Views: 0
Suriye’de başkent Şam’a açılan stratejik önemdeki Humus ili, coğrafi konumu, enerji kaynaklarına yakınlığı ve lojistik avantajları nedeniyle ülkenin kalpgahı olarak öne çıkıyor.
Ülkede Halep ve Şam’dan sonraki en önemli şehirlerinden biri olan ve “kültür başkenti” olarak bilinen Humus, Roma, Bizans, Emeviler, Abbasiler ve Osmanlılar gibi pek çok uygarlığın izlerini taşıyor.
Humus, coğrafi konumu, enerji kaynaklarına yakınlığı ve lojistik avantajları dolayısıyla Suriye’de hem iç siyasette hem de uluslararası denge açısından kritik bir yere sahip.
Suriye’nin orta kesiminde yer alan Humus, Şam, Halep, Lazkiye gibi ülkenin büyük şehirlerine bağlanan kesişim noktalarıyla ulaşım ve lojistik anlamında merkezi bir konumda.
Humus’un stratejik konumu
M5 kara yolu üzerindeki Humus, Akdeniz’e açılan Lazkiye Limanı’na yakınlığıyla, ticaret ve askeri hareketlilik açısından stratejik bir avantaja sahip.
Suriye’nin kuzey-güney ve doğu-batı eksenindeki önemli ticaret ve askeri yolların üzerinde bulunan Humus’un çevresinden doğalgaz ve petrol boru hatları geçiyor, dolayısıyla enerji kaynakları açısından da stratejik konumda.
Humus, verimli tarım arazileri, sanayi tesisleriyle ekonomik açıdan hem yerel hem de ulusal ekonomi için kritik bir rol oynuyor.
Suriye iç savaşında şiddetli çatışmalara sahne oldu
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşın ilk yıllarında Humus, hükümet karşıtı protestoların merkezi haline geldi ve Suriye rejimi güçleri ile muhalif gruplar arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu.
Muhalif gruplar, özellikle Baba Amr ve Halidiye gibi mahallelerde rejime karşı direniş başlattı. Bu mahalleler, muhalefetin kalelerinden biri haline geldi.
Suriye ordusu, 2012’de muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri geri almak için yoğun bombardıman ve kuşatma stratejileri uyguladı.
Baba Amr Mahallesi, 2012’nin başında ağır bombardımana maruz kaldı ve rejim güçleri tarafından ele geçirildi.
Kuşatma sırasında temel gıda, ilaç ve insani yardımların ulaşımı engellendi, bu da sivillerin büyük acılar çekmesine neden oldu.
2014’te Humus’un merkezindeki eski şehir olarak anılan bölgede sıkışıp kalan muhalifler, uzun süren kuşatma ve müzakerelerin ardından teslim oldu.
Rejim, bu süreçte şehirde hakimiyet sağladı ve muhalifler, İdlib gibi bölgelere tahliye edildi.
Suriye rejimi muhaliflerin tahliyesinin ardından Humus’ta demografik değişimi teşvik eden politikalar uyguladı. Bazı mahalleler tamamen boşaltılırken bazı mahallelere rejim yanlıları yerleştirildi.
Büyük yıkım yaşanan Humus’ta tarihi ve kültürel yapılar zarar gördü, binlerce insan evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası yardım kuruluşları, şehirdeki insani kriz nedeniyle defalarca ateşkes çağrısında bulundu.