Views: 0
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, KKTC’nin denizlerinde de gaz ve petrol bulunduğunu söyledi. Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türkleri eşit olarak kabul görüp, adada bir çözüme yanaşması halinde, Türkiye’ye doğal gaz boru hattının birlikte inşa edileceğini kaydeden Atun, aksi takdirde, yapılacak boru hattının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin münhasır sularından geçeceğini ve bunun üzerinde KKTC’nin söz sahibi olacağını vurguladı.
2. Kıbrıs Türk-Kırgız İş Forumu bugün Lefkoşa’da Golden Tulip Otel’de gerçekleşti. Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun’un da katılıp, konuşma yaptığı forumda Kırgızistan Egemenlik Derneği ile Kıbrıs Türk İşadamları Derneği arasında, iki ülke arasında ticaret, eğitim ve kültürel işbirliğin gelişmesinde destek olmayı öngören bir işbirliği protokolü imzalandı. Protokolün imzalanmasının ardından ziyaretin anısında plaket teatisinde bulunuldu.
“MERSİN KAPISI AŞILMAZ ARABESK SÖYLEMİNİ AŞTIK”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, burada yaptığı konuşmada, 7 Türk devletinden birinin KKTC olduğu forumda verilen işbirliği mesajlarının Kıbrıs Türkü açısından çok önemli olduğunu ifade etti.
Kıbrıslı Türklerin, uygulanan ambargoları kıracak “ışığı, gücü, belki de enerjiyi” bulamadığını belirten Atun, “Taşra siyasetini küresel siyasete çevirmek lazım. Bunun gereklerini de yapmak lazım. KKTC çözüme ihtiyaç duyar, ama Rum’a muhtaç değildir” dedi.
KKTC’nin kendi sınırlarını aşan bir iş dünyası bulunduğunu kaydeden Atun, 2009’da 90 milyon TL olan ihracatın, bugün 250 milyon TL’yi bulduğunu, 2023’te de 500 milyon dolar hedeflediklerini belirtti.
Atun, “O Mersin kapısı aşılmaz arabesk söylemini aştık. Bu bize yakışmıyor, yoktur öyle bir şey. Kıbrıs Türk işadamı artık üretiyor, standartları yakalıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin de diğer ülkelerin gümrük rejimlerinde öngörülen standartları yakalıyor ve malını satıyor” dedi.
“İŞBİRLİĞİ ANAŞMALARI İMZALANSIN”
Üçüncü formun iş ortaklığının imzalandığı bir forum olması temennisinde bulunan Atun, siyasetçilere düşen görevin işbirlikleri için zemini oluşturmak olduğunu söyledi.
Sunat Atun, formun temelini ortak kültür ve ortak geçmiş oluşturduğunu ancak bunun ekonomik işbirliğine dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti. Atun, ekonomik işbirliklerinin hızla yapıldığı dünyada “Birileri bizim için bir şey yapsın” vizyonunun geçerli olmadığını, enerji alanında yaşanan gelişmelerde de Kıbrıs Türklerinin kendi planını kendisi yaparak yer alması gerektiğini ifade etti.
Atun, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada enerji merkezi olma noktasında önemli bir mesafe kaydettiğini ve inşası için Rusya ile imzalanan Türk Akımı’nın bunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.
“PROAKTİF OLARAK İÇİNDE OLMAYI SEÇTİK”
Sunat Atun, “Kıbrıs’ta bir anlaşma olsa da, olmasa da, bu gaz bu bölgeden çıkıp, nakil olacak. Ya enerji denklemleri içerisinde proaktif, istekli, arzulu, kendimize güvenerek yer alacağız, ya da da kaçan trenin arkasından bakacağız. Biz bu dönemin hükümeti olarak proaktif olarak içinde olmayı seçtik” dedi.
Güney Kıbrıs’ta gaz konusuna anlaşmalar yapıldığına işaret eden Atun, şöyle devam etti:
“Bizim denizlerimizde aynı şekilde gaz ve petrol vardır. Elbette bunların sondajının yapılacağı, ticareten değerlendirileceği günler de gelecektir.
