Views: 0
CMIRS’in anket çalışması, halkın kendini koruma altına aldığını, geleneksel değerlerden kopmadığını ortaya koydu
Göç, Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi’nin (CMIRS) Ekim 2017 anketinde, toplumsal değerler de ölçüldü.
Toplumun kendini koruma altına aldığını ortaya koyan çalışma, “gelenekselci bir toplum” olduğumuzu belirledi.
Literatürde ‘geleneksel değerler’ diye tanımlanan “dindarlık”, “otoriteye saygı” ve “ulusal gurur” başlıklarına toplumun değer verdiğini belirleyen anket çalışmasında, toplumun bu değerlere 10 üzerinden 5.46 puan vererek aslında yarı yarıya bir geleneksellik içerisinde olunduğunu ortaya koydu.
Geleneksel değerler puanlamasının sonucunda, erkeklerin kadınlara kıyasla daha geleneksel olduğu, yaşça daha büyük kesimlerin de daha geleneksel bir yapıya sahip olduğu belirlendi.
Kıbrıs Gazetesi’nden Ergül ERNUR’un haberine göre; Geleneksel değerlere karşı modern diye tanımlanabilecek rasyonel değerler puanlamasında da toplum kendisini sınıfta bıraktı. Anket sonucuna göre toplum, “Homoseksüellik”, “Ötenazi”, “Boşanma”, “Kürtaj”, “Evlilik dışı ilişki” ve “Çok eşlilik” kavramlarına sıcak bakmıyor.
Yücel: Toplum değer yapısına sahip çıkıyor
CMIRS Direktörü Mine Yücel, “Bu çalışmamızda nasıl bir toplum yapısına sahip olduğumuzu belirlemek adına bir anket tasarladık. Şöyle ki, değerler ve değer türleri açısından toplumun ağırlıklı olarak ne tür değerlere sahip çıktığı, ne tür değerleri ise bırakma noktasına geldiğini anlamak, içinden geçilmekte olan sosyolojik evreler ve bunun etkileri adına bize önemli ipuçları sağlayabilecekti” dedi.
Bu bağlamda, toplumdaki bireylere kendilerine ait değerler yanında bir de toplumun değerleri üzerinden puanlar vermelerini istediklerini ifade eden Yücel, listeler halinde sundukları değerlerin bireyler için ne derece önemli veya kabul edilebilir olduğunu incelediklerini söyledi. Yücel, bunun sonucunda nasıl bir toplum yapısına ve ne tür bir değer yapısına sahip olduğumuzu ortaya çıkardıklarını belirterek “Bunun da direkt olarak siyasi durum ve toplumun içinde olduğu ruh hali üzerindeki etkisini (ve aslında ‘niye biz böyleyiz?’ sorusunun cevap bulmasını) görmüş olduk” dedi.
Yücel, toplumların hayatta kalabilme değerleri (ya da belki kendini korumaya geçmiş toplumların değerleri diyebileceğimiz) olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi:
“Bu tür değerlerde toplum özgürlüğe kıyasla güvenliği tercih eder, homoseksüelliğe veya yabancılara karşı güvensizlik ortaya koyar, apolitikleşir ve mutluluk oranlarında düşüşler görülür. Yani aslında tam da bizim yıllardır kendi toplumumuzda gözlemlediğimiz davranış biçimleri ortaya çıkar.
Bu sebepledir ki, kendi toplumumuzu bu çalışma ile kendini korumaya almış bir toplumun değer yapısına sahip bir toplum olarak isimlendirebiliriz”.
Yıllarca toplumda geleneksel değerlerin azaldığı, modern değerleri ise henüz tam alamamış, Emil Durkheim’in ‘anomie’ diye tanımlandırdığı arada kalmış olduğunu ifade ettiklerini söyleyen Yücel, “Bu çalışma da aslında bu yönde bulgular ortaya koymaktadır. Gelenekselliği modernliğe kıyasla biraz daha ağır basan, bireyselleşmesi toplum olma özelliğinden çalan bir topluluk gözlemlemekteyiz” dedi.
