Views: 0
3.Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, güvenlik ve garantiler konusunun ele alınacağı 5’li konferans için tarih belirlenmeden toprak konusunun görüşüleceği toplantı yapılmasının yanlış olacağını belirtti.
Eroğlu sürecin böyle olacağının geçmişte Birleşmiş Milletler tarafından da kabul edildiğine dikkat çekti ve Rum tarafının Kıbrıs Türkü’nün toprak konusunda elini görmek için bir oyun oynadığını ama beşli toplantının yapılıp yapılmayacağının belli olmadığını kaydetti.
Derviş Eroğlu, ADA TV’de katıldığı programda güncel konularla ilgili soruları yanıtladı.
3.Cumhurbaşkanı Eroğlu, bir soru üzerine Rum tarafının 5’li toplantıya karşı olduğunu ifade etti ve şunları söyledi:
“ Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, ben ve Hristofyas’ın katıldığı Cenevre zirvesinde 4 başlıkta gerekeli uzlaşma sağlandıktan sonra 3’lü toplantıda toprak konusunun ele alınması hemen sonrasında ise önceden tarihi belirlenmek koşulu ile güvenlik ve garantiler konusunun ele alınacağı 5’li toplantıya geçilmesi kararlaştırılmıştı. Ama Rumlar şimdi başka bir havadadır. Unutmayalım ki, Rumların önceki mutabakatlarını daha sonra reddetme gibi bir hastalıkları vardır.
Şu an için 4 konuda gereken uzlaşma sağlandı mı? Bana göre sağlanmadı. 5’li konferans için tarih belirlendi mi? Belirlenmedi. Peki nasıl olur da toprak konusunda toplantıya gidiliyor? Belli ki Rum tarafı hiçbir şey vermeden Kıbrıs Türk tarafının toprak konusunda vereceklerini görmek üzerine bir hesap yaptı. Buna izin verilmemelidir. Buna izin vermek ciddi bir karşılıksız tavizdir.
Bir de şuna dikkat etmek lazım. Biz 5’li toplantı diyoruz ama Rum çoklu toplantı diyor. Rumların niyeti, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi, Avrupa Birliği, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kendileri, Rum ve Türk toplumu temsilcileri, İngiltere, Yunanistan ve Türkiye’nin katılacağı çoklu bir toplantıda güvenlik ve garantileri görüştürmektir. AKEL Genel Sekreteri Kiprianu da son verdiği bir demeçte bunu söylemiştir. Rum, ‘ ben Devletim sen toplumsun’ diyor.
“5’Lİ TOPLANTI YAPILACAĞI SÖZÜ ALINIP AÇIKLANMADIKÇA TOPRAK KONUSUNDA BİR TOPLANTIYA KATILMAMAK LAZIM”
O nedenle düşündüğümüz manada 5’li toplantı yapılacağı sözü alınıp açıklanmadıkça toprak konusunda bir toplantıya katılmamak lazımdır. Sayın Akıncı’nın bu meseleyi çözmesi gerekir. Her şeyi hesaplamadan atılacak adımlar bizi zora sokabilir. Ben Cenevre’ye gidilecek noktada olunduğunu görmüyorum. “
3. Cumhurbaşkanı Eroğlu bir başka soru üzerine de, kendi döneminde Anastasiadis ile toprak konusundaki kriterleri konuşma yoluna gittiklerini, bunu fırsata dönüştürmeye çalışan Rum liderin masaya yer isimleri getirmesi üzerine ise söz konusu belgeyi almadıklarını, almadıklarını ve yok saydıklarını Birleşmiş Milletler kayıtlarına geçirdiklerini anlattı.
“SİNİRLİOĞLU VE AKINCI’NIN BENZER AÇIKLAMALARI…”
Derviş Eroğlu, Türkiye Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı, yeni BM temsilcisi Feridun Sinirlioğlu’nun,’ 2014 Şubat’ındaki ortak bildiride kayıtlı parametreler çerçevesinde bir çözüm ortaya çıkmazsa artık yeni bir oyun kurulacaktır’ şeklindeki son açıklaması anımsatılarak görüşünün sorulması üzerine de, “benzer anlama gelecek açıklamaların Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından da yapıldığına” dikkati çekti.
“BİR ZAMAN LİMİTİ OLMALIDIR. GÖRÜŞMELER İLANİHAYE GİTMEMELİDİR”
Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir zaman limiti olmalıdır. Görüşmeler ilanihaye gitmemelidir. Bunun zararını biz görüyoruz. Rum istediğini yapıyor, Devlet olarak tanınmadan yararlanıyor, biz ise ambargo, izolasyon altında yaşıyoruz. 1968’den bu yana bu görüşmeler sürüyor. Kaç Genel Sekreter geldi geçti. Görüşmeler BM Genel Sekreteri’nin himayelerinde devam ediyor. O iyi niyet görevinden vazgeçmedikçe görüşmeler sürüyor. Tabii Rumlar vazgeçmesini istemiyor. İşlerine geldiği için bizi, istediklerini alana kadar böyle tutmak istiyorlar. Tabii görüşmelerin bir yerde sona ermesi Türkiye’ye de bağlıdır. Genel Sekreter’in durumu görüp iyi niyet misyonunun devam edip etmeyeceğini söylemesine bağlıdır. Türkiye’nin durumuna da bağlıdır. Ama bana göre bir zaman limiti konularak artık sonuca gidilmesi lazımdır.”
“B PLANI, DEVLETE SAHİP ÇIKMAK, TANINMASI İÇİN UĞRAŞMAKTIR”
Eroğlu “ yeni oyun, ‘B Planı’ ne olabilir “ şeklindeki bir soru üzerine ise şöyle dedi:
“Görüşmelerde biz sonuç alınamıyorsa Devletimiz vardır. Devletimize her halükarda sahip çıkmamız lazımdır. Bizim en büyük gücümüz Devletimizin varlığıdır. Devletimizi tanıtma çabasına girişilebilir mi? Rumların uzlaşmaz olduğunu hep birlikte görmemiz ve dile getirmemiz lazımdır. Sayın Talat bir ara ‘ daha ne yapayım. Girne kapısında kendimi mi asayım? Rumlar ellerinde gelse nefes almamızı engelleyecekler’ dedi ama sonra gene daha önceki gibi davranmaya başladı da ne oldu? Oysa hepimiz Anastasiadis’in söylediklerine tepki göstermeliyiz. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek, Türkiye’nin garantisi devam edemez’ diyor ses çıkaran yok. Ses çıkarmazsanız kabul ediyorsunuz manası çıkabilir. Sayın Akıncı bunlara yanıt vermelidir.”
“BİR ANLAŞMA OLACAĞINI GÖREMİYORUM”
Eroğlu, “Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bölgedeki gelişmeler, diğer ülkelerin yaptıkları ortadayken Türkiye’nin tüm Kıbrıs üzerindeki etkin ve fiili garantisini sadece Kuzey’le sınırlandırmayı önermesinin büyük bir taviz olduğunu, Türkiye’nin bu duruma gerilemeyi kabul etmemesi gerektiğini” söyledi.
Eroğlu, “siz gidişatı nasıl görüyorsunuz, Neler bekliyorsunuz. Yıl sonuna kadar bir anlaşma olur, referanduma gidilebilir mi ?” şeklindeki bir soru üzerine ise şunları ifade etti:
“Ben yıl sonuna kadar bir anlaşma olacağını ve referanduma gidileceğini göremiyorum. Rumların uzlaşmaz tutumlarını biliyorum bu nedenle bir anlaşma olacağına inanmıyorum”.