Views: 3
Bilim insanları 1991 yılında İtalya – Avusturya sınırındaki Ötztal Alpleri’nde keşfedilen Ötzi hakkında yeni bilgiler elde etmeye devam ediyor.
Bedeni buzulların altında donan adam, dünyanın en eski ve en iyi korunan mumyalarından biri olarak tarihe geçti.
BBC’de yer alan habere göre, bedeni üzerinde daha önce yapılan araştırmalar Ötzi’nin neler yemiş olabileceğine dair ipuçları vermişti, ancak midesi üzerinde yapılan son araştırmada çok daha detaylı bilgilere ulaşıldı.
-
Ötzi’nin son olarak yabani keçi yağı, kızıl geyik eti, einkorn adı verilen eski bir buğday ve zehirli eğreltiotu yediği ortaya çıktı.
Mönüdeki yağ oranı yüzde 50. Yani günümüz perhizlerindeki yüzde 10’luk yağ oranının çok üstünde.
-
İtalya Bolzano’daki mumya araştırma ekibinden Dr Frank Maixner “Avlandığı yüksekliği göz önünde bulundurursak, bu şekilde bir enerji kaynağına ihtiyaç duyması normal” diyor. “Bunu yapmanın en iyi yolu da yağ almak; yağ, zor koşullarda hayatta kalmak için gerekli enerjiyi sağlar”.
-
Sonuçları Current Biology’de yayımlanan araştırma, Bakır Çağı’nın mönüsünde neler olduğuna dair bir fikir veriyor.
Ötzi’nin yediklerine yönelik daha önce detaylı araştırma yapılamamasının nedeni, mumyanın midesinin yeni bulunmuş olması.
-
Bedeninin mumyalaşma şekli nedeniyle Ötzi’nin midesi bulunması gereken yerde değildi.
Ötzi’nin midesinde detaylı inceleme yapan bilim insanları midedeki yağın süt ürünlerinden değil, Alplerde yaşayan dağ keçisinden geldiğini ortaya çıkardı.
-
Dr Maixner “Ötzi’nin diyeti iyi dengelenmiş karbonhidrat, protein ve yağlardan oluşuyor. Sindirdiği yüksek yağ oranı şaşkınlık verici” diyor.
-
Ancak bu diyetin Ötzi’nin vücuduna zarar vermiş olduğu da ortaya çıktı. Ötzi’nin bazı atardamarlarında tıkanma olduğu tespit edildi.
-
Vücudunda yara izleri bulunan Ötzi’nin bir savaşta öldüğü tahmin ediliyor.
Ötzi’nin midesinde bulunan eğreltiotunu ise bitkisel ilaç olarak kullanılıyor olabileceği tahmin ediliyor.
-
Bir diğer olasılık ise Ötzi’nin yemeğini eğreltiotu yapraklarına sarıp yiyor olabileceği.
Buz adam Ötzi’nin yabani eti çiğ ya da kurutulmuş olarak yediği tahmin ediliyor.
Ötzi Nasıl Bulundu?
Günümüzden 20 yıl önce Avusturya-İtalya sınırında Alp Dağları’nda yürüyüşe çıkan iki Alman turist, son zirveye de çıktıktan sonra daha kestirme bir yerden dönmek isterler. Buz halindeki bir dere yatağının erimekte olan kısmında siyah bir leke gözlerine takılır ve daha dikkatli baktıklarında ise bunun bir ceset olduğunu farkedip polise haber verirler. Olay yerine gelen polisler, daha önce o bölgede bazen rastlanan ölmüş dağcılardan ya da 1. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybetmiş askerlerden biri olduğunu düşünüp cesedi çıkartma işlemlerine başlarlar. Avusturya polisinin cesedin önemini anlayamaması ve çıkartırken aceleci davranmış olması Ötzi’nin kalça kemiğinde bozulmalara yol açar. Ceset biraz araştırıldıktan sonra önemi hemen anlaşılır. Bunun üzerine cesetin bulunduğu yer tam olarak ölçülür ve İtalya sınırının birkaç metre içerisinde olduğu anlaşılıp İtalya’ya teslim edilir. Yapılan araştırmalar sonucunda 5300 yaşında olduğu anlaşılan Ötzi, arkeoloji dünyasına damga vurur.