Güney Kıbrıs yönetimi ya Kıbrıslı Türklerin varlığını eşit olarak kabul ederek, çözüme imza koyacak ve doğal gazı, Türkiye üzerinden birlikte döşeyeceğimiz boru hattıyla Avrupa’ya nakledeceğiz; ya da geri kalacaklar ve bizim de dahil olduğumuz bu güzergâha, hatta muhtaç olacak. Boru hattı yapılacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin münhasır sularından geçecektir, bunda da KKTC söz sahibi olacaktır”
“TÜRKİYE’DEN ELEKTRİK GETİRİLMESİ DESTEKLENMELİ”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, KKTC ile Türkiye elektrik şebekelerinin bağlanması konusuna da değinerek, Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 35’inin maliyeti sıfır olan baraj ve akarsulardan elde edildiğini; yüzde 27’sinin ise doğal gazdan üretilirken fuel oil’in de yok denecek kadar az olduğunu belirtti.
Türkiye’de doğal gaz maliyetleri ve elektrik fiyatları düştüğünü kaydeden Atun, “Biz fuel oil kullanıyoruz diye bugün varili 70 dolar öngörülen petrolden dolayı ilerleyen günlerde elektrik fiyatları artacak. Bu bile tak başına bir gerekçedir” dedi.
Fuel oilin getirdiği çevresel olumsuz etkilerin de bulunduğunu kaydeden Atun, “10 milyar üzerinde fuel oil kullanımını getirdiği çevresel bedeller var” dedi.
Atun, Türkiye’den elektrik getirilmesi projesinin bahse konu nedenlerden dolayı desteklenmesi çağrısında bulundu.
TOROS: “SADECE BUGÜNÜ DEĞİL GELECEĞİ DE GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK, İŞBİRLİĞİNE GİDİLMESİ GEREKİR”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros, konuşmasında, ikinci iş formunun Kuzey Kıbrıs’ta biraraya gelmesinin işbirliği projelerini somutlaştırmakta ne kadar kararlı olduklarının etkin bir göstergesi olduğunu kaydetti.
“Bugün sizlerin bizzat burada bulunmanız, bu fırsatların karşılıklı kazanıma dönüşeceğinin işareti olduğuna inanmaktayım” diyen Toros, Kıbrıs’ta iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayanan federal yapının adaya kalıcı istikrar getireceğini, bunun da Kuzey Kıbrıs’ın mevcut yatırım ve işbirliği iklimini iyileştirerek, sunduğu ekonomik fırsatları katlayacağını kaydetti.
Türkiye ile ilişkiler sayesinde Kıbrıs’ın cazip bir yatırım merkezi olduğunu kaydeden Toros, “Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birine sahip Türkiye ile bu özel ilişkilere sahip olmak, her siyasi konumda ekonomik istikrarımızın garantisidir” dedi.
Kuzey Kıbrıs’ta yatırımlara hızlı bir geri dönüş potansiyeli sunduğunu kaydeden Toros, “Kuzey Kıbrıs, yatırımlara hızlı, karlı ve güvenli bir geri dönüş potansiyeli sunmaktadır. Bu yüzden Kuzey Kıbrıs’a yatırım yapmak ve iş ilişkileri kurmak için en doğru zaman olduğunu vurgulamak istiyorum” dedi.
Kuzey Kıbrıs’ın, yılda 1,5 milyar dolarlık ithalat ve 130 milyon dolarlık ihracat hacmiyle, nüfusuna oranla kayda değer bir ticaret bölgesi olduğunu kaydeden Toros, “Tesis edeceğimiz işbirlikleriyle Kafkasya, Orta Asya ve Rusya ihraç ürünlerinin Kuzey Kıbrıs’ta pazarlanmasının önünde hiçbir engel yoktur. Aynı şekilde, Kuzey Kıbrıs’ta üretilen ürünlerin de bu ülkelere ihraç edilmesi mümkündür” dedi.
Sadece bugünü değil geleceği de göz önünde bulundurarak, işbirliğine gidilmesi gerektiğini belirten Toros, “Türkiye, İsrail, Lübnan, Mısır ve Kıbrıs arasında kurulacak enerji ağı, Avrupa’ya kadar uzanacak devasa bir enerji pazarına erişmemizi sağlayacaktır. Bölgede halen devam etmekte olan bu gelişmeler, adamızın çok yakın bir zamanda küresel enerji merkezlerinden birisi olacağı yönündeki umutlarımızı artırmaktadır” dedi.
