Views: 0
Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Sait Yılmaz, Yunanistan’ın son günlerde Türkiye ile gerilimi tırmandırdığına dikkat çekerek, Doğu Akdeniz ya da Ege’de Türkiye’yi çatışmaya çekmek için çeşitli senaryolara provokasyonlara girişebileceğini söyledi. Bu provokasyonu da; Ege’de, kıta sahanlığını 12 mile çıkardığını ilan ederek oraya bir gemi gönderir ve Türkiye’yi müdahaleye zorlayarak yapabilir” diye konuştu.
İstanbul Esenyurt Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Yılmaz, Türkiye ile Yunanistan arasındaki; Ege kıta sahanlığı, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgeler konusundaki anlaşmazlıkları değerlendirdi. Yılmaz, Yunanistan- Türkiye arasında Gölcük depreminden sonra başlayan olumlu havanın Çipras’ın iş başına gelmesinden sonra bozulduğunu belirtti ve “Yunanistan, Türkiye’nin AB’ye üyelik niyetini istismar ederek, kendi iç politika sorunlarını, ekonomik krizlerinin nedenini Türkiye gibi göstermeye çalışıyor. 2010’da başlayan ve devam eden Yunanistan’daki ekonomik krizin nedeni bile 1920′ lerde, Kurtuluş Savaşımızdaki yenilgisiyle Küçük Asya’yı kaybetmesine bile dayandırıyor ve AB üzerinden Türkiye’ye baskı politikası güdüyor” dedi.
Rum Kesimi’nin Doğu Akdeniz’de Kıbrıs açıklarında ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgelerdeki doğal gaz ve petrol kaynakları üzerinde tek başına hak iddia ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz şöyle dedi: “Doğu Akdeniz’de özellik son 10 yılda bulunan 12 tane doğal gaz ve petrol rezervleri var. Rum kesimi kendi başına çıkarmak için bazı girişimlerde bulunuyor. Bu rezervler bölgede bulanan Mısır, İsrail ve Suriye gibi ülkelerin de ilgisini çekiyor ve bunların hepsi kendilerine göre bir münhasır bölge ilan etti ve buradaki kaynakları kendi aralarında çıkarmak için anlaştılar. Türkiye karşıtı ülkelerle bir araya gelen Rumlar, yabancı şirketlerle özellikle Amerikalı şirketlerle anlaşarak onların aracılığıyla Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Ama başarılı oldukları söylenemez. Çünkü Kıbrıs’ın kuzeyinde Türkiye ve onun büyük caydırıcı gücü var. Türkiye, Kıbrıs konusunda nihai bir çözüme varılmadan, Rum kesiminin uyguladığı politikaları kabul etmiyor. Nitekim bu bölgelerde arama yapan bazı gemileri Türkiye durdurdu bazı engellemelerde de bulundu. “
“ORTAM HER TÜRLÜ PROVOKASYONA AÇIK”
Rumların ve Yunanlıların, Türkiye’ye karşı Doğu Akdeniz’de bazı oldu bittilerle senaryolar hazırlanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz” Oradaki bir arama çalışmasını kendi askeriyle koruyup; Türkiye’nin buna müdahil olmasını engelleyeceği bazı tedbirler alabilirler. Örneğin oraya bir gemi gönderilebilir ve ‘Türkiye buna müdahale etti’ şeklinde. Çünkü bu ortamda kimin ne yaptığı belli değil her türlü provokasyona açık “dedi.
“KIBRIS GİBİ GÖSTERİP EGE’DE PROVOKASYON YAPABİLİRLER”
Yunan ve Rum kesiminin provokasyonunun Kıbrıs’tan daha çok Ege’de beklenilmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, “Kıbrıs gibi gösterip Ege’de bir oldu bittide yaratabilirler. Yani 12 mili ilan edebilirler. Çünkü bunu ilan ettikten sonra askeri bir çatışmaya gerek yok. Türkiye’nin bunu tanımadığını göstermek için savunmaya geçecekler. Böylece bir askeri tırmanmayı sağlayacak çelik yeleği yapıp çatışmanın suçunu Türkiye’ye bırakmak gibi bir strateji izleyebilirler” diye konuştu.
“TÜRKİYE PROAKTİF OLMALIDIR”
Türkiye’nin şu ana kadar özellikle Doğu Akdeniz, Ege ve Ege’deki işgal edilmiş adalar konularında yeni bir politikasının ve stratejisinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz”Yunanistan’ın son yıllarda yaptığı pek şok provokasyonu var. Pro-aktif olmalıyız. Dolayısıyla Türkiye’nin burada biran evvel kendi ekonomik münhasır bölgesini ilan edecek ki bundan sonraki iddialarını ve eylemlerini bunların üzerine oturtsun”
“TÜRKİYE’NİN SURİYE’DEKİ HAREKATLARI YUNANİSTANI DEHŞETE DÜŞÜRDÜ”
Yunanistan veya Rumların provokasyonunun Türkiye’deki seçimler sonrası beklenmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz şöyle konuştu:
“Seçim sonrasını bekleyip işi daha da belirsiz bir dönemde de yapmaya kalkabilirler ama bu bir hesap hatası olur. Onlar bir kere Kıbrıs’a gelene kadar biz 70 kere Kıbrıs’a gider geliriz. Yani bu bir hesap hatası olur. Yunan ordusunun eğitim ve silah kapasitesi Türk ordusuna göre geridedir.Türkiye’nin özellikle Suriye de yaptığı harekatlar da Yunan tarafında büyük korku uyandırmıştır. Türkiye’nin bu harekatlarda teknolojiyi iyi kullanması da onları resmen dehşete düşürmüştür. Akılları yetiyorsa bu maceraya girmezler.”