Views: 0
Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ Meclis’te Milliyet’in sorularını yanıtladı. Akdağ, Kıbrıs görüşmelerinin başarısızlığa uğramasının ardından Washington’da temaslarda bulunan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun, “bundan böyle federasyon değil, konfederasyon temelinde bir müzakereyi kabul edebileceklerini” belirterek, “Artık KKTC’ye uluslararası tanıma için uğraşabiliriz. İkinci seçenek ise özerk bir cumhuriyet, Fransa-Monaco modeli gibi” açıklamasını yorumladı. Akdağ, “’Böyle bir şey olabilir’ diye bir beyan. Bir fikir olarak açıklandı. Bu fikir ve benzeri fikirler çerçevesinde Türkiye ile KKTC oturacak, bir siyasi çözüme artık karar verecek” dedi.
‘Alt yapı yenilenmeli’
Deniz altından Türkiye’den KKTC’ye ulaştırılan içme suyunun boşa aktığı yönündeki iddialara karşı çıkan Akdağ, şöyle konuştu:
“Türkiye’den Kıbrıs’a giden su boşa akmıyor. Şu anda 75 milyon metre küp su var. Burada ihtiyaç olan 35 milyon metreküp içme suyu. Bu 35 milyon metre küp suyu, şu anda Kıbrıs halkı içiyor. Belki bazı uç bölgelerde, yüzde 5 gibi suyun henüz tam ulaşmadığı yerler var ama her yere ulaştı diyebiliriz. DSİ Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı bir işbirliği anlaşmasıyla su denizin altından götürüldü. Su belediyelere kadar getirildi. Belediyeler de suyu DSİ’den alıyorlar. Türkiye’de olduğu gibi halka dağıtıyorlar. Belediyelerin önemli bir kısmının alt yapısı çok iyi değil. Yani şebeke alt yapılarının yenilenmesi lazım. Şimdi o şebeke alt yapıların yenilenmesiyle ilgili yeni projeleri çalışıyoruz. Birlikte yine işbirliği halinde… Onları gerçekleştirelim diye… Ama su artık içiliyor. Gittiğimde vatandaşların büyük çoğunluğu ‘Allah razı olsun su getirdiniz bu suyu içiyoruz’ dediler. Önceden yer altı suyu kullanılıyordu. Hem kalitesi çok kötü hem de müthiş bir yetersizlik vardı. Türkiye’nin Ak Parti’den önceki yıllarını hatırlayın, bir çok yerde su tankları yapılırdı banyolarda falan. Kıbrıs’ta da çok yaygın. Şu anda içme suyunu halk kullanıyor. Geri kalan 30 küsur milyon metre küp, sulamada kullanılacak. İki bölge var. Güzelyurt ve Meserya ovaları… Şu anda DSİ, bir tünel gerekiyor suyu tepeden getirmek için şimdi o tünel ihalesini yapıyor. Süreç devam ediyor.”
‘Rumlara da su verilebilir’
Projenin “ilanihaye” süreceğini, suyun kesilmesinin hiçbir zaman söz konusu olmadığını söyleyen Akdağ, “Hiç öyle bir şey yok. Su kullanılıyor. Baraj yapıldı ve yerin altında toplamda 1 milyar 700 milyon liralık yatırım var. Gerçekten asrın projesi denilecek projelerden birisi. Bunu KKTC’deki vatandaşlar çok iyi biliyorlar. Yani yerin 250 metre altında, biri 500 metre olan borularla müthiş bir mühendislik başarısı. DSİ’yi Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu’nu tebrik etmek lazım. Bu su artık KKTC’ye sürekli gidecek. Hatta yarın ihtiyaç olsa da Güney Kıbrıs Rum Kesimi bir anlaşmaya gelse o suyu onlar bile kullanır. Onların içtiği suyu da iyi değil. Çözüm olursa neden olmasın? Elektrik için de proje var. Bizim enerji bakanlığımız ile KKTC’nin eneji bakanlığı arasında prensip anlaşmasına varıldı. Türkiye’den KKTC’ye elektrik de götüreceğiz. Hem itiyaç olan elektrik daha bollaşacak hem elektriğin fiyatı da maliyeti de düşecek. Bir çözüm olursa elektriği de vermeyi düşünebiliriz” dedi.