Views: 0
Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras Yunan Parlamentosunda Kıbrısla ilgili yaptığı konuşmasında, “Türkiye, Kıbrıs’ın gerçekten bağımsız ve egemen bir devlet olmasına izin verecek bir çözümü kabul etme konusunda asla taahhüt etme niyeti olmadığını” söyledi.
“Kıbrıs sorununa adil ve yaşayabilir bir çözüm, her şeyden önce, Kıbrıs’ın bir bölümü üzerinde, istila ve işgalin getirdiği sonuçların kaldırılması anlamına gelir. İki kelimeyle, müdahale ve garantiler hakkının kaldırılması ve işgal askerlerinin adadan gitmesi anlamına gelir”.
İsviçre’deki Kıbrıs’la ilgili konferans konusunda, Yunanistan Başbakanı, ilk kez, Kıbrıs ve Yunanistan’ın pozisyonunun bu kadar büyük bir açıdan uluslararası toplumun pozisyonu haline geldiğini vurguladı.
“Uluslararası toplumu pozisyonlarımızı kendi pozisyonları olarak kabul etmeye ikna edebildik ve onları bizim niyetlerimiz konusunda da ikna etmeyi başarabildik. Yani, tüm bu dönemde, müzakere zamanını kemirmek ve başarısızlıkla ilgili olarak sorumluluk oyunu oynamak için, müzakere ve görüşmelerde bulunmadığımızı, tüm Kıbrıs halkının yararına olacak, geçmişin yanlışlarının tekrarlanmayacağı, bir toplumun güvencesinin diğerinin güvensizliğinin üzerine inşa edilmeyeceği bir çözüm için içtenlikle mücadele ettiğimizi gösterdik”.
Tsipras konuşmasına devamla, Türkiye’ye ilkeler ve hakları savunma, uluslararası hukuka ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler oluşturulması mesajı gönderdi.
“Türkiye’ye mesajımız, Kıbrıs’la ilgili müzakerelerde de görüldüğü gibi, özellikle bu zor anlarda istikrarlı kalması yönündedir. Tehditler ve yasa dışı talepler karşısında ilke ve haklarımızı koruma yönünde kararlıyız. Aynı zamanda, bizi ayıran konuları ele almaya ve uluslararası hukuka ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler oluşturmaya bağlı olmaya devam ediyoruz.
Tabii şimdi, Kıbrıs sorununa adil ve yaşayabilir bir çözüm bulunmasının kendisi için, ilişkilerimizi için, Avrupa-Türkiye ilişkileri için, Türkiye’nin Avrupa geleceği ve tabii, geniş bölgenin güvenliği, istikrarı için ne denli önemli olduğunu, Türkiye’nin ne kadar anladığını göreceğiz”.