Yücel, söz konusu çalışmasının ilk olma özelliği olduğuna dikkat çekerek yıllardır yapmak istediği toplum değer ölçümünü gerçekleştirdiğini belirtti.
“Yarı yarıya geleneksellik içindeyiz”
Mine Yücel, “dindarlık”, “otoriteye saygı” ve “ulusal gurur” başlıklarının literatürde ‘geleneksel’ değerler diye adlandırıldığını ifade ederek toplumun bu değerlere 10 üzerinden 5.46 puan vererek aslında yarı yarıya bir geleneksellik içerisinde olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Puanlama şöyle:
“Dindarlık 10 üzerinden 3,43 puan; “Otoriteye saygı” 10 üzerinden 6,20 puan; “Ulusal gurur” 10 üzerinden 6,88 puan. Genelensel değer ortalaması: 10 üzerinden 5.50 puan”.
Ön plana çıkması gereken diğer bulgunun, toplumun kendisini dindarlık cetvelinde 10 üzerinden 3.43 oranında dindar sayması olduğuna işaret eden Mine Yücel, “Bu da son dönemlerde ada genelinde daha dindar bir toplum yerleştirme çalışmalarına karşılık toplumun vermiş olduğu bir cevap olarak önemlidir” dedi.
Erkekler daha geleneksel
Geleneksel değerler puanlamasının sonucunda, erkeklerin kadınlara kıyasla daha geleneksel olduğu ortaya çıktı.
Cinsiyet dağılımına göre geleneksel değerlere 10 üzerinden verilen puanlar şöyle:
“Dindarlık: Erkekler 10 üzerinden 3,39; kadınlar 10 üzerinden 3.47 puan.
Otoriteye saygı: Erkekler 10 üzerinden 6.20; kadınlar 10 üzerinden 6.20 puan.
Ulusal gurur: Erkekler 10 üzerinden 6.99; kadınlar 10 üzerinden 6.78 puan.
Genelensel değer ortalaması: erkekler 5.53; kadınlar 5.48”.
Yaşça daha büyük kesimlerin de daha geleneksel bir yapısı olduğu belirlenen anket sonuçları yaş dağılımına göre şöyle:
“18-24 yaş grubu: Dindarlık 10 üzerinden 2,13; Otoriteye saygı 10 üzerinden 6,13; Ulusal gurur 10 üzerinden 7,13 puan.
25-34 yaş grubu: Dindarlık 10 üzerinden 2,13; Otoriteye saygı 10 üzerinden 6,13; Ulusal gurur 10 üzerinden 7,13 puan.
35-44 yaş grubu: Dindarlık 10 üzerinden 3,28; Otoriteye saygı 10 üzerinden 6,14; Ulusal gurur 10 üzerinden 7,00 puan.
45-54 yaş grubu: Dindarlık 10 üzerinden 3.74; Otoriteye saygı 10 üzerinden 6,42; Ulusal gurur 10 üzerinden 6,80 puan.
55+ yaş grubu: Dindarlık 10 üzerinden 3,81; Otoriteye saygı 10 üzerinden 6,10; Ulusal gurur 10 üzerinden 6.78 puan”.
Rasyonel değerlere de düşük puan
Modern diye tanımlanabilecek rasyonel değerler puanlamasında da toplum kendisini sınıfta bıraktı.
Anket sonucuna göre toplum, “Homoseksüellik”, “Ötenazi”, “Boşanma”, “Kürtaj”, “Evlilik dışı ilişki” ve “Çok eşlilik” kavramlarına sıcak bakmıyor.
10 üzerinden yapılan puanlamada sonuç şöyle:
“Homoseksüellik 4,26 puan; Ötenazi 5,05 puan; Boşanma 5,40 puan; Kürtaj 4,14 puan; Evlilik dışı ilişki 2,49 puan; Çok eşlilik 1,43 puan. Rasyonel değerler ortalama puanı: 3.80”.