Views: 0
CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, kurultay delegeleri olarak burada “sembolik” bulunduklarını söylediği CHP Parti Meclisi Üyesi ve eski Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu, CHP Sakarya İl Başkanı Erdoğan Isır, CHP Karasu İlçe Başkanı Nurhan Aydın ve CHP Gençlik Kollarından Deniz Kahraman ile TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısını düzenleme amacını, “CHP’de olağanüstü seçimli kurultayın yapılması taleplerini basın aracılığıyla Türkiye’ye, partinin yetkili organlarına ve kurultay delegelerine duyurmak” şeklinde açıklayan Tüzün, “Bizler CHP organlarında görev alan isimler olarak, sembolik olarak buradayız.” dedi.
Tüzün, basın toplantısı saatini 11.00 olarak duyurduklarını ancak 08.30’dan itibaren ülkenin birçok yerinde, kurultay delegelerinin notere koşarak gidip imzalarını vermeye başladıklarını belirterek, noter imzalı bir dilekçe örneğini gösterdi.
Değişim ve dönüşümün vazgeçilmez olduğunu ifade eden Tüzün, olağanüstü kurultaylarının adının, “değişim ve umut kurultayı” olacağını aktardı.
Çağrı heyeti olarak, sembolik biçimde burada bulunduklarını yineleyen Tüzük, erken saatte notere gidip demokrasi, değişim ve umut kurultayına imza atanlara teşekkür etti.
Tüzün, şunları kaydetti:
“Bu süreçle ilgili Türkiye’nin bütün il, ilçelerinde hiçbir ekip, kadro, kişi anlayışında bulunmadan, sadece ve sadece delegelerimiz kendi inisiyatifleriyle, düşünceleriyle ve kendine özgü değişim, dönüşüm ve umut kurultayına imza atmak üzere gerekli girişimlerde bulunmuşlardı. Bugün bu süreç başlıyor. Sayının ne olacağını şimdiden bilmek mümkün değil. İnanıyorum ki nasıl sendikaların, sivil toplum örgütlerinin, siyasi partilerin genel kurulları başlamadan önce ‘salt çoğunluğumuz mevcuttur’ diye bir başlangıç varsa, kurultay delegelerimizin büyük çoğunluğu bugünden itibaren notere gidip bu beyannameyi imzalayacaklardır.”
Ortak basın açıklaması
Daha sonra Gaye Usluer, “çağrı heyetinin sözcüsü” sıfatıyla “değişim ve umut kurultayı” için ortak basın açıklamasını okudu.
Sokrates’in, “Bir şeyler değiştirmek isteyen insan önce kendinden başlamalıdır.” sözüne işaret eden Usluer, kendilerinin de önce özeleştiri yapmaları gerektiğini kaydetti.
“Bizler, siyasetin içindeki figürler olarak etkili bir muhalefet yapabilmiş olsaydık bugün sizlere bu açıklamayı yapmak zorunda olmayacaktık.” diyen Usluer, göz göre göre gelen tek adam rejimine karşı cumhuriyeti layıkıyla savunamadıklarını, milyonların katıldığı cumhuriyet mitinglerini, Gezi eylemlerini, referandum kampanyasını ve adalet yürüyüşünü iktidar yürüyüşüne dönüştüremediklerini söyledi.
Usluer, “24 Haziran baskın seçiminde” yakaladıkları önemli hamlelerini, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 31’lere taşısalar da iktidar olmakla taçlandıramadıklarını ifade etti.
“Derin hayal kırıklıkları yaşadık”
Süreç iyi yönetilemediği için derin hayal kırıklıkları yaşadıklarını ve yaşattıklarını belirten Usluer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle son 30-40 yıldır kök salmış örgütlü kötülüğe karşı, cumhuriyetin kurucusu, 95 yıllık bir partinin üyeleri olarak susmamız, var olan bu durumu kabul etmemiz düşünülemez. Şimdi durduğumuz yerden kalkıp hızlı adımlarla yürüme zamanıdır. Kaybedecek vaktimiz de sabrımız da yok. Yüzü otoriteye, adaletsizliğe, eşitsizliğe dönük bu rejimi değiştirmenin yolu demokrasiye inanan milyonların desteğini alarak, önümüzdeki yerel seçimlerde partimizi, başta büyükşehirlerde olmak üzere en fazla sayıda yerel yönetimlerde iktidara taşımaktan geçer. Bu nedenle tam da şimdi değişim zamanıdır. Bu değişim artık zorunludur ve öncelikle kendi içimizde bu değişimi başlatmalıyız. Çünkü tam 9 seçimdir aynı yöntemleri uygulayarak, farklı sonuç alınamayacağını gördük. 9 seçim kaybeden ve yaşanan yenilgilerde sorumluluk almaktan imtina eden partimizin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve onun belirlediği yönetim anlayışı, siyasi ömrünü tamamlamıştır. Artık müzik değişti ayak da değişmek zorunda.”