ŞADİ: “EFEKTİF ÇALIŞMA YAPILMASI ZAMANINDAYIZ”
Kıbrıs Türk İşadamları Derneği Başkanı Metin Şadi ise, küçük hafif sanayisi imkânlarımızın irdelenmesi gerektiğini belirterek, bu ziyaretin bu zamana denk gelmesinin bir şans olduğunu belirtti. Şadi, “Bu ortamda iş imkânlarının araştırılması, geliştirilmesi ve her iki taraf iş insanlarının ve halklarımızın menfaati yönünde hedefler belirlenerek netice alacak efektif çalışmalar yapılması zamanındayız” dedi.
Metin Şadi, “Tanışıklığımız, somut işbirliğinin başlamasıyla taçlandırılması için artık bir başlangıç yapmak halkımız ve devletimiz namına mecburiyetimiz olmuştur” ifadesini kullandı.
Forumun “yatırım işbirliğinin her iki ülkede kolay ve rantable şekilde başlaması” açısından önemli olduğunu kaydeden Şadi, forumun iyi kullanılması halinde, “Ortak kültürümüzün ve dilimizin verdiği rahatlıkla kendimizi her iki ülkede de evimizde hissedeceğiz. Hem de insanlarımız ve halkımıza iş ve aş imkânları sağlayacağız” dedi.
DJUMABEKOV: “BİZ KARDEŞİZ”
Kırgız Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu Başkanı Dastanbek Djumabekov, Forum’un yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve KKTC’nin Bişkek Temsilcisi Taysir El Şanable’a, forumun gerçekleşmesindeki çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Forumun düzenlenmesi sürecinde pek çok engellerle karşılandığını kaydeden Djumabekov, “Kırgızistan ile Kuzey Kıbrıs arasındaki işbirliği bir başka işbirliği olacak, çünkü biz kardeşiz” dedi.
Amerika, Çin ve Rusya’nın büyük nüfuslara sahip olduğunu ancak yalnız olduklarını, Türk dünyasında ise 6-7 ülke bulunduğunu belirten Djumabekov, Türk dünyasının birlikte çalışılması halinde çok büyük işler başarılabileceğini söyledi.
Djumabekov, iki ülke arasında ilişkilerin bu aşamaya gelmesi için çok çaba sarf edildiğini ve bu aşamada iş dünyasında büyük işler düştüğünü söyledi.
DİĞER KONŞMALAR
Kırgız eski Dışişleri Bakanı Aksar Aytmatov, foruma katılmanın kendisi açısından bir şeref olduğunu belirtti.
Kuzey Kıbrıs’ı 1993’de ziyaretinde, Kırgızistan’ın dış politikasının önemli bir parçası olacağını dile getirdiğini kaydeden Aytmatov, Kıbrıslı Türklerin verdiği varoluş mücadelesini takdirle karşıladıklarını, ancak mevcut konjektürde yeni bir devlet olarak Kırgızistan’ın desteğinin yeterli olmadığını söyledi.
“Kuzey Kıbrıs’la ticaret, eğitim, kültürel alanda işbirliğinin gelişebilmesinde hiçbir engel görmüyoruz” diyen Aytmatov, forumun, iki ülke arasındaki ilişkilerin “sağlamlaştırılması aşaması” olarak gördüklerini ifade etti.
Kırgız Egemenlik Derneği Başkanı Erkinbeg Djoroev ise, Kırgız ve Kıbrıs Türkler arasında çok ortak nokta bulunmasının iki ülkeyi tam bir ortak yapabileceğini söyledi.
Kadınların rolünün iş dünyasında önemli rolü bulunmasının da Kırgızistan ile Kuzey Kıbrıs arasında paralellik yarattığını belirten Djoroev, Kuzey Kıbrıs ile Kırgızistan arasındaki farklılıklara işaret ederek, Kırgızistan’ın 180-200 milyonluk bir pazar potansiyeli bulunduğunu kaydetti.
Djoroev, “İki ülke arasındaki ilişkiler ticari bağlarla pekiştirilmeze duygusal bağlar, kültürel bağlar belli bir yere kadardır” dedi.