılığın hatırlanması için bir vesiledir. 20 Temmuz 1974’te Girne kıyılarında yakılan meşale, Kıbrıs
Türk halkının yolunu aydınlatmış, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır.

44 yıl önce, ‘Biz Ada’ya savaş için değil barış için gidiyoruz ve yalnız Kıbrıslı Türklere değil
Kıbrıslı Rumlara da barış getirmek istiyoruz’ diyerek harekat kararını alan, başta dönemin
Başbakanı Bülent Ecevit olmak üzere, bugün hayatta olmayan diğer tüm yetkilileri ve Kıbrıs şehitlerimizi rahmet ve saygı ile anıyorum.”

“TÜRKİYE VE KKTC ADİL VE KALICI ÇÖZÜM İÇİN SAMİMİYETLE ÇABA SARF ETTİ”

Eşitlik ve özgürlük mücadelesinin devam ettiği süreçte, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs meselesinin adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için samimiyetle çaba sarf ettiğini, üzerine düşen her türlü fedakarlığı yaptığını anlatan Bilgiç, Özersay’ın, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulmaya yönelik müzakerelerde yıllardır üstlendiği önemli rolun herkesin malumu olduğunu söyledi.

“Bu yöndeki özverili mesainiz her türlü takdirin üzerindedir” diyen Bilgiç, şöyle devam etti:

“Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulma çabalarının son turu da maalesef Crans Montana’da
Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle bir kez daha sonuçsuz kalmıştır. Üzülerek ifade etmek isterim ki, Rum tarafının yıllardır sergilediği bu uzlaşmaz siyasetinin bedeli halen Kıbrıs Türkü’ne ödettirilmektedir. Ada’da adil, kalıcı, sürdürülebilir barışı isteyen taraf da her zaman Kıbrıslı Türkler olmuştur. Çözüm isteyen ve bunun için uğraşan Kıbrıs
Türkü’nün izolasyonlara maruz kalmasının izahı mümkün değildir.

Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulma çabalarının neticesinin ne olacağından bağımsız olarak, Türkiye, 1974 yılında olduğu gibi Kıbrıslı Türk kardeşlerinin yanında olmaya ve daha müreffeh bir geleceğe yol alabilmesi için her türlü desteği vermeye devam edecektir.

Kıbrıs Türklerinin Birleşik Krallık’taki varlığı bize her zaman güç vermiştir. İyi eğitimli,
İngilizceye hakim, aydın ve seçkin Kıbrıslı Türkler, modadan müziğe, iş dünyasından sanata kadar birçok alanda sergiledikleri başarılarıyla KKTC’nin yanı sıra anavatan için de gurur kaynağı olmaktadır. Bu vesileyle sizlere Türk kimliğine, kültürüne ve anavatana bağlılığınız için teşekkür ediyorum.

Sözlerimi tamamlarken Kıbrıs Türkü’nün varlığı, hukuku ve hürriyeti için cesaretle savaşan ve bu uğurda gözlerini kırpmadan can vererek şehadet mertebesine ulaşan Mehmetçik ve
Mücahitlerimizi rahmetle, gazilerimizi, başta merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere KKTC’nin bugünlere gelmesine katkıda bulunanları şükran ve saygıyla anıyorum.

20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımız kutlu olsun.”

BAŞARAN: “KIBRIS TÜRK HALKINA KARŞI İNSAN HAKLARINA AYKIRI BASKI VE KISITLAMALAR DEVAM EDİYOR”

Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran da konuşmasında 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluşunda son derce önemli bir dönüm noktası olduğunu anlattı.

Başaran konuşmasında, Kıbrıs adasını Yunanistan’a ilhak etmek için 15 Temmuz 1974 günü yapılan Rum Yunan darbesi karşısında Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını kullanarak adanın bağımsızlığını ve insanların canlarını kurtarmak için gerçekleştirdiği Barış Harekatı ile Kıbrıslı Türklerin özgürlüklerine kavuştuğunu kaydetti.

1960 Cumhuriyeti’nin eşit kurucu ortağı olan Kıbrıs Türk halkının dışlanarak, 1963 yılında başlayan saldırılar baskı ve tehditlerle dar bir alan içerisine sıkıştırılarak çok zor ve karamsar koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini anlatan Başaran, 1964’te adaya BM Barış Gücü’nün gelmesi; 1968’de toplumlararası görüşmelerin başlamasına rağmen Kıbrıs Türk halkına karşı, insan haklarına aykırı baskı ve kısıtlamaların devam ettiğini anlattı.

Kıbrıs Türk halkının direnişini Türkiye Cumhuriyeti ve Anadolu halkının desteğiyle sürdürdüğünü dile getiren Başaran, Barış Harekatı’ndan bu yana geçen 44 yıl içerisinde Kıbrıs Türk halkının Türkiye’nin desteğiyle içinde bulunduğu izolasyon ve ambargolara rağmen çalışarak her alanda gelişmeler kaydettiğini vurguladı.

Kıbrıslı Türklerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Anadolu halkının sonsuz desteğinin ve KKTC ile TC arasındaki sarsılmaz güçlü bağların önemini çok iyi bildiğini kaydeden Başaran, Kıbrıslı Türklerin kalıcı bir çözüme ulaşılması için sürdürülen görüşmelere istek ve sabırla devam ettiğini anlattı.

Crans Montana’da yapılan Kıbrıs konferansının sonuç vermeden tamamlandığını anımsatan Başaran, Türkiye Cumhuriyeti ve Anadolu halkı ile atılacak adımların Kıbrıslı Türkleri şimdi bulundukları noktadan daha iyi bir yere götüreceğine inanç belirtti.

“BİRLEŞİK KRALLIK’TAN İSE BEKLENTİMİZ KKTC VE KIBRIS TÜRK HALKININ İZOLASYONLAR VE AMBARGOLARDA N KURTULMA ÇAĞRILARINA YARDIM ELİ UZATMASIDIR”
Başaran, “Tarihi bağlarımız da bulunan garantör ülke Birleşik Krallık’tan ise beklentimiz KKTC ve Kıbrıs Türk halkının izolasyonlar ve ambargolardan kurtulma çağrılarına yardım eli uzatmasıdır” ifadelerini kullandı.

20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nı gerçekleştiren kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerini ve o güne kadar tüm gücüyle yok olmasın diye direnen mücahit halkı saygıyla selamlayan Başaran, TC devletine Anadolu halkına ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne şükranlarını sundu.

Başaran, “Derin bağlılık ve vefa duyguları içinde Barış Harekatı’nda savaşan gazileri saygıyla selamlar özgürlüğümüz uğruna can veren şehitleri anarım” sözleriyle konuşmasını bitirdi.

ÖZERSAY, ONURUNA VERİLEN YEMEĞE KATILDI

Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Kudret Özersay daha sonra heyetiyle birlikte, TC Büyükelçisi’nin, onuruna verdiği yemeğe katıldı.

TC Büyükelçiliği Rezidansında gerçekleşen yemeğin ardından Büyükelçi Bilgiç, Özersay’a Osmanlı Devleti döneminde Londra Elçiliği görevini yapmış Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa’nın elçilik binasında yer alan fotoğrafını ve rezidansta bulunan eski tarih kitaplarını tanıttı.

Özersay, yemeğin ardından Londra’daki 20 Temmuz etkinlikleri kapsamında açılan sergiye ve 20 Temmuz resepsiyonuna da katılacak.

Paylaş