Views: 0
Kayıp Kişileri Araştırma Komitesi üçüncü üyesi Paul-Henri Arni, “95 yaşındaki Kıbrıslı Türk bir kadının Kayıpları Araştırma Komitesine (KAK) 36 kayıp Kıbrıslı Rumun gömülü olduğu toplu mezar konusunda bilgi verdikten birkaç ay sonra öldüğünü” açıklayarak kayıp kişilerin gömülü olduğunu bilen yaşlıların bilgi vermeleri hatta bu bilgileri vermeleri için baskı yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Kıbrıs’taki Slovak Elçiliğinin Ledra Palas’ta düzenlediği iki toplumlu etkinlikte konuşan Arni, yaşlı kadının bahsettiği olayın hangisi olduğuna değinmedi. KHA’ya ulaşan bilgilere göre bunlar, Trahona’da Kıbrıslı Rum kayıpların gömülü olduğu iki toplu mezardır. Söz konusu alanı KAK’ya 95 yaşındaki Kıbrıslı Türk kadın göstermişti.
Etkinlikte, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum parti lideri, üyeleri, her iki toplumdan dini liderler veya temsilcileri, yabancı ülke elçileri ve diğer resmi kişiler huzurunda konuşan Kayıp Kişiler Araştırma Komitesinin üç üyesi de 2006’dan beri Komite tarafından uygulanan Kazı, Kimlik Belirleme ve Kayıp Kişilerin kemiklerinin İadesi Programının önemine ve gerek siyasi gerekse ekonomik açıdan desteklenmesine vurgu yaptılar.
Etkinlikte de belirtildiği gibi KAK 2002 kişiden sadece yaklaşık 900 kişinin kemiklerine ve kimliğine ulaşabildi.
Arni konuşmasında “KAK 2015’de yaşlı bir kadının tanıklığına dayanarak 36 kişinin kemiklerine ulaşabildi” dedi ve yaşlı kadının tüm korkularına rağmen konuşmaya karar verdiğini çünkü şimdi konuşmazsa yakında öleceğini ve bu önemli bilgileri birlikte götüreceğini hissettiğini söyledi.
“Gerçekten de yaşlı kadın 36 kayıp kişinin kemiklerini bulduktan birkaç ay sonra hayata veda etti. Hala bulunmayan ve kayıp kişilerin nerede gömülü olan pek çok insan öldü. Hayatta bulunan tanıkların çoğu çok yaşlı. İzlerinin kaybolmasından 55 ve 44 yıl sonra sevdiklerini arayan ailelerin iyiliği için KAK’ya konuşmaları yönünde onlara baskı yapacak zaman kalmadı”
İki toplum liderinin ve dini liderlerin video aracılığıyla tanıklara çağrıda bulunduklarını belirten Arni “siyasi liderler olarak insanların zihinleri üzerinde büyük etkiye sahipsiniz. Önemli bilgilere sahip insanları bunları vermeye ikna etmelisiniz. Hatta konuşmaları için baskı yapmalısınız. KAK’ya bilgi verecekleri için kimsenin onları tehdit etmediğini anlamaları gerekir. İki toplumundan da ailelerin acısına son vermek için bu önemli bilgilere ihtiyaçları olduğunu anlamaları gerekir”.
“Tedavisi olmayan en kötü savaş yarasının, yıldan yıla kötüleşen yaranın bir aile üyesinin yemeğe gelmemesi, ortadan yok olması olduğunu” belirten KAK Üyesi, KAK tarafından yapılan çalışmaların ne kadar zor, maliyetli ve zaman alıcı olsa de çok önemli olduğunu vurguladı.
Etkinlikte bulunan Elçilere de seslenen Arni , KAK’nın en büyük finansmanı olan AB’den ve bu sürece yardım etmek isteyen ülkelerden sürekli ekonomik desteğe ihtiyacı olduğunu duyurdu.
KAK’nın, arşiv araştırmaları çabaları ve yeni teknoloji kullanımı aracılığıyla yeni üç yıllık stratejisini uyguladığını ve bunun da bütçede %20’lik bir artış anlamına geldiğini açıkladı.
KAK’ya bağışta bulunanlara çalışmaları desteklemeye devam etme çağrısında bulunan Arni, bunu yaparak kayıp ailelerine ve iki toplum arasında güven oluşturulmasına yardımcı olduklarını ve bu şekilde kalıcı bir dostluğa zemin oluşturduklarını vurguladı.