Ötzi Nasıl Mumyalaştı?
Ötzi, günümüz için bilinen en eski mumyalardan bir tanesidir. Fakat Ötzi’nin çağdaş olduğu diğer mumyalardan önemli bir farkı var. Mısır mumyaları ve diğer kültürlerin mumyalama teknikleri ölünün iç organlarını çıkartıp, kimyasal maddelerle çürümesini engellemek gibi işlemleri içeriyor. Bu teknik aynı zamanda hücreleri su kaybına uğrattığı için kuru mumya adıyla anılıyor. Fakat Ötzi, hiçbir müdahalede bulunulmadan, kıyafetleriyle, aletleriyle, iç organlarıyla hatta bağırsaklarının içindeki besin artıklarıyla buzların içinde kendiliğinden mumyalaşmasıyla rakiplerine büyük bir fark açıyor. Dolayısıyla bize, hayal bile edemeyeceğimiz ölçüde çok bilgi verdi ve vermeye de devam ediyor.
Ötzi Yaşarken Nasıldı? Boyu ve Kilosu Neydi?
Yapılan son yapılan araştırmalara göre öldüğünde 45 yaşlarındaydı, 50 kiloydu ve 165 cm boyundaydı. 1991 yılında bulunduğunda ise küçülerek mumyalaşmasından dolayı 13 kiloydu. Ölürken ise üzerinde birkaç farklı hayvan derilerinden yapılmış kıyafetleri ve yine çeşitli otlardan yapılmış pelerini vardı. Ayı kürkünden yapılmış şapkası ise kafasındaydı. Ayaklarında ise yine hayvan derisinden yapılmış, kötü hava koşullarına uygun, su geçirmez ayakkabıları vardı. Ayakkabılarının dış tabanı ayı derisinden iç tabanı ise geyik derisinden yapılmış olup arası ağaç kabuklarıyla doldurulmuştu ve ayakkabının için kuru otlarla bezenmişti.
Ötzi’nin DNA bulgularından yola çıkılarak ustaca yapılan bir canlandırması da onu hayal edebilmemizi kolaylaştırmakta.
Ötzi Yanında Neler Taşıyordu?
Ötzi aynı zamanda herhangi bir anda kendisine lazım olabilecek ufak tefek aletlerini, matkap benzeri bir aletini, çakmaktaşını, kurutulmuş mantarını ve böğürtlenlerini de belindeki kesesinde taşıyordu. Bunlara ek olarak yapımı henüz tamamlanmamış bir yay, taş balta ve ok uçları da yanında taşıdığı aletler arasında.
Ötzi’nin Geçirdiği Hastalıklar Neler?
Otopsisinin ardından Ötzi’nin bağırsaklarında yaygın bir parazit türü olan Kancalı Kurt parazitinin izlerine rastlandığı ortaya çıktı. Fakat asıl şaşırtıcı olan şey ise parazitleri öldürme özelliği taşıyan bir çeşit ağaç yosununun da Ötzi’nin bağırsaklarında bol miktarda bulunmuş olmasıdır. Buradan Ötzi’nin, sahip olduğu bağırsak parazitlerinden haberdar olduğu ve bunlardan kurtulabilmek için yemeklerini bu parazit karşıtı yosunlarla yediği sonucu çıkartılabiliyor.
Ötzi’nin genlerinden yola çıkılarak yapılan araştırmalarla, kilolu olmamasına ve hareketli bir yaşam sürmesine rağmen genetik olarak kalp ve damar hastalıklarına çok yatkın olduğu ortaya çıktı. Ayrıca gen haritasında kenelerden geçtiği bilinen ve Lyme hastalığına neden olan bakteriyel bazı kalıntılar saptanması da Ötzi’ye tarihteki ilk Lyme hastası ünvanının da verilmesine neden olmuştur.
