Views: 0
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarında elde edilen tecrübelerin sahaya yansıtıldığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) planlı tatbikatlarından Efes-2018 Birleşik Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı sonrası açıklamada bulundu.
“Tüm denizlerimizde ülkemizin ve milletimizin uluslararası hukuk ve anlaşmalardan kaynaklanan hak ve menfaatlerini koruma azim ve kararlılığında olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bir oldu bittiye asla müsade etmeyecektir.” ifadelerini kullanan Akar, “Türk Silahlı Kuvvetleri, Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecektir. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetleri, gerek Ege Denizi’nde gerek Doğu Akdeniz’de her türlü tedbiri kararlılıkla almaktadır.” dedi.
Türkiye’nin çok boyutlu ve çeşitli terör tehdidi ile doğrudan karşı karşıya olduğunu vurgulayan Akar, şunları söyledi:
“Ancak unutulmamalıdır ki terör sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunudur. TSK, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar her türlü terörle mücadele etmeye devam edecektir. Özellikle 2011 yılından beri Suriye’de ve Irak’ta devam eden istikrarsızlık ve buna bağlı otorite boşluğundan istifade ile kendileri için güvenli alanlar oluşturan DEAŞ ve aslında birbirinden farklı olmayan PKK/PYD/YPG gibi terör örgütleri, bölgedeki istikrarsızlığın en temel nedeni ve kaynağı haline dönüşmüşlerdir. Türkiye, her fırsatta dost ve müttefiklerine bu konuda gerekli önlemleri zamanında ve birlikte alınması gerektiği, aksi takdirde bu bölgelerin hepimizi olumsuz etkileyecek birer bataklığa dönüşeceği uyarısında bulunmuştur. Bugün tüm dünya, bu konuda gereken adımların zamanında atılmamasının bedelini ödemektedir. Ancak Suriye ve Irak’ta devam eden istikrarsızlık nedeniyle en fazla zararı da maalesef Türkiye görmektedir. Oysa Türkiye daima bölgesel barış ve istikrar için çaba sarf etmiş, iyi komşuluk ilişkilerini savunmuş, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini daime desteklemiştir. Bu tutumumuz baki olmakla birlikte, gelinen noktada ülkemizin ve milletimizin güvenliğini sağlamak ve aynı zamanda bölgede güvenlik ve istikrarı tesis etmek maksadıyla sınır ötesi harekat kaçınılmaz hale gelmiştir.”
“Hibrit bir yapı”
Yaşadığımız çağda bilgi ve teknoloji alanındaki gelişmeler, kitle imha silahlarının yayılması, siber saldırılar, terörizm ve suç örgütü gibi unsurların doğrudan; yasa dışı göç, iklim değişikliği, enerji güvenliği ve benzeri unsurların ise dolaylı olarak genel güvenlik ortamını şekillendirdiğini kaydeden Orgeneral Akar, “Buna bağlı olarak bugünün ve yakın geleceğin harekat ortamı; hızla değişen, karmaşık, öngörülmesi güç hibrit bir yapıya dönüşmektedir. Bu karmaşık ortamda her türlü tehdit ve tehlikeye karşı koymak ve bunlarla mücadele etmek, alışılagelmiş savunmaya dayalı yöntemler yerine milli güç unsurlarının birbirlerini tamamlayacak ve destekleyecek şekilde kullanılmasını esas alan kapsamlı yaklaşım stratejilerinin geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır” ifadelerini kullandı.
Tatbikatların önemine de vurgu yapan Akar, şunları söyledi:
“Silahlı kuvvetlerin barışta, personeli savaşa hazırlamada en önemli faaliyetleridir. Personel savaş zamanında neyi nerede, ne zaman, nasıl yapacağını tatbikatlar sayesinde uygulama yoluyla öğrenir ve pekiştirir. Özellikle birden fazla kuvvetin ve ülkenin katıldığı birleşik ve müşterek tatbikatlar, bir ordunun tüm unsurlarıyla topyekün bir biçimde nasıl hareket edeceğini göstermesi açısından büyük önemi haizdir. Bu kapsamda ileri askeri uygulamaları içeren Efes-2018 Tatbikatı, NATO içinde seçkin bir yere sahip olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin imkan ve kabiliyetleri ile dost ve müttefik ülkelerle harekat icra edebilme becerisini göstermesi ve ortak gayretlerin arazide denenmesi bakımından önemli bir faaliyettir.”
Orgeneral Akar’ın açıklaması sonrası Türk Hava Kuvvetleri’nin akrobasi timi Türk Yıldızları gösteri yaptı.