KAK Kıbrıslı Rum temsilcisi Nestoras Nestoros Komite üyesi olmaktan onur duyduğunu ve buna bağlı kalmanın çok önemli olduğunu söyledi. “Benim için bu çok net. Her iki toplumdan da aileler ve istedikleri için çalışıyorum. Ve istedikleri tek şey bir cevaptır: sevdiklerine ne oldu? Ve onlar bu cevabı vermeliyiz. Onlara genel değil net bir cevap vermeliyiz”.
KAK tarafından çözülmesi gereken teknik konulara değinen Nestoras “burada olan ya da olmayan bazı kişiler tarafından çözülebilecek politik konular da var. Önemli olan bu sorunları çözecek bir yol bulunması” dedi ve KAK tarafından yapılan çalışmaların toplum, gelecek ve genç nesiller için çok önemli olduğunun altını çizdi.
KAK tarafından yapılan çalışmaların güzel sözlerle değil pratik olarak desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak “pratik çözümler ve iki taraftan da birlikte çalışabileceğini düşünen insanlar arıyoruz ve çalışmalarımız aracılığıyla bu mesajı gönderdiğimize inanıyoruz” dedi ve Komite üyeleri arasında çok iyi bir işbirliği olduğuna dikkat çekti.
Desteklerinden dolayı Slovakya Elçiliğine, AB’ne, UNDP’ye ve BM’e ve arşivlerin yönetiminde KAK’ya verdikleri teknik ve ekonomik desteği için ABD’ye teşekkür eden Nestoras, KAK’yı ilgilendiren konuları görüşmek amacıyla çok yakında Amerikalı Büyükelçi ile Kıbrıs’ta bir görüşme yapacaklarını duyurdu.
KAK’nın Kıbrıslı Türk temsilcisi Gülden Plümer Küçük 2018’in Kıbrıs için iyi bir yıl olmasını dileyerek Komite üyesi olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi.
KAK’nın, Kültürel Miras Komitesi gibi adada iki toplumlu düzeyde başarıyla çalışan Komitelerden bir tanesinin de olduğunu belirten Bayan Plümer, KAK Programının şu ana kadarki sonuçlarını çok başarılı olduğuna vurgu yaptı ve bu çabaları destekleyen dini liderleri siyasi partiler ve diğer herkese teşekkür etti ve siyasi destek olmadan hiçbir başarı olamayacağını söyledi.
AB tarafından verilen ekonomik desteğe de değinerek bunun çok önemli olduğunu çünkü Program maliyetinin çok yüksek olduğunu kaydetti.
Günlük bazda Kıbrıs Rum tarafı ve genç insanlarla birlikte çalışarak farklı kültürlere saygı, birlikte çalışma gibi pek çok şey öğrendiklerini söyledi.
Bayan Küçük, “bu uzlaşma her iki toplumun birbirini anlamasına yardımcı oluyor” dedi ve KAK’nın çalışmalarının desteklenmesini istedi ve kayıp ailelerinin uzun yıllardır acı çektiğini ve kayıplarının kemiklerine ulaştıklarında birazcık olsun memnuniyet duyduklarını söyledi.
Slovakya Kıbrıs Büyükelçisi Jean Skonda etkinliğe katılanları selamlayarak, Slovakya Büyükelçisi himayesinde gerçekleştirilen iki toplumdan siyasi partiler arasındaki diyaloğun önemi ve gerekliliğine vurgu yaptı.
İki toplumlu faaliyetlerin güven ve karşılıklı anlayış havasının iyileştirilmesine yardımcı olabileceğini ve bunun da Kıbrıs sorununa adil, kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm bulunması için gerekli koşulu oluşturduğunu söyledi.
Skonda ayrıca 2017’de siyasi partiler arasındaki iki toplumlu görüşmelere de atıfta bulunarak bu yılda yapılan iki toplumlu diyalogların Cenevre ve Cran Montana’daki umut verici barış tartışmalarından etkilendiğini belirtti.
Siyasi parti temsilcilerinin Derinya ve Lefke bölgesinde inşa edilen yeni geçiş noktalarını ziyaretlerine ve Sivil toplum Örgütlerinin katkılarına ve karşılıklı saygıya da değinen Büyükelçi kayıplar konusunda çalışmaları nedeniyle gönüllülere saygısını sundu.
Son olarak, Kıbrıslı Rumlara, Kıbrıslı Türklere, Ermenilere, Maronitlere ve Latinlere 2018 yılının barış, refah ve mutluluk getirmesini diledi.