Views: 0
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Bangladeş’in başkenti Dakka’da İslam İşbirliği Teşkilatı’nın genel kurulunda bugün bir konuşma yaptı.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Özersay, tanınmayan bir devlet olsa da, örgütün Kıbrıs Türk Devleti adı altında gözlemci üyesi olan KKTC’nin dünyadaki gelişmelere kayıtsız kalamayacağını, uluslararası toplumun tartıştığı ve birlikte hareket etmek için bir araya geldiği platformlarda yer alacağını söyledi.
Zaman zaman bazı kesimlerin bu türden girişimleri küçümsediklerine dikkat çeken Dışişleri Bakanı Özersay, “dünyanın bugün geldiği nokta hepimize hiçbir uluslararası örgüt ya da girişimi küçümsememek gerektiğini göstermiştir. Nasıl ki Rusya Federasyonu, Bosna-Hersek ve Tayland bu uluslararası örgütün gözlemci üyesidir, biz de gözlemci üyeyiz. Kıbrıslı Türkler olarak sesimizi her platformda duyurmak ve görünür olmak için çalışacağız. Dışişleri Bakanlığı görevinin gereği neyse onu en iyi şekilde elimizden geldiğince yapma uğraşı içerisindeyiz” dedi.
“MÜZAKERELERDEKİ BAŞARISIZLIK SAMİMİYETLE SORGULANMALIDIR”
Bugünkü temasları bağlamında Somali Dışişleri Bakanı ve Uganda’nın dış politikadan da sorumlu Devlet Bakanı ile bir araya gelerek heyetler arası görüşmeler yapan Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, genel kurulda tüm üye ülke delegasyonlarına yönelik olarak yaptığı konuşmada gerek uluslararası topluma gerekse İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerine bazı mesajlar verdi.
Özersay konuşmasında herkesin müzakerelerin neden başarısızlıkla sonuçlandığını sorgulaması gerektiğini, nasıl isterse olsun hemen müzakereler başlasın gibi bir yaklaşımın Kıbrıs Türkünün statükonun esiri yapılması anlamına geleceğini vurguladı.
Özersay, Kıbrıs Türkünün bugün adada var olan statükonun esiri olmak istemediğini, bugüne değin bu statükonun kırılmasını sağlayacak bir kapsamlı çözümü destekleyerek siyasi irade sahibi olduğunu gösterdiğini ancak sonuçsuz kalacak yeni bir müzakere süreciyle benzer kısır döngünün yeniden parçası olmak istemediğini kaydetti.
Özersay “İçinde bulunduğu şartlar sayesinde Kıbrıs sorununu çözmeden adeta her istediğini elde etmesine müsaade edilen Kıbrıs Rum tarafının orta noktada buluşulacak uzlaşma temelli bir çözüme yanaşmadığını, üstelik de zaman içerisinde bunun yönetim ve zenginliği Kıbrıslı Türklerle paylaşmayı reddeden bir zihniyete neden olduğunu söylemek mümkündür. Bu şartlar aynen devam ettirildiği sürece bu zihniyetin değişmesini beklemek ne kadar anlamlıdır diye herkesin kendi kendine sorması ve bu durumu sorgulaması gerekir. İşte BM Genel Sekreteri tarafından başlatılan ve taraflara oturup düşünmelerini söylediği bu yeni dönem aslında tam da başarısızlığın sebeplerinin sorgulanmasını gerektiren önemli bir dönemdir” ifadelerini kullandı.
ÜYE ÜLKELERE ÇAĞRI…
İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından geçmişte alınan kararlara da atıfta bulunan Özersay üye ülkelere geçmişte alınan bu kararların gereğini yerine getirme çağrısı yaptı.
Geçmişte Kıbrıslı Türkler ile ekonomik, ticari, kültürel ve spor alanlarında ilişkiler kurulması ve üst düzey temaslar ile bunun yollarının aranması çağrısı yapıldığını, üniversiteler konusunda da işbirliği yapılması yönünde kararlar bulunduğunu anımsatan Özersay bunları somut olarak hayata geçirmenin önemine işaret etti.
Bazı İİT üyesi devletlerin dışişleri bakanları ile bu çerçevede görüşmeler de yaptıklarını anımsatan Özersay “Kıbrıs Türk Devleti adıyla burada temsil imkanı bulmamız kuşkusuz önemli bir adımdır ama yeterli değildir. Biz uluslararası toplumun parçası olmak istiyoruz, dünyanın bir parçası olmak istiyoruz. Sesimizi duyunuz ve İİT’nin aldığı kararların yerine getirilmesi konusunda inisiyatif alınız. Kim ne isterse desin Kıbrıslı Türkler olarak yüzyıllardır Kıbrıs adasında bir kimlik olarak var olmayı başardık, bundan sonra da bunun ortadan kaldırılmasına izin vermeyeceğiz ve var olmaya devam edeceğiz. Bu haklı mücadelemizde desteğinizi yanımızda hissetmek istiyoruz” diye konuştu.