“Merkeze ve sağa yaslanarak…”
Usluer, ülkede rejimin değiştiğini, kendilerinin ise hiçbir şey olmamış gibi aynı siyaset anlayışıyla devam edemeyeceklerini vurguladı.
Meselenin, kimin yöneteceği değil nasıl yöneteceği olduğunu aktaran Usluer, CHP’nin, iktidar olmak bir yana kazanımlarını koruyamayan bir durumda olduğunu savundu.
Usluer, “İktidar deyince parti içi iktidarı anlayan zihniyetten bir an önce kurtulmamızın yolu bakış açımızı da siyaset yapma biçimimizi de değiştirmekten geçer.” ifadelerini kullandı.
Usluer, ürkek ve savunma odaklı bir çizgiyle, merkeze ve sağa yaslanarak büyüme hayallerini terk etmek zorunda olduklarını söyledi.
Gaye Usluer, uzun zamandır koalisyon dahil iktidar olamayan CHP’nin asıl sorununun kimin genel başkan olacağı değil, hangi kadrolarla ve hangi yönetim anlayışıyla partiyi iktidara taşıyacağı olduğunu kaydetti.
“Tek adam tarafından yönetilmeye karşıyız”
Usluer, olağanüstü koşullarda olağan yöntemlerle artık siyaset yapılamayacağını dile getirerek, bu koşullarda CHP’nin kişisel kinler, kavgalar üzerinden, dengeler arasında yaratılan yarılmalardan değil ideolojik ve politik duruştan beslenmesi gerektiğini anlattı.
Usluer, şunları kaydetti:
“Partimize gönül veren, emek veren, en üst kademesinden en alt kademesine kadar tüm üye ve yöneticilerimizin enerjisini iktidar olmaya verdiğini düşünün. İşte, o zaman iktidar olmak an meselesi olacaktır. Bütün yetkileri eline alan tek adam rejimine karşıyız ama hayatımızın her alanında karşıyız. Partimizde, sokakta, evimizde, her yerde tek adam olma ve tek adam tarafından yönetilmeye karşıyız.
PM’yi etkisiz hale getiren, MYK’yı sıradanlaştıran, üyenin yönetim sürecine katılımını engelleyen, hatta mahalle delegeliğinden başlayarak üyelerimizi kendi aralarında kamplaştıran mevcut tüzük değişmelidir. Tüzüğün değişmesi partimizi büyütür, aynı zamanda iradeyi güçlendirir. Biz değişime tüzükle başlamalıyız. Bu gücü harekete geçirmek için ‘Bu düzen değişmeli’ diyen, sistemi temelden sorgulayan anlayışı önce partimizde sonra da ülkemizde yönetime taşımak zorundayız. Bu hayati sorumluluğu hep birlikte üstlenip, elimizi taşın altına koymalıyız. Bunun için inanmalıyız, ısrar etmeliyiz. Partimizi de Türkiye’yi de eşitlik, özgürlük, demokrasi temelinde yeniden inşa etmek için yeterli birikimimiz ve gücümüz var. Bu enerjiyi ortaya çıkarabilmek için seçimli olağanüstü kurultayın yapılması gerekli ve zorunludur. Bizler CHP’liler, CHP’nin iktidarı için çalışanlar ve kurultay delegeleri olarak ‘Artık yeter’ diyoruz. Partimizin ve ülkemizin huzuru için partimizi seçimli olağanüstü kurultaya, değişim ve umut kurultayına çağırıyoruz. Gelin, aydınlık günleri hep birlikte kuralım. Bu bilinç ve inançla tüm kurultay delegelerimizi, seçimli olağanüstü kurultay için, değişim ve umut kurultayı için noter huzurunda imza vermeye davet ediyoruz.”
Tüzün, bir soru üzerine noter huzurunda imza verenlerin sayısının 100’ü geçtiğini tespit ettiklerini, gerekli sayının tamamlanacağını savundu.