Ötzi’nin dişleri incelendiğinde ise uzmanlar ön dişlerinde bir mekanik travma ve diğer dişlerinde de iltihaplanma tespit ettiler. Dişlerin aşırı derecede aşınmış olması ve arka dişlerinde birinde yediği bir yemeğin içindeki taş kaynaklı bir kırık olduğu da çıkarılan sonuçlar arasında.
Ötzi’nin Dövmeleri Ne Anlama Geliyor?
Ötzi’nin vücudunun farklı bölgelerinde toplamda 57 tane dövme bulundu. Daha öncesinde bu dövmelerin dini ve ya süs amaçlı olduğu düşünülse de, yapılan incelemeler sonucunda dövmelerin özellikle kemik erimelerinin olduğu yerlere yapıldığı görüldü. Ötzi’nin bu dövmeleri o bölgelerdeki kemik ağrılarını azaltmak amacıyla yaptığı düşünülüyor. Hatta günümüzde akapunktur tedavisinin uygulandığı noktalarda bulunmaları da bir başka ilginç detay. Dolayısıyla Ötzi, akapunktur tedavisinin görüldüğü ilk örnek olma özelliğini de üstüne alıyor.
Ayrıca Ötzi’nin vücüdundaki dövmelerin, deride ince kesikler açıldıktan sonra kömürle ovuşturularak yapıldığı düşünülüyor.
Ötzi Neler Yiyordu?
Yapılan araştırmalar Ötzi’nin genellikle etle beslendiği sonucunu ortaya koydu. Diş minelerindeki zedelenmelerden yola çıkılarak varılan bu sonuç, ölmeden hemen once dağ keçisi, geyik ve çeşitli tahıllar yediği ortaya çıkmasıyla da güçlendi. Ayrıca Ötzi’nin arka dişlerinden birinde muhtemelen yediği tahılların arasına karışmış olan bir taşın neden olduğu büyük bir kırık saptandı.
Ötzi’nin Laktoz İntoleransına sahip olduğu bu yüzden de süt ve süt ürünleri tüketemediği de tespit edildi. Ötzi’nin yaşadığı dönemde Laktoz İntoleransının günümüze oranla çok daha fazla olduğu düşünülüyor. Ek olarak o dönemde hayvancılığa yeni geçilmiş olması ve süt ve süt ürünlerine pek ilgi duyulmaması da bunun nedenleri olarak gösteriliyor.
Ötzi Nasıl Öldü?
Başlarda Ötzi’nin donarak öldüğü öngörülse de daha sonra pelerinini hafifçe yırttıktan sonra sol omzuna saplanan ve hayati damarlarından birini kopartan bir ok ucunun bulunmasıyla Ötzi’nin başkaları tarafından öldürüldüğünü söylemek mümkün. ölmeden hemen önce güzel bir sofradan kalkmış olması ise cinayetin sinsice işlenmiş olabileceğine dair ipucu niteliği taşıyor. Çünkü düşmanlarından kaçan Ötzi’nin kaçma eylemini gerçekleştirirken dağ keçisi, geyik ve çeşitli tahıllar yemesi pek de mümkün gözükmüyor. Vücudunun çeşitli yerlerinde çürüklerin ve kesiklerin olması da bu ihtimali kuvvetlendiriyor.
Ötzi Nereli?
Ötzi’nin gen haritasının %96’sını tamamlayan uzmanlar, Ötzi’nin saç ve göz renginin kahverengi olduğunu ve bulunduğu yerde yaşayan insanlarla gen haritasının pek de uyuşmadığını ortaya koydu. Genlerinin ortadoğuya daha yakın olduğu da son araştırmalarla ortaya çıktı.
Ayrıca buz adam Ötzi’nin hala yaşayan akrabaları olup olmadığı da araştırılan konular arasında önceliğini sürdürüyor.