Views: 0
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner, Cafer Gürcafer başkanlığındaki Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği heyetini kabul etti.
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, 40 dereceyi aşan sıcaklıklarda insan çalıştırmanın bir insanlık suçu olduğunu söyledi ve bu konuda yasal bir mevzuat değişikliği yapılarak soruna köklü çözüm üretilmesi için Saner’den destek istedi.
Hamza Ersan Saner ise bilimsel verilere göre, hava sıcaklığının Temmuz ve Ağustos aylarında kabul edilebilecek limitlerde olduğunu kaydetti ve bilimsel hava tahmin raporlarında herhangi bir sapma olduğu anda, Bakanlığının konuyla ilgili gerekli her türlü tedbiri almak için karar üretmeye hazır olduğunu kaydetti.
GÜRCAFER
Kabulde konuşan Gürcafer, her yıl hava sıcaklıklarının yükseldiği günlerde paliyatif çözümler üretmek yerine hava sıcaklığı yükseldiği zaman otomatik olarak devreye girecek bir mevzuatın tartışılması gerektiğini kaydetti.
İş sağlığı ve güvenliği konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner’ie hassasiyetinden dolayı teşekkür eden Gürcafer, bu hususta hükümetin de Bakan Saner’in düşüncelerini destekler nitelikte politika üretmesi ve özellikle denetimler konusunda daha fazla çaba sarfedilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitilmesinin önemli olduğunu da belirten Gürcafer, yapı denetiminin hayata geçirilmesini istedi.
SANER
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hamza Ersan Saner de K.T İnşaat Müteahhitleri Birliği ile diyalog içerisinde olduklarını söyleyerek, kayıt dışı işgücü ve yabancıların çalışma izni konusunda ortak çalışmalarda bulunduklarını belirtti.
Düzenlenen Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası kapsamında 6382 kişinin aftan yararlandığını ve kayıt altına alındığını ifade eden Saner, kayıt dışı işgücünün kayıt altına alınması konusunda atılan adımların Bakanlığa olumlu yansıdığını belirtti.
Saner, iş sağlığı ve güvenlği konusunda da “Genel denetim yapılırsa tüm inşaatlar durur” açıklamasının arkasında durduğunu söyledi.
Yürürlükte olan inşaatlardaki iş sağlığı ve güvenliği tüzüğünün 1998 yılından beri güncellenmediğini, ilgili tüzüğün bugün hala İş Yasası’nın altında bulunduğunu belirten Saner, 2008 yılında yürürlüğe giren İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’na rağmen tüzüklerin yenilenmediği eleştirisinde bulundu.
“Bugün sadece konuşup eleştiri yapanlar keşke 2008 yılında inşaatlardaki iş sağlığı ve güvenliğini tüzğünü hayata geçirseydi de bizler de bu konuda daha farklı işlere imza atsaydık” diyen Saner, iş sağlığı ve güvenliğinin konunun öznesi değil, nesnesi olduğunu belirtti ve iş sağlığı ve güvenliğinin genel denetimin bir parçası olduğunu kaydetti.
İnşaatın müteahitti, mühendisi, mimarı, şantiye şefi olmadan iş sağlığı ve güvenliğinden bahsedilemeyeceğini anlatan Saner, yenilenen inşaat tüzüğü ile birlikte inşaatta kimin sorumlu tutulacağının net bir şekilde ortaya koyulacağını, sorumluluğun da şantiye şefinde olacağını söyledi.
KTMMOB’ya bağlı dört odayla iş sağlığı ve güvenliği alanında sürdürülen tüzük çalışmalarının son aşamaya geldiğini anlatan Saner, tüzüğün son şeklinin Başsavcılık ve Mevzuat Dairesi’ne gönderileceğini belirtti.
Saner, Bakanlığın bundan sonraki adımının da Belediyelerle yapı denetimi konusunda gerekirse Kaymakamlıkları da dahil ederek birlikte hareket etmek olduğunu belirtti.
Artan hava sıcaklıklarının insanların dışarıda çalışma koşullarını doğrudan etkilediğini ifade eden Saner, Bakanlığın bilimsel çalışmalar yapmak zorunda olduğunu kaydetti. Saner, Avrupa’nın en güvenilir hava tahmin raporlarından ve KKTC Meteoroloji Dairesi’nden alınan bilimsel verilere göre değerlendirmelerde bulunulduğunu söyledi.
“TEMMUZ VE AĞUSTOS’TA HAVA SICAKLIĞI KABUL EDİLEBİLECEK LİMİTLERDE”
Bu bilimsel veriler ışığında hava sıcaklığının Temmuz ve Ağustos aylarında kabul edilebilecek limetlerde olduğunun gözlemlendiğini belirten Saner, bilimsel hava tahmin raporlarında herhangi bir sapma olduğu anda, Bakanlığının konuyla ilgili gerekli her türlü tedbiri almak için karar üretmeye hazır olduğunu kaydetti.
Saner konuşmasının sonunda ” Bu konuyu maalesef bazı basın kuruluşları bilimsel verilere bakmadan ya da sırf muhalefet olsun, eleştiri yapsın diye gündeme getiriyor. Bizim amacımız her zaman üzüm yemek olacaktır; bağcıyı dövmek değildir ” dedi.