Views: 0
Kerkük Vakfı Başkanı Erşat Hürmüzlü, “Türkmeneli’ndeki Türkler için eritme politikası planlanıyor” dedi.
Türkmeneli Dernekler Federasyonu (TÜFED) tarafından “Referandum ve DEAŞ Tartışmaları Sürecinde Irak ve Türkmenler” başlıklı panel gerçekleştirildi.
Hilton Hoteli’ndeki toplantıya, Kerkük Vakfı Başkanı Erşat Hürmüzlü, Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Aydın Beyatlı’nın yanı sıra akademisyenler ve gazeteciler katıldı.
Kerkük Vakfı Başkanı Hürmüzlü, burada yaptığı konuşmada, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) 25 Eylül’de yapmayı planladığı “bağımsızlık referandumu”na değindi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin eski lideri Tasos Papadopulos’un 2005’teki bir konuşmasında Türk-Rum sorununun “eritme” politikasıyla çözülebileceğini söylediğini hatırlatan Hürmüzlü, Kıbrıs Türk halkının bu şekilde yok edilmek istendiğini ve aynısının şimdi Türkmenler için talep edildiğini dile getirdi.
“Türkmeneli’ndeki Türkler için eritme politikası planlanıyor. Maalesef bu eritme politikası 2017’de uygulanıyor.” ifadesini kullanan Hürmüzlü, tüm dünyanın Kıbrıs’ı bir arada tutmaya çalışırken Irak’ta bunun tam tersinin yapıldığını ve ülkenin bölünmeye çalışıldığını vurguladı.
Hürmüzlü, Kürt bölgesinin ayrılmasının bölge için “felaket” olacağını vurgulayarak, 1926’da imzalanan Ankara Antlaşmasının 5’inci maddesine atıfta bulundu.
Hürmüzlü, Türkiye’nin bu antlaşmadan doğan sorumluluklarını yerine getirdiğini, buna rağmen referandumun yapılıp çıkacak kararın uygulanması durumunda karşı tarafın bu antlaşmaya uymamış olacağını anlattı. Hürmüzlü “Türkiye, İran ve Türkmenlerin böyle bir durumda B planlarının olması gerekir.” diye konuştu.
Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Beyatlı da bölgede 25 Eylül’de referanduma gidilmesinin ardından gelecek ay da seçim düzenleneceğini anımsattı. Beyatlı, seçimden sonra ülkede bağımsızlık deklarasyonunun ilan edilmesinin planlandığını dile getirerek, dünyanın Irak’ı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Kosova modeli gibi parçalama niyetinde olduğuna işaret etti.
“Bu bir beka meselesidir. Buna (referanduma) hiçbir şekilde müsade edilmemeli.” diyen Beyatlı, Türkiye’nin bu konuya diplomatik şekilde yanaşmasının doğru olacağını kaydetti.
Panel, uzman akademisyenlerin konuşmalarıyla son buldu.