Views: 0
Eski Başkan Çıralı, Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Kaymak’ın açıklamaları ile ilgili tartışmalara farklı bir pencereden baktı…
KTSO eski Başkanı Ali Çıralı “yanlış bir şey söylemedi. Bu konunun tartışılması lazım” diyerek Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Mustafa Kaymak’ın bir süredir tartışmalara neden olan 3’üncü ülke vatandaşı işçilerin ücretleri ile ilgili açıklamasının arkasında olduğunu ifade ederek tartışmaya yeni bir boyut getirdi.
Kıbrıs Postası’na konuşan eski Başkan Ali Çıralı, ülkemizde kayıtlı yaklaşık 45 bin bu kategoride işçi olduğunu, aldıkları ücretlerin yüzde 80’ini ülkelerine gönderdiklerini, yalnızca ayda 200 dolar gönderdikleri varsayılırsa ayda piyasada kalması gereken 9 Milyon doların ülke dışına çıktığını, meselenin bir de bu yönü olduğunu ifade etti.
Çıralı, yasa gereği bu işçilerin asgari ücret alması gerektiğini ancak dünyanın hiç bir yerinde bunun uygulanmadığını, kendisinin de yurt dışında Avustralya ve İngiltere’de işçi olarak çalıştığını ancak hiçbir ülkede hiçbir zaman o ülke vatandaşları ile aynı ücretlerin verilmediğini belirtti.
Öte yandan Kıbrıs Türk Sanayi Odası, dün son günlerde yaşanan üçüncü ülke vatandaşlarının KKTC’de çalışma ücretleriyle ilgili tepki toplayan açıklamalarının yanlış anlaşıldığını ve KTSO’nun bilinçli olarak “çalışan hakkı yiyen” konumuna sokulduğunu iddia etti ve yaptığı açıklama ile basına yüklendi.
Kıbrıs Postası’ndan Vatan Mehmet’in haberine göre; Eski Başkan Ali Çıralı “yanlış bir şey söylemedi. Bu konunun tartışılması lazım” diyerek Kıbrıs Türk Sanayi Odası Başkanı Mustafa Kaymak’ın bir süredir tartışmalara neden olan 3’üncü ülke vatandaşı işçilerin ücretleri ile ilgili açıklamasının arkasında olduğunu ifade ederek tartışmaya yeni bir boyut getirdi.
Kıbrıs Postası’na konuşan eski Başkan Ali Çıralı, ülkemizde kayıtlı yaklaşık 45 bin bu kategoride işçi olduğunu, aldıkları ücretlerin yüzde 80’nini ülkelerine gönderdiklerini, yalnızca ayda 200 dolar gönderdikleri varsayılırsa ayda piyasada kalması gereken 9 Milyon Doların ülke dışına çıktığını, meselenin bir de bu yönü olduğunu ifade etti.
Çıralı, yasa gereği bu işçilerin asgari ücret alması gerektiğini ancak dünyanın hiç bir yerinde bunun uygulanmadığını, kendisinin de yurt dışında Avustralya ve İngiltere’de işçi olarak çalıştığını ancak hiçbir ülkede hiçbir zaman o ülke vatandaşları ile aynı ücretlerin verilmediğini belirtti.
SANAYİ ODASI BASINA SALDIRDI: “BİLİNÇLİ OLARAK YAPILDIĞINI DÜŞÜNMEKTEYİZ”
Kıbrıs Türk Sanayi Odası, son günlerde yaşanan üçüncü ülke vatandaşlarının KKTC’de çalışma ücretleriyle ilgili tepki toplayan açıklamalarının yanlış anlaşıldığını ve KTSO’nun bilinçli olarak “çalışan hakkı yiyen” konumuna sokulduğunu iddia etti.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası, son günlerde yaşanan üçüncü ülke vatandaşlarının KKTC’de çalışma ücretleriyle ilgili tepki toplayan açıklamalarının yanlış anlaşıldığını ve KTSO’nun bilinçli olarak “çalışan hakkı yiyen” konumuna sokulduğunu iddia etti.
