Views: 0
Hala Sultan İlahiyat Koleji’de, başörtülü fotoğraflarının diplomalarda olması nedeniyle bakanlık tarafından imzalanmamış diplomalar öğrencilere verilmek istendi.
Ülke gündeminde şok etkisi yaratan bu uygulamaya çok sayıda tepki geldi.
Halkın Partisi Milletvekili Mesut Genç tepkisini facebook hesabı üzerinde imza bulunmayan diplomayı da paylaşarak gösterdi.
Genç, onaylanmayan diploma olayını “KKTC eğitim tarihine kara bir leke sürüldü” şeklinde değerlendirirken, “Her platformda özgürlüklerden, dünya barışından, eşitlikten, insan haklarından, çağdaş ve uygar medeniyetler seviyesinden bahseden KKTC Milli Eğitim Bakanlığı bu hareketi ile eğitimi siyasete karıştırmış, Dünya barışını savunurken tam aksine ülkemizdeki toplum barışına büyük bir darbe vurmuştur” yorumunu yaptı.
Yazının tamamı
Bu hafta öğrenci ülkesi olan ülkemizde tam bir mezuniyet haftası oldu.
“Kaç gündür gerek üniversitelerimizden gerekse ortaokul ve liselerimizden mezun olan öğrencilerimizin mutluluklarına ve onların ailelerinin duygularına şahit olduk. Fakat bunların içerisinde bir okul var ki her defasında gündem olan ve sürekli mağdur edilen bir okul Hala Sultan İlahiyat Koleji.
Peki ne mi oldu?
KKTC Milli Eğitim Bakanlığı resimde de görüldüğü üzere başörtülerinden dolayı bu okuldan mezun olan kız öğrencilerin diplomalarını onaylamayarak, KKTC eğitim tarihine kara bir leke sürmüş oldu.
Bir öğrencinin en büyük hayali 4 yıl boyunca gecesini gündüzüne katıp, çalışıp emek harcayarak mezuniyet diplomasını arkadaşlarıyla ve de ailesi ile birlikte o mutluluğu yaşayarak almaktır.
Bizlerde bu yollardan geçtik, bu mutlulukları doyasıya yaşadık fakat bu haklar bu arkadaşlarımızın ellerinden alınarak gasp edildi. Bir daha asla yaşayamayacak oldukları bu mutluluk ellerinden alındı ve geriye buruk bir sevinç bırakıldı. Bu okulumuzdaki öğrenciler kendi istek ve özgür iradeleriyle 4 yıl boyunca istedikleri yaşam biçimi ve kıyafetleriyle bu okuldan eğitim aldılar, derslere girdiler ve bir bir sınavlarına girerek başarıya ulaştılar.
Dört yıl boyunca herhangi bir sıkıntı yaşanmazken, dört yılın sonunda böyle bir dayatma ile karşı karşıya kalınması kabul edilemez bir tutumdur.
Yapılan bu davranış ile gerek BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi gerekse yasa yapıcı ve yol göstericimiz olan anayasamızın eşitlik ile ilgili 8. Maddesi, vicdan ve din özgürlüğü ile ilgi 23. Maddesi, öğrenim ve eğitim hakkı ile ilgili 59. Maddesi ihlal edilmiştir.
Her platformda özgürlüklerden, dünya barışından, eşitlikten, insan haklarından, çağdaş ve uygar medeniyetler seviyesinden bahseden KKTC Milli Eğitim Bakanlığı bu hareketi ile eğitimi siyasete karıştırmış, Dünya barışını savunurken tam aksine ülkemizdeki toplum barışına büyük bir darbe vurmuştur. Kendi insanları arasında, kendi öğrencileri arasında ayrıştırıcı ve ötekileştirici bir tavır sergilemiştir. Bu tutumundan dolayı KKTC Miili Eğitim Bakanlığı’nı kınıyor, yapılan bu tutumun kabul edilemez olduğunu, ülkemiz toplumuna tam aksine zarar vereceği öngörüsündeyim. Bu itibarla bu olayın baş sorumlusu olan ve de çözümü konusunda da en yetkili mercii olan KKTC Milli Eğitim Bakanlığını göreve davet eder, bu konuda mağdur olan öğrenci ve velilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi, gönüllerinin alınması konusunda gerekli hassasiyetlerin gösterilmesini talep ederim.
Saygılarımla”