Views: 0
Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Onursal Başkanı Ahmet Necati Özkan, KKTC’de emlak sahibi vatandaşların her geçen gün artan mağduriyetini giderecek yasal düzenlemelerin yıllardan beri yapılmamasının kanayan bir yara olduğunu vurguladı.
En önemli sorunlardan birinin kiracı-mal sahibi ilişkileri olduğunu belirten Özkan, kira mukavelenamelerine rağmen özellikle KKTC vatandaşı olmayan kiracılar konusunda devlet güvencesi olmadığına işaret etti. Kira mukavelenamesine aykırı olmasına rağmen, kiracının kiraladığı işyeri veya dairenin mal sahibinin bilgisi dışında bir başkasına kiralandığını ifade eden Özkan, şunları kaydetti:
“Kiracı, yabancı uyruklu ise ve de büyük miktarda ödemesi gereken kira borcuna rağmen yurt dışına çıkışı niye yasaklanmıyor? İşgalcilere karşı polis tarafından hiçbir yasal önlem alınmaması ülkemizde büyük bir güvensizlik duygusu yaratmaktadır. Kira mukavelenamesi gereği kiracının kiralayamayacağı mülkün bir başka şahsa kiralanması dünyanın neresinde görülmüştür? Tüm bunlara karşın ve mal sahibinin polise yazılı ‘işgal’ şikayeti de maalesef hiçbir işe yaramamakta ve polis topu mahkemelere atmaktadır. Mahkemelerin durumu ise malum…Davaların çokluğu nedeniyle erteleme üstüne erteleme… Böylelikle aradan yıllar geçmektedir. Mal sahibinin mağduriyeti de arttıkça artar, kira alacakları da biriktikçe birikir.
Bu sorunlar yanında, esas kiracı belirli bir tarihte binayı boşaltacağına dair belge imzalamasına rağmen yine de pratikte hiçbir geçerliliği yoktur ve tahliye de gerçekleşmez.
O kadar ki, kiracının tahliye edeceğine dair belge imzalamasına rağmen anahtarlar teslim edilmez. Kiracının önceden birisine sattığı tüm möble de binada kalır, satın alan eşyalarını alamaz. Binada bir başka işgalci konaklar, hem binayı kullanır, hemde eşyaları… Elektirik ve su borçları ise mal sahiplerinin bir başka kanayan yarası.
Tüm bu sorunlar mal sahiplerinin ne denli mağduriyette olduğunun açık göstergesidir.
Ortodoks Kilisesi’nin tüm mali desteğine ve de fahiş ve cezp edici tekliflerine rağmen, elindeki mülkü satmamakta direnen ve toprak ve mülkiyet konusunda Kıbrıs Türk davasına yaptıkları hizmet ve katkı her türlü takdirin üstündedir.
Mal sahipleri bu toplumda baş tacı edileceğine, her türlü mağduriyete uğraması adaletle, hukukun üstünlüğü ile bağdaşmaz. Mülklerin gayri yasal ve sahiplerinden habersiz olarak işgal edilmesi ve hukukun ayaklar altına alınması kabul edilemez.
Bu konuda başta Meclis ve hükümet olmak üzere; adli ve emniyet makamlarını göreve davet eder, haksızlıklara son vermelerini bekleriz.”