Views: 0
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, “Suriye içinde iktidarı ele geçirenler, her şeyden önce kontrol ettikleri bölgelerde buldukları kimyasal silahları güvence altına almak ve imha etmekle yükümlüdür.” dedi.
Miller, günlük basın toplantısında, Suriye’de iktidarı ele geçiren muhalif gruplar ve İsrail’in Suriye’deki askeri tesislerine yönelik saldırılarını değerlendirdi.
Sözcü Miller, Esed rejiminden kalması muhtemel kimyasal silahlarla ilgili, “Suriye içinde iktidarı ele geçirenler, her şeyden önce kontrol ettikleri bölgelerde buldukları kimyasal silahları güvence altına almak ve imha etmekle yükümlüdür.” ifadelerine yer verdi.
Suriye’deki muhaliflerin Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) liderliğinde ele geçirdiği topraklarda kimyasal silah stoklarının olmasının “kuvvetle muhtemel” olduğuna işaret eden Miller, “Elbette henüz bunların tam envanterine sahip olmayabilirler. Şam’ı sadece birkaç gündür kontrol ediyorlar.” dedi.
Sözcü Miller, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) bu konuda perşembe günü acil bir oturum düzenleyerek Suriye’deki mevcut durumu ele alacakları bilgisini paylaştı.
Suriye’de kimyasal silah olup olmadığının doğrulanması konusun OPCW’nin yetkisi altında olduğuna değinen Miller, bu nedenle perşembe günkü toplantının sonucunu bekleyeceklerini, ABD’nin OPCW’ye bu konuda “güveninin tam olduğunu” vurguladı.
İsrail’in Suriye’ye saldırıları hakkında konuştu
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail’in Suriye’ye yönelik bir kaç gündür devam eden saldırılarının “süreci daha da zorlaştırmaması gerektiğini” belirtti.
Miller, “Suriye liderliğindeki süreci daha da zorlaştıracak hiçbir eylem görmek istemiyoruz. Çatışmanın tırmanmasını değil barışçıl bir süreç görmek istiyoruz.” dedi.
İsrail ordusunun Şam’a yaklaştıkları iddialarını “şiddetle reddettiği” bilgisini paylaşan Miller, bununla birlikte Suriye topraklarında tam olarak nerede oldukları konusunda “çelişkili iddialar” ortaya koyduklarına da değindi.
Miller, bu konuya netlik kazandırmak için kamuoyu açıklaması yapmadan önce İsrailli meslektaşları ile özel olarak konuşmaları gerektiğini kaydetti.