KTSO tarafından yapıaln açıklama şöyle:“Kıbrıs Türk Sanayi Odası, haksız bir tartışma ortamının aktörü yapılmıştır. Bunun bilinçli olarak yapıldığını düşünmekteyiz. Kıbrıs Türk sanayicisini “çalışan hakkı yiyen” konumuna sokmak, tek kelime ile insafsızlıktır.
Bugün, ülkede çok ciddi anlamda üretim yapan, o oranda da istihdam yapan bir üretim sektöründen bahsediyoruz. Yerli sanayicimizin istihdam sayısı 17 bin sınırına dayanmıştır. Bu rakam, artarak devam ediyor. Neden? İşimizi iyi yapmaya, standardımızı yükseltmeye ve personel yapılanmasına ciddi yatırım yapmamızdan.
“Kendi ülkesinde 50- 60 dolara çalışan yabancı işçi” cümlesini alıp, “50- 60 dolara işçi çalıştırmak istiyorlar” demek sündürme bir yorumdur.
Bu açıklamayı, polemik yapmak için değil, kamuoyunu doğru bilgilendirmek için yapıyoruz.
Çok ciddi rekabet koşulları içerisinde Türkiye ve bölge ülkelerle rekabet ediyoruz. En pahalı asgari ücret, en pahalı elektrik, en pahalı hammadde girdisi bizim ülkemizde. Tek bir örnekle, Türkiye sanayisi 17 kuruşa, biz ise 45 kuruşa enerji kullanmak mecburiyetindeyiz.
Bu zaman zaman işsizliği de körükleyen bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. KKTC- Türkiye vatandaşı çalışanlarına ödenen asgari ücretten rahatsız değiliz. Neden olalım? Zaten birçok işletmede asgari ücret taban fiyat olarak ele alınıyor ama çalışanlar bunun üzerinde maaş alıyor. Anasının ak sütü gibi helal olsun.
Kullanılan cümle aynen şöyle: Kendi ülkesinde 50-60 dolara çalışan işçiler, ülkemizde 700 dolara sözleşme ile geliyor. Bu fiyatı devlet belirliyor. Oysa işinsanı-işçi arasındaki akitler en az 500 dolar. İşçinin de kabul ettiği bu iş akdini devletin de kabul etmesini istiyoruz.”
CÜMLEMİZ BU…
Bu cümleden “50- 60 dolara köle gibi insan çalıştırmak istiyorlar” demek ve bunun üzerinden ülke sanayicisine saldırmak doğru değildir.
Bu arada, iş akdi imzalanan ve büyük çoğunluğu Uzakdoğu ülkelerinden gelen çalışanlarımızın barınma, su- elektrik, beslenme ihtiyaçları da tarafımızdan karşılanıyor.
Ülke sanayicisi olarak, istihdam yaptığımız, vergi ödediğimiz, haksız rekabet koşullarına rağmen, bu ülkeye tırnaklarımızı geçirerek, yatırım yaptığımız unutulmasın. Çalışanın alın teri herşeyden önce bizim için değerlidir, zira işletmelerimizin, üretimin temeli çalışanlardır.
Çalışanlarımızı “köle gibi gördüğümüz” söylemini reddediyoruz ve iade ediyoruz. Rekabet koşullarının eşitlenmesini talep ediyoruz. 50-60 dolara işçi çalıştırmayı değil.
Kamuoyunun “baskın basın açıklamaları ile” yanlış bilgilendirilmemesi adına bu konuda son kez bir açıklama yapmış bulunuyoruz.
Polemik yaratma amacımız olmadığı gibi, rekabet koşullarının iyileştirilmesinin, daha çok yerli istihdam olduğunu da hatırlatmak, toplumun tüm kesimlerinin buna sahip çıkmasını beklemek de, toplumsal ortak çıkarımızdır. “