Views: 0
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulan ve müftülere nikâh kıyma yetkisi değişikliğini içeren tasarı kamuoyunda tartışma yarattı.
Hükümet, değişikliğin evlendirme işlemlerini kolaylaştıracağını savunuyor.
Muhalefet ve kadın örgütleri ise laiklik ilkesine ve kadın haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle tasarıya karşı çıkıyor.
Tasarıyla ilgili tartışmayı beş soruda inceledik:
Müftülere nikâh yetkisi tartışması nasıl ortaya çıktı?
Tartışma, hükümetin geçen hafta içi, ‘Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı’yı TBMM Başkanlığı’na sunmasıyla başladı.
Tasarı, evlendirme yetkisi bulunan görevlilere il ve ilçe müftülerinin eklenmesi değişikliğini de içeriyor.
Tasarının içerdiği başka bazı düzenlemeler de tartışma yarattı. Ancak en fazla tepkiyi, müftülere nikâh kıyma yetkisi değişikliği çekti.
Hükümet değişikliği hangi gerekçeyle savunuyor?
Hükümet, düzenlemeyi asıl olarak ‘vatandaşların evlendirme işlemlerini kolaylaştırmak, daha kolay ve seri bir şekilde hizmet alımını sağlamak’ gerekçesiyle savunuyor.
Hükümet ayrıca, evlilik şartlarını düzenleyen Medeni Kanun’da bir değişikliğe gidilmediğini belirtiyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Erzurum Milletvekili Orhan Deligöz ‘kolaylaştırma hedefini’ şu sözlerle anlatıyor:
“Bazı vatandaşlarımızın dini hassasiyeti var geçmişten kalma. Diyorlar ki, ‘İslami manada bir dini nikâh lazım’. Vatandaşlarımız gidiyor, belediyede nikâh yaptırıyorlar, o nikâhı yaptırdıktan sonra da nikâh evrakını götürüp imamlara da imam nikâhı yaptırıyorlar.
“Malumunuz bizde imam nikâhının bir resmi geçerliliği yoktur. Vatandaşlarımızın işi kolaylaşsın diye, öyle düşünen vatandaşlarımızın diyelim, o manada düşünen vatandaşlarımız bir defada iki iş olmasın, isteyen gitsin müftüye.”
AKP Milletvekili Cahit Özkan ise, birçok ülkede ulusal hukuka uygun olarak yapılmış evlilikler bulunmasına vurgu yapıyor:
“Bir papazın önünde bir hahamın önünde evlilik yapınca geçerli oluyor, yine bir resmi memurun önünde yapılınca evlilik geçerli oluyor, bizim de milletimizin ve medeniyetimizin geleneklerinden süzülen ve toplumunda hakkını hukukunu koruyacak bir düzenleme olduğu takdirde buna da saygı duyulması lazım.”
Muhalefet ve kadın örgütleri neden tepki gösteriyor?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile kadın örgütleri tasarıya sert tepki gösteriyor.
En fazla gelen eleştiri, değişikliğin laikliğe ilkesine aykırılık taşıdığı yönünde.
CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, eleştirilerini sıralarken mezhep ayrımı vurgusu da yapıyor:
“Laiklik ilkesini her dakika ihlal etmenin bir başka boyutu. Müftülere nikâh kıyma yetkisi, hem Medeni Kanun’un başka bir şekle dönüştürülmesi hem de Anayasa’nın ‘Devlet, bütün vatandaşlarına eşit mesafededir, hiçbir şekilde ırk, mezhep ayrımı yapmaz’ ilkesine aykırıdır.
“Diğer mezheplerin, dinlerin temsilcilerine de bu hak verilecek mi? Bunu diğerlerine de verilsin anlamında söylemiyorum. O da laikliğe aykırı olacaktır.”
Tasarıya çocuk yaşta zorla evlilikleri yaygınlaştıracağı eleştirisi de yapılıyor.
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş bu konuda şu eleştirileri dillendiriyor:
“Bu düzenleme ile erken yaştaki evliliklerin yaygınlaşacağı endişesini taşıyoruz. Kadınların ‘imam nikâhlı eş’ olma dezavantajı, bu düzenlemeyle daha da artacak.”
Milletçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel ise Türkiye’de nikâh kıyılması sorunun olmadığını savunuyor:
“Ben bu ülkede ‘evleneceğim ama nikâhımı kıyacak birini bulamadım’ diyen birini duymadım.
“Ben kendilerine bunun yerine nikâhlanmış kişilerin ekonomik ve sosyal uyum içimde yaşayabilme sorunlarının çözümüne öncelik vermelerini öneririm”.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu tasarıyla toplumun bölüneceği görüşünü dile getiriyor:
“Bu düzenlemeyle toplum, ‘müftüye ve belediyeye nikâh kıydıranlar’ diye bir kez daha bölünecektir. Müftülere nikâh kıydıranların ne kadar dindar, belediyelere nikâh kıydıranların ise dinsiz olduğu teması işlenecektir”.
Hükümet, eleştirilere ne yanıt veriyor?
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Twitter’da eleştirilere verdiği yanıtta, ‘değişikliğin laiklik ilkesine aykırı olmadığını’ savundu.
Bozdağ, düzenlemenin küçük yaşta evliliklerin önünü açmayacağını çünkü evlenme yaşının değişmeyeceğini söyledi.
Bozdağ’ın açıklamasından öne çıkanları şunlar oldu:
“Tasarıdaki değişikliğin kabulü halinde bakanlık, mevcutlara ilaveten il-ilçe müftülüklerine de resmi nikâh kıyma yetkisi-görevi verebilecek. “Değişiklik, vatandaşımıza, resmi nikâh kıyanlara ilaveten yeni seçenekler sunarak resmi nikâhı teşvik etmekte ve kolaylaştırmaktadır.
“Herkes, yasal şartlara uymak kaydıyla resmi nikâhını dilediğine kıydırma hak ve yetkisine sahiptir.
“Bu değişiklik, laiklik ilkesine aykırı değildir; aksine tam da laiklik ilkesinin gereğidir; hukuk devletinin gereğidir.
“Küçük yaşta evlilikleri teşvik eder, küçük yaşta evliliklerin önü açılır’ diyenler; ya değişikliği bilmeyenler ya da bilerek çarpıtanlardır. Düzenleme, küçük yaşta evlilikleri teşvik etmez, küçük yaşta evliliklerin önünü açmaz. Çünkü evlilik yaşı, evlenme şartları değişmemektedir.
“İl ve ilçe müftülüklerine resmi nikâh kıyma yetki ve görevi verilmesi, resmi nikâhlı evlilikleri azaltmaz; aksine teşvik eder ve de artırır”.
Bundan sonra ne olacak?
Muhalefet ve kadın örgütleri, hükümete tasarıyı geri çekme çağrısı yapıyor.
Çeşitli kadın örgütleri, tasarının geri çekilmemesi durumunda Türkiye çapında protesto gösterileri düzenleyeceklerini belirtiyor.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ’ın son açıklaması ise, tasarının geri çekilebileceğine dair bir işaret içermiyor.