Views: 0
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da gözaltına alınan ve Mersin Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusu sonrasında Adli Takip Şartıyla serbest bırakılan Din İşleri Dairesi Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay’ın, görevden alınması için, TC Elçiliği’nin, Vakıflar İdaresi’nin ve şimdiki UBP-DP hükümetinin birden fazla kez girişim yaptığı ancak Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın bu talepleri reddettiği öğrenildİ.
Özkan Yorgancıoğlu’nun Başbakan olduğu döneme dayanan Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevlendirmesini iptal etmesi ile başlayan Türkiye’nin tavrı o dönemde de sonuç alamazken, aynı dönemde Vakıflar Örgütü ve Din İşleri Dairesi Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın, Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter imzalı 22 Mayıs 2015 tarihli Cumhurbaşkanlığı’na hitaben yazılan yazıda yine Atalay’ın görevden alınması talep edilmişti
Vakıflar İdaresi Hukukçusu Ürün Solyalı’nın görüşüne dayandırılan talep yazısında, Solyalı’nın 24,04,2015 tarihli görüşü öne sürüldü ve Talip Atalay’ın sözleşmeye uygun davranmayıp siyasi faaliyetlerde bulunduğuna işaret edilmiş ve Cumhurbaşkanından Talip Atalay’ın sözleşmesinin yenilenmemesi için ricada bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yeni göreve geldiği bir döneme denk gelen bu yazı da dikkate alınmamıştı.
Hükümet değişikliği ile göreve gelen Hüseyin Özgürgün Hükümeti’nin de birden fazla kez Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya Talip Atalay’ı görevden alması konusunda talepte bulunduğu ancak Cumhurbaşkanı’nın devam eden müzakere sürecinde Atalay’ın Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu ile kurduğu iyi diyalog ve Dinler arası Diyalog inisiyatifi nedeniyle müzakerelere yarar sağladığı gerekçesiyle hükümetin taleplerini cevapsız bıraktığı ifade edildi.
Yaşanan gelişmelerden sonra Cumhurbaşkanı’nın hükümetin bu konudaki talebine nasıl yanıt vereceği ise merak ediliyor.
Atalay’ı önceki akşam KKTC’ye vardığı sırada davullu zurnalı bir grup insan karşılamış, Din İşleri Başkanı Vekili Fahrettin Öğdü ise sosyal medya hesabından, “hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” şeklinde tehditkâr ifadeler kullanmıştı.
Kaynak : Kıbrıs